Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/986
Karar No: 2016/1744
Karar Tarihi: 15.02.2016

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/986 Esas 2016/1744 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı atık su abonesi olduğu için atık su bedellerini ödememiş, bu sebeple icra takibi başlatılmış ve davalı haksız itiraz etmiştir. Davacı bunun üzerine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı ödenmesini talep etmiştir. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne hükmetmiş ve takibin devamına, yasal faiz uygulanmasına ve icra inkar tazminatı alınmasına karar vermiştir. Ancak, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi kararına göre, mahkeme eksik incelemeyle karar vermiştir ve uzman bilirkişi marifetiyle inceleme yapılması gerekmektedir. Sonrasında yapılan incelemede kuyu suyunun bağımsız bölümlerde de kullanıldığı saptanmıştır. Ancak, bilirkişi raporunda yeşil alanda kullanılan kuyu suyu ile bağımsız bölümlerde kullanılan kuyu suyu yönünden bir ayrım yapılmamıştır ve bu nedenle mahkemece eksik incelemeyle hüküm tesis edilmiştir. Bu sebeple, konusunda uzman bilirkişi kurulu ile keşif yapılması gerekmektedir. Kararda geçen kanun maddeleri ise İZ-SU Tarifeler Yönetmeliği ve HUMK'nun 428. maddesidir.
3. Hukuk Dairesi         2016/986 E.  ,  2016/1744 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalının atık su abonesi olduğunu, 2008 yılı 11,12. aylar, 2009 yılı 1,2,3,4,5,6 . aylara ait atık su bedellerinin ödenmediğini, başlatılan icra takibine de haksız itiraz edildiğini ileri sürerek; itirazın iptaline ve icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, cevap dilekçesi ile; davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; davanın kısmen kabulüne; 6.350.00.- TL asıl alacak, 324.00.- TL faiz, 58.32.- TL KDV olmak üzere toplam 6.732.32.- TL üzerinden takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden yasal faiz uygulanmasına, icra inkar tazminatı alınmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, anılan karar Yargıtay 13. Hukuk Dairesi"nin 30.05.2012 tarih, 2011/18241 E-2012/13942 sayılı kararı ile; “...Davacı, davalının kuyu suyu atık su abonesi olarak atık su bedelini ödemediğini ileri sürerek, icra takibine yapılan vaki itirazın iptali isteminde bulunmuştur. Davalı ise, site içerisinde bulunan artezyen kuyusundaki suyu içme suyu olarak kullanmadıklarını, bahçe sulamasında kullandıklarını ve bu suyunda kanalizasyona verilmediğini savunmuştur. O halde mahkemece, mevcut kuyu suyunun davalı tarafından nerede ve nasıl kullanıldığı, kuyu suyundan dolayı davacıya ait kanalizasyon hizmetinden yararlanılıp yararlanılmadığı hususlarını da içine alacak şekilde alanında uzman bilirkişi veya bilirkişi heyeti marifetiyle mahallinde yapılacak inceleme doğrultusunda rapor tanzimi sağlandıktan sonra hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir...“ gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece önceki kararda direnilmiş , direnme kararı taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Anılan direnme kararı Hukuk Genel Kurulu tarafından; 22.01.2014 tarih, 2013/13-508 E-2014/39 sayılı kararı ile “... Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin karar vermek için yeterli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Somut olayda, davacı vekili, davalının kuyu suyu atık su abonesi olarak atık su bedelini ödemediğini ileri sürerek icra takibine yapılan vaki itirazın iptali isteminde bulunmuştur. Davalı vekili ise, site içerisinde bulunan artezyen kuyusundaki suyu içme suyu olarak kullanmadıklarını, bahçe sulamasında kullandıklarını ve bu suyunda kanalizasyona verilmediğini savunmuştur. Mahkemece, mevcut kuyu suyunun davalı tarafından nerede ve nasıl kullanıldığı, kuyu suyundan dolayı davacıya ait kanalizasyon hizmetinden yararlanılıp yararlanılmadığı hususlarını da içine alacak şekilde alanında uzman bilirkişi veya bilirkişi heyeti marifetiyle mahallinde inceleme yapılarak rapor tanzimi sağlanmalıdır.
    Ayrıca bozulan yerel mahkeme kararını temyiz etmeyen davacı vekilinin direnme kararını temyizinde hukuki yararı bulunmamaktadır.
    Hal böyle olunca, Hukuk Genel Kurulunca da uygun bulunan, Özel Dairenin bozma kararına uyulması gerekirken, davanın kısmen kabulüne ilişkin önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır... “ gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozmaya uyulmuş, keşif yapılmış ve sunulan bilirkişi raporuna göre artezyenin dairelerde de kullanıldığı kabul edilerek hüküm oluşturulmuştur.
    Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 6.350.00. TL asıl alacak, 324.00. TL faiz, 58.32.- TL KDV olmak üzere toplam 6.732.32.- TL üzerinden takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden yasal faiz uygulanmasına, icra inkar tazminatı alınmasına karar verilmiş; hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Somut olayda; mahkemece, kuyu suyunun bağımsız bölümlerde de kullanımına imkan veren sistemin var olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Oysa, hükme esas alınan bilirkişi raporunda; yeşil alanda kullanılan kuyu suyu ile bağımsız bölümlerde kullanılan kuyu suyu yönünden bir ayrım yapılmamıştır. Kuyu suyundan yeşil alanda kullanılan su miktarı bilirkişice tesbit edilmeli, bu miktara isabet eden tahakkuk miktarı bulunup, alacaktan düşülmelidir. Davalının tahakkuk eden su bedelinin tamamından sorumlu tutulması doğru görülmemiştir.
    Bu durumda, mahkemece; konusunda uzman bilirkişi kurulu ile keşif yapılarak İZ-SU Tarifeler Yönetmeliği hükümleri kapsamında davaya konu dönemde yeşil alan dışında kullanılan su miktarı ve buna isabet eden borç miktarı belirlenmeli, belirlenen bu bedelle sınırlı olarak davalının sorumlu olduğu kabul edilmelidir. Mahkemenin bu yönleri gözardı ederek eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi