22. Hukuk Dairesi 2016/20060 E. , 2016/20923 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, S... Şubesinin 20.12.2015 tarihinde icra edilecek 4. olağan genel kurulun yapılmasına ilişkin şube yönetim kurulu kararının ve 4. olağan kurulun yapılmasına yönelik tüm işlemlerin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulması ve iptalini, ayrıca S.... Şebesinin 03.09.2014 tarihinde yapılmış 4. olağan genel kurulunun iptali ve genel kurulu yapma ve genel kurula kadar sendikayı yönetmek üzere kayyım atanmasının şayet genel kurul yapılırsa yapılacak genel kurulun iptali ile genel kurulun kanun ve tüzük hükümleri gereğince en kısa zamanda toplamak ve bu tarihe kadar sendikayı yönetmek için kayyım atanmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı ... avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı sendikanın Bursa şubesi üyesi olduğunu, davalı sendika Bursa şubesi yönetim kurulu tarafından 20.12.2015 tarihinde Bursa şubesinin 4. olağan genel kurulunun yapılmasına yönelik karar alındığını, şube 4. olağan genel kurulunun 13.09.2014 tarihinde yapıldığını, yargı mercii tarafından bu genel kurulun iptaline karar verilmedikçe mevcut genel kurulun tüm sonuçları ile geçerliliğini koruyacağını, sendika tüzüğünde şube genel kurulunun dört yılda bir yapılacağının belirtildiğini, şube 4. olağan genel kurul toplantısının 13.09.2014 tarihinde yapıldığını, ortada iptal edilmemiş bir genel kurul mevcut olup bu genel kurulun şube veya genel merkez yönetim kurulu tarafından iptaline karar verilip yenisinin yapılamayacağını, olayda da geçersizliğine yönelik bir mahkeme kararı bulunmayan bir olağan genel kurulun mevcut olduğunu, ancak Ankara 6. İş Mahkemesi kararıyla delege seçimlerinin iptaline karar verildiğini, bu nedenle geçersiz hale geldiği yargı kararıyla kesinleşen 4. olağan genel kurulun iptal edilip, iptal edilen genel kurulun yerine hukuka uygun şekilde yeni bir genel kurul yapmak üzere kayyım tayin edilmesi gerektiğini, genel kurulların dört yılda bir toplanacağının emredici olarak düzenlendiğini, dolayısıyla 20.12.2015 tarihinde olağan genel kurul yapılmasına dair alınan kararın açıkça hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek S. şubesinin 20.12.2015 tarihinde 4. olağan genel kurulunun icrasına dair şube yönetim kurulu kararının iptaline ve S. şubesinin 13.09.2014 tarihinde yapılmış olan 4. olağan genel kurulunun iptaline, genel kurula kadar sendikayı yönetmek üzere kayyım tayinine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, somut olayda Ankara 6. İş Mahkemesi kararı ile şube delege seçimlerinin iptaline karar verildiği ve kararın kesinleştiği, delege seçimlerinin iptali ile genel kurulun mutlak butlan ile hükümsüz hale geldiği ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 83. maddesi gereğince buna dair davanın süreye tabi olmadığı gerekçesiyle 4. olağan genel kurulun iptaline karar verilmiş, diğer taraftan mahkeme kararı ile iptal edilmeden yeni genel kurul kararı alınamayacağı ve yeni genel kurulun 20.12.2015 tarihinde icrasına dair kararın iptal edilen genel kurul ile seçilen yönetim kurulu üyeleri tarafından alındığı gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı sendika vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 2/1-ğ maddesinde sendikalar “İşçilerin veya işverenlerin çalışma ilişkilerinde, ortak ekonomik ve sosyal hak ve çıkarlarını korumak ve geliştirmek için en az yedi işçi veya işverenin bir araya gelerek bir işkolunda faaliyette bulunmak üzere oluşturdukları tüzel kişiliğe sahip kuruluşlar” olarak tanımlanmıştır. Anayasanın 51. maddesi de aynı doğrultudadır. Aynı maddenin son fıkrasında sendikaların yönetim ve işleyişlerinin demokrasi esaslarına aykırı olamayacağı vurgulanmıştır.
6356 sayılı Kanun"un 9. maddesinde, genel kurulun, sendika ve şubelerin zorunlu organlarından olduğu belirtilmiştir. Genel kurulun görev ve yetkileri, aynı Kanun"un 11. maddesinde düzenlenmiş olup, maddeye göre, sendika organlarının seçimi yetkisi de genel kuruldadır. Bu itibarla, sendikanın yönetim, denetim ve disiplin kurulu üyelerinin belirlendiği genel kurulların, demokratik esaslar doğrultusunda icra edilmesi, sendika içi demokrasinin gerçekleşmesi yönünden son derece önemlidir. Bu cümleden olarak, bir sendikanın demokratik yapıya sahip olup olmadığına ilişkin en somut ölçüler genel kurulun yapısı ve işleyişinde aranmalıdır (ŞAHLANAN, Fevzi: Sendikaların İşleyişinin Demokratik İlkelere Uygunluğu, İstanbul, 1980, sh.119).
Genel kurul sendikaların iradesini yansıtan nihai karar organıdır. Genel kurullar bakımından asıl olan ise olağan genel kuruldur. Olağan genel kurul, kanunda ve daha kısa bir süre belirlenmesi şartıyla tüzükte öngörülen sürelerde düzenli olarak yapılmak zorunda olunan ve yapılması için herhangi bir sebebin ortaya çıkması gerekli olmayan genel kuruldur. Olağanüstü genel kurul ise ancak genel kurulun olağanüstü toplanmasını gerektirir nitelikte objektif ve ciddi sebeplerin bulunması halinde söz konusu olan istisnai nitelikteki genel kuruldur.
4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu"nun 11. maddesinin ikinci fıkrası ile “Genel kurul toplantıları, genel kurullarda yapılacak seçimler, seçimlere yapılacak itirazlar, seçimlerin iptali ve yenilenmesine ilişkin hususlarda” 6356 sayılı Kanun"a atıf yapılmıştır. 6356 sayılı Kanun"un “Seçimlere itiraz” başlıklı 15. maddesinin ikinci fıkrasına göre ise “Bakanlık veya kuruluş ya da şubesinin üye ve delegeleri; kanun ve tüzük hükümlerine aykırı olarak genel kurul ve seçim yapılması veya seçim sonuçlarını etkileyecek ölçüde bir usulsüzlük ya da kanuna aykırı uygulama iddiasıyla, bu işlemlerin veya genel kurulun iptali için genel kurul tarihinden itibaren bir ay içerisinde dava açabilir. Dava basit yargılama usulüne göre iki ay içerisinde sonuçlandırılır. Kararın temyizi hâlinde Yargıtayca on beş gün içinde kesin olarak karara bağlanır.”
Bu genel açıklamalar ışığında temyiz itirazlarının değerlendirilmesi gerekmektedir.
1-Somut olayda, davalı s. şubesi yönetim kurulunun 15.07.2014 tarih ve 22 sayılı kararı ile şube 4. olağan genel kurulunun 13.09.2014 tarihinde gerçekleştirilmesine karar verilmiş ve yine şube yönetim kurulunun 22 ve 23 sayılı kararları ile delege seçim sürecine dair kararlar alınmıştır. Bilahare sendika şubesi tarafından, belirtilen kararlar doğrultusunda delege seçimleri icra edilmiş ve 13.09.2014 tarihinde de şubenin 4. olağan genel kurulu gerçekleştirilmiştir. Bununla birlikte Ankara 6. İş Mahkemesi"nin 2014/930 esas, 2014/1332 karar sayılı kararı ile şube 4. olağan genel kuruluna esas delege seçimlerinin iptaline karar verilmiş, anılan karar kesin nitelikte olduğundan Dairemizin 2015/karar sayılı ilâmı ile temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
Açıklanan safahatin ardından, şube yönetim kurulunun dava konusu 30.09.2015 tarih ve 38 sayılı kararı ile Ankara 6. İş Mahkemesi ilâmı ile 13.09.2014 tarihinde icra edilen 4. olağan genel kurulun iptali ile yenilenmesine karar verildiği belirtilerek yeniden delege seçim süreci başlatılmış ve nihayet 4. olağan genel kurulun 20.12.2015 tarihinde yeniden icrasına karar verilmiştir.
İnceleme konusu davada ilk talep şube genel kurulunun iptali istemine ilişkindir. 13.09.2014 tarihinde icra edilen şube 4. olağan genel kurulunun iptali istemine ilişkin dava 14.12.2015 tarihinde açılmıştır. Yukarıda ayrıntılı olarak belirtildiği üzere, genel kurul iptali davaları 6356 sayılı Kanun"un 15. maddesinde özel olarak düzenlenmiş olup, maddede açık olarak genel kurul iptali davalarının, genel kurul tarihinden itibaren bir ay içerisinde açılması gerektiği ifade edilmiştir. Madde gerekçesinde de belirtildiği üzere belirtilen süre hak düşürücü niteliktedir (TUNCAY, A. Can – SAVAŞ KUTSAL, Burcu: Toplu İş Hukuku, İstanbul, Ocak 2015, sh.67). Bu itibarla, somut olayda 4721 sayılı Kanun"un 83. maddesinin uygulanması olanaklı olmadığından, mahkemece, şube genel kurulunun iptali istemine ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde verilen karar isabetsizdir.
2-İnceleme konusu davadaki ikinci talep ise şube 4. olağan genel kurulunun yeniden 20.12.2015 tarihinde icra edilmesine ilişkin şube yönetim kurulu kararının iptali istemine ilişkindir.
Her ne kadar, şube yönetim kurulunun dava konusu 30.09.2015 tarih ve 38 sayılı kararında, Ankara 6. İş Mahkemesi ilâmı ile 13.09.2014 tarihinde icra edilen 4. olağan genel kurulun iptali ile yenilenmesine karar verildiği belirtilmiş ise de, anılan mahkeme kararı sadece delege seçimlerinin iptaline yönelik olup, söz konusu karar genel kurulun iptali sonucunu doğurmamaktadır. Delege seçimlerinin iptaline karar verilmesi farklı hukuki sonuçlar meydana getirmekte ise de, somut olayda 13.09.2014 tarihli şube genel kurulunun iptaline dair başkaca bir mahkeme kararı da bulunmadığından, 13.09.2014 tarihli şube genel kurulu hukuki geçerliliğini korumaktadır. Bu itibarla, şube yönetim kurulu tarafından 4. olağan genel kurulun yeniden icrasına karar verilmesi olanaklı olmadığından, 30.09.2015 tarih ve 38 sayılı şube yönetim kurulu kararının iptaline karar verilmesi sonucu itibariyle isabetlidir.
Açıklanan maddi ve hukuki olgular karşısında, mahkemece, sadece 30.09.2015 tarih ve 38 sayılı şube yönetim kurulu kararının iptaline karar verilmesi ve fazlaya dair istemin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.09.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.