20. Hukuk Dairesi 2012/8876 E. , 2013/2446 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi (Ümraniye Kad. Mah.)
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında çekişmeli .... Mahallesi 610 ada 1 parsel sayılı 409,34 m2 yüzölçümündeki taşınmaz 2/B madde uygulamasıyla orman sınırları dışına çıkarıldığından Hazine adına tesbit edilmiş ve beyanlar hanesine ... "in bahçe olarak kullanımında olduğu şerh verilmiştir. Davacı vekili 22.03.2000 tarihli dava dilekçesiyle 610 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro sırasında davalı ... adına tesbit edildiğini, taşınmazın ...."in bahçe olarak tasarrufunda bulunduğuna ilişkin kadastro tutanağının beyanlar hanesine şerh verildiğini, taşınmazın davacı tarafından tapuda eski 7175 nolu parselin maliki görünen Aliye Nazlı İnal"dan Kadıköy 4. noterliğinin 25.06.1980 tarih ve 22657 yevmiye numaralı noter satış vadi sözleşmesi ile satın aldığını, kadastro sırasında eski 7175 parselin dava konusu olan 610 ada 1 sayılı parsele revizyon gördüğünü, bu taşınmazın tapusunun ilk tesis tarihinin 1285 yılı olduğunu, 1744 sayılı Kanunun 2. maddesi uyarınca tapu malikleri adına orman sınırları dışına çıkarılması gerekirken Hazine adına orman sınırları dışına çıkartıldığını, bu nedenle kadastro tesbitinin iptali ile davacı adına tapuya tescili talebiyle dava açmıştır. Mahkemenin davanın kabulüyle çekişmeli parselin davacı adına tesciline dair verdiği karar davalı Hazine vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 19.12.2005 gün 2005/12944 - 12768 sayılı kararıyla “Çekişmeli taşınmaz kadastro tesbiti sırasında 1744 sayılı Kanuna göre orman dışına çıkarılan yerlerden olduğu ve Hazinenin dayandığı 21.08.1995 tarihli tapu kaydı kapsamında kaldığından bahisle Hazine adına tesbit edilmiş, davacı 28.02.1955 tarih ve 486 numaralı tapu kaydı ile satın alma ve zilyetliğe dayanarak dava açmıştır. Yukarıda da belirtildiği üzere davacı taraf 28.02.1955 tarih 486 numaralı tapu kaydına dayanmaktadır. Dosyanın incelenmesinde aynı kayda dayanılarak kişiler tarafından açılan ve davalısı Hazine olan çok sayıda davanın bulunduğu anlaşılmaktadır. Tapu kaydının kapsamının doğru olarak belirlenmesi yargılamanın kısa zamanda ve en az masrafla yürütülüp sonuçlandırılması için bu davaların birleştirilerek yürütülmesi gerekir. Mahkemece bu gereğe riayet edilmemiş olması doğru değildir. Sağlıklı sonuca varılabilmesi için; öncelikle aynı tapu kaydına dayanılarak açılan davaların birleştirilmesi, bundan sonra davaya konu parselleri kenardan çevreleyen tüm taşınmazların onaylı tutanak suretleri ile dayanağı olan belgeler getirtilip dosyaya konulmasından sonra mahallinde keşif icra edilmesi gerekir. Keşif sırasında tarafların dayandığı tapu kayıtları ihdasından itibaren tüm tedavülleri ile birlikte uygulanıp kapsamları belirlenmeli, davacı tarafın dayanağını oluşturan tapu kaydının ihdasındaki miktarı ile geçerli olduğu, kayıt miktar fazlası üzerinde zilyetlikle iktisabın nazara alınmayacağı düşünülüp, davacı tarafın dayandığı kaydın hukukî kıymetini koruyup korumadığı tartışılıp, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği ” gereğine değinilerek bozulmuştur.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine, dava konusu 610 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tesbit gibi ... adına tapuya kayıt ve tesciline, tapunun beyanlar hanesinde bu taşınmazın Mümin kızı ..."in bahçe olarak kullanımında olduğu şerhinin yer almasına karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraz davası niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1943 yılında 3116 sayılı Kanun gereğince yapılan orman tahdidi ile 1981 yılında yapılan 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması bulunmaktadır.
Davacı tarafından tapuda eski 7175 nolu parselin maliki görünen ...."dan ....noterliğinin 25.06.1980 tarih ve 22657 yevmiye numaralı noter satış vadi sözleşmesi ile satın alındığı ve kadastro sırasında eski 7175 parselin dava konusu olan 610 ada 1 sayılı parsele revizyon gördüğünü iddiasıyla dava açılmıştır. Çekişmeli taşınmaz yörede 1943 yılında 3116 sayılı Kanun gereğince yapılan orman tahdidi sırasında .... Devlet Ormanı sınırları içinde orman alanı olarak bırakılmış, 1972 -1974 yılında yörede yapılan tapulama çalışmaları sırasında orman tahdit sınırları içinde kaldığından tesbit harici bırakılmıştır. 1981 yılında yapılan 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması sırasına orman sınırları dışına çıkarılmış ve 1984 yılında orman sınırları dışına çıkarılan yerlerde yapılan tapulama çalışmaları sırasında 7175 parsel numarası ile 28.2.1955 tarih 486 nolu tapu kaydına dayanarak 420 m2 yüzölçümü ile .... adına tesbit edilmiştir. Hazine tapulama tesbitine itiraz etmiş ve komisyon 30.03.1984 tarihinde hazinenin itirazının reddi ile taşınmazın tesbit gibi tesciline karar vermiş; buna karşı Hazine .... Tapulama Mahkemesinde dava açmış. Mahkemenin 1984/81 esas sayılı dosyasıyla yapılan tapulamanın 2. tapulama olduğu ve Tapulama Kanunun 46. maddesi gereğince 2. tapulama bütün hüküm ve sonuçlarıyla geçersiz olduğundan mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş ve hüküm 7. Hukuk Dairesince onanarak kesinleşmiştir. Dava dosyası ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir.....Asliye Hukuk Mahkemesinin 1985/85 - 1987/261 sayılı dosyasıyla görülen tapu iptali tescil davasında hazinenin davasının reddine karar verilmiş ve hüküm Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 10.3.1988 gün 1988/13907 - 3832 sayılı kararıyla onanarak kesinleşmiştir. Bu dava dosyasında davacı ... davalının yanında davaya katılmış olup davalı Aliye Nazlı Ölmez (İnal) 23.01.1955 tarihli cevap dilekçesinde Amerika"da bulunduğu sırada bir iş için verdiği vekaletnameye dayanılarak arsanın satışına teşebbüs edildiğini, vekaletnamede satış yetkisinin bulunmadığını ve daha sonra vekaletnamenin iptal edildiğini bildirmiştir.
Davacı taşınmazın tapu maliki olmayıp 25.06.1980 tarih ve 22657 yevmiye numaralı noter satış vaadi sözleşmesine dayanarak dava açmış olduğundan, mahkemece davacıya 25.06.1980 tarih ve 22657 yevmiye numaralı noter satış vaadi sözleşmesine dayanarak tescil davası açması için süre verilmeli ve bu husus mahkemece bekletici mesele sayılarak bu dava sonucunda satış vaadi sözleşmesi geçerli sayılır ise ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1985/85 - 1987/261 sayılı kararıyla davacı arasında illiyet bağı kurulmuş olduğundan ve bu hüküm davacı yönünden de kesin hüküm oluşturacağından, mahkemece davanın kabulüyle çekişmeli 610 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmelidir.
Eğer, açılacak dava sonucunda 25.06.1980 tarih ve 22657 yevmiye numaralı noter satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğuna karar verilir ise ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 1985/85 - 1987/261 sayılı kararıyla davacı arasında illiyet bağı kurulamamış olduğundan bu hüküm davacı yönünden kesin hüküm oluşturmayacağından ve çekişmeli 610 ada 1 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesine ..."in bahçe olarak kullanımında olduğu şerh verilmiş olup, davacının bu davayı açmakta hukukî yararı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 08/03/2013 günü oy birliği ile karar verildi.