22. Hukuk Dairesi 2016/20491 E. , 2016/20925 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacılar, asıl davada, davalı sendika yönetim kurulunun 10.09.2012 tarihli ve 103 sayılı kararının iptaline karar verilmesini, birleşen davada ise davalı sendika İstanbul Anadolu Yakası Şubesinin 29.09.2012 tarihli olağanüstü genel kurulunun tüm sonuçları ile birlikte iptalini ve genel kurulun iptal edilmemesi durumunda müvekkili ..."in şube başkanı seçilmiş sayılması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacılar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacılar vekili, asıl davada, davalı sendika merkez yönetim kurulunun 10.09.2012 tarihli kararı ile İstanbul Anadolu Yakası Şubesi olağanüstü genel kurulunun 29.09.2012 tarihinde toplanmasına karar verildiğini, olağanüstü genel kurul kararının dayanaksız, yersiz, haksız, sendikayı zarara uğratan nitelikte olduğunu, bu kararın iptali gerektiğini, olağan genel kurul seçimini kaybedenlerin olağanüstü genel kurul talep ettiğini, sendika genel merkezinin şubeye karşı sindirme ve yıldırma politikaları uyguladığını, şube yönetimini araçsız ve personelsiz bırakarak cezalandırdığını, merkez disiplin kurulu aracılığı ile şube yönetimine baskı uygulandığını ve olağanüstü genel kurula zemin hazırlanmaya çalışıldığını, olağanüstü genel kurul için delegelerin haksız gerekçelere dayanarak noterden ihtarname çektiğini, olağanüstü genel kurul yapılabilmesi için ciddi ve objektif sebeplerin varlığının gerektiğini ancak somut olayda bu nitelikte koşulların bulunmadığını ileri sürerek İstanbul Anadolu Yakası şubesinde olağanüstü genel kurul yapılmasına ilişkin davalı sendika merkez yönetim kurulunun 10.09.2012 tarih ve 103 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosyanın davacılar vekili ise, genel merkez tarafından alınan olağanüstü genel kurul kararının hukuka aykırı olduğunu ancak olağanüstü genel kurulun icra edilmesi sebebiyle eldeki davanın açılmasının zorunlu hale geldiğini, genel kurulda seçilen şube başkanın da delege sıfatını taşımadığı için seçilme yeterliliğinin bulunmadığını, genel kurulun tüzüğe aykırı olarak icra edildiğini, genel kurulda delegelerin iradelerinin sakatlandığını ve seçimlere delegelerin özgür iradesinin yansımadığını, olağanüstü genel kurul yapılabilmesi için ciddi ve objektif sebeplerin varlığının gerektiğini ancak somut olayda bu nitelikte koşulların bulunmadığını ileri sürerek davalı sendika İstanbul Anadolu Yakası Şubesinin 29.09.2012 tarihli olağanüstü genel kurulunun iptaline, genel kurulun iptal edilmemesi durumunda müvekkil ..."in şube başkanı seçilmiş sayılması gerektiğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı sendika vekili, asıl ve birleşen davaya karşı cevap dilekçelerinde, davada ileri sürülen iddiaların tamamen asılsız olup reddinin gerektiğini, somut olayda yarıdan fazla delege tarafından olağanüstü genel kurul talep edildiğini, şube yönetim kurulunca sorunların aşılması için gerekli hiçbir işlem yapılmadığını, genel merkez denetleme kurulunun 29.08.2012 tarihli raporunda olağanüstü genel kurul gerekçelerinin tespit edildiğini, şube başkanı seçilen ..."in sendika üyesi olduğunu, seçme ve seçilme hakkının üyeliğin tabii sonucu olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı ..."te davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı asıl ve birleşen davacılar vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 2/1-ğ maddesinde sendikalar “İşçilerin veya işverenlerin çalışma ilişkilerinde, ortak ekonomik ve sosyal hak ve çıkarlarını korumak ve geliştirmek için en az yedi işçi veya işverenin bir araya gelerek bir işkolunda faaliyette bulunmak üzere oluşturdukları tüzel kişiliğe sahip kuruluşlar” olarak tanımlanmıştır. Anayasanın 51. maddesi de aynı doğrultudadır. Aynı maddenin son fıkrasında sendikaların yönetim ve işleyişlerinin demokrasi esaslarına aykırı olamayacağı vurgulanmıştır.
6356 sayılı Kanun"un 9. maddesinde, genel kurulun, sendika ve şubelerin zorunlu organlarından olduğu belirtilmiştir. Genel kurulun görev ve yetkileri, aynı Kanun"un 11. maddesinde düzenlenmiş olup, maddeye göre, sendika organlarının seçimi yetkisi de genel kuruldadır. Bu itibarla, sendikanın yönetim, denetim ve disiplin kurulu üyelerinin belirlendiği genel kurulların, demokratik esaslar doğrultusunda icra edilmesi, sendika içi demokrasinin gerçekleşmesi yönünden son derece önemlidir. Bu cümleden olarak, bir sendikanın demokratik yapıya sahip olup olmadığına ilişkin en somut ölçüler genel kurulun yapısı ve işleyişinde aranmalıdır (ŞAHLANAN, Fevzi, Sendikaların İşleyişinin Demokratik İlkelere Uygunluğu, İstanbul, 1980, sh.119).
Genel kurul sendikaların iradesini yansıtan nihai karar organıdır. Genel kurullar bakımından asıl olan ise olağan genel kuruldur. Olağan genel kurul, kanunda ve daha kısa bir süre belirlenmesi koşuluyla tüzükte öngörülen sürelerde düzenli olarak yapılmak zorunda olunan ve yapılması için herhangi bir sebebin ortaya çıkması gerekli olmayan genel kuruldur.
Olağanüstü genel kurul ise ancak genel kurulun olağanüstü toplanmasını gerektirir nitelikte objektif ve ciddi sebeplerin bulunması halinde söz konusu olan istisnai nitelikteki genel kuruldur. Bu husus 6356 sayılı Kanun"un 12. maddesinin gerekçesinde “Uygulamada seçimi kaybeden grubun beşte bir delege imzasını toplayıp hiçbir gerekçe göstermeden olağanüstü genel kurul talebinde bulunması her zaman karşılaşılan bir durumdur. Bu nedenle üye ve delegeler tarafından yapılacak olağanüstü genel kurul isteklerinin “iyi niyet kuralına” uygun haklı veya geçerli bir sebebe dayandırılması veya olağanüstü genel kurul isteminin olağan genel kurul ile çözülemeyecek bir sorunu çözmeye yönelik olması aranmıştır” şeklinde ifade edilmiştir.
Dosya içeriğinden, davalı sendika İstanbul Anadolu Yakası şubesinin son olağan genel kurulunu 05.06.2010 tarihinde gerçekleştirdiği ve daha sonra yeterli sayıda delege tarafından şubeye gönderilen 19-20-21 Haziran 2012 tarihli dilekçeler ile olağanüstü genel kurul talebinde bulunulduğu, şube tarafından olağanüstü genel kurul kararı alınmaması üzerine, genel merkez yönetim kurulunun 10.09.2012 tarih ve 103 sayılı kararı ile İstanbul Anadolu Yakası şubesinde 29.09.2012 tarihinde olağanüstü genel kurul yapılmasına karar verildiği ve belirtilen tarihte de olağanüstü genel kurulun icra edildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, delegelerin benzer içerikteki dilekçelerinde özetle, şube yönetim kurulunun tüzüğün ve çalışma hayatının yükümlülüklerini yerine getirmediği, basiretsiz davranışlar sergilediği, üyeler arasında ayrım yapıldığı, atama ve seçimlerde taraflı davranıldığı, baskı ve şiddet ortamı oluşturulduğu, şube yönetim kurulunun kendi görevlerini yapmamasına rağmen siyaseten kendisine yakın gördüğü başka şubelerin iç işlerine karıştığını ve o şubelerdeki üyelerin de gruplaşmasına sebep olduğu, toplu iş sözleşmelerinde işçi aleyhine olan uygulamaların görmezden gelindiği ve düzeltilmesi için girişimde bulunulmadığı, üyelerin sorunları ile ilgilenilmediği, şube denetleme kurulunun görevini yapmadığı, şikayetlerin gözardı edildiği ve birlik ve beraberliğin zedelendiği gibi hususlar ileri sürülerek olağanüstü genel kurul talep edilmiştir.
Yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, olağanüstü genel kurulun toplanması için, bu yönde objektif ve ciddi sebeplerin bulunması ve bu durumun ispatlanması gerekmekte olup, ayrıca olağanüstü genel kurul isteminin olağan genel kurul ile çözülemeyecek bir sorunu çözmeye yönelik olması gerekmektedir. Bununla birlikte, inceleme konusu davada, şubenin olağanüstü genel kurula gitmesi için objektif, haklı ve somut gerekçeler mevcut olmayıp, bu anlamda ispatlanan bir durum söz konusu değildir.
Açıklanan maddi ve hukuki olgular karşısında, asıl ve birleşen davanın kabulü ile olağanüstü genel kurul icrasına dair yönetim kurulu kararının ve bu doğrultuda icra edilen olağanüstü genel kurulun iptaline karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.09.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.