Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/5246
Karar No: 2021/3679
Karar Tarihi: 02.06.2021

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/5246 Esas 2021/3679 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2018/5246 E.  ,  2021/3679 K.

    "İçtihat Metni"

    14. Hukuk Dairesi


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08.06.2010 gününde verilen dilekçe ile meranın aidiyetinin tespiti talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 10.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı köy vekili, Kağızman ilçesinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında sınırın yanlış belirlenmesi sonucu köylerine ait taşınmazın 114 ada 78 parselde davalı köy adına mera olarak sınırlandırıldığını belirterek keşifte belirlenecek taşınmazın mera kaydının iptali ile adlarına tescilini istemiştir.
    Davalı köy vekili, davacı ..., hükmen ve idari kararla men ettirdiklerini, kadim meraları olduğununu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı köy vekili temyiz etmiştir.
    Dava, meranın aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir.
    Mera, bir veya birden fazla köy veya kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4).
    31.05.1965 tarihli ve 4/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı” öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder.
    Meraya elatmanın önlenmesi davası, kadim yararlanma hakkı olan köy veya belediye tüzel kişiliği ya da taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle Hazine tarafından açılabilir. Aynı şekilde, bir yerin mera olduğu iddiasıyla köy veya belediye tüzel kişiliğinin ya da Hazinenin tapu iptali ve sınırlandırma istemiyle dava açmasına olanak vardır.
    Mera, yaylak ve kışlak davalarında, tahsise ya da kadim kullanma hakkına dayanılabilir. Tahsise dayanıldığında, dayanak belgelerin, ayrıca karşı tarafın savunmasında ileri sürdükleri kayıtların tüm geldileri ile birlikte merciinden getirtilmesi, kadimlik iddiası varsa bu hususun araştırılması, gerektiğinde köyün kuruluş tarihinin İçişleri Bakanlığından sorulması ve köyün kadim ya da muhdes olup olmadığının saptanması gerekir.
    Keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıkların çekişmeli mera veya yayla ile herhangi bir yararlanma ilişkisi bulunmayan, yansız anlatımda bulunabilecek, yöreyi iyi bilen ve çevre köy ya da kasabalarda yaşayan yaşlı kişilerden seçilmesi gerekir.
    Mahkemece yapılacak keşifte; tahsise dayanılıyorsa tahsis kayıtlarının yerel bilirkişi ve tanıklar aracılığı ile uygulanması, dava konusu yeri kapsayıp kapsamadığının belirlenmesi, taşınmazın mera olmadığı iddiasının bulunması halinde varsa çevre taşınmazlara ait kayıtlar da uygulanarak dava konusu yeri ne şekilde okuduğunun çevre taşınmazlarla toprak yapısı kıyaslanarak uzman bilirkişiler aracılığı ile uyuşmazlığa konu yerin ve niteliğinin saptanması gerekir.
    Kadimlik iddiasında ise, yerel bilirkişi ve tanıklara taşınmazın kim tarafından ve ne şekilde kullanıldığı ve sınırları sorularak sonuca gidilmelidir.
    Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince;
    Dava konusu 114 ada 78 parsel sayılı taşınmaz Kağızman ilçesi, Tunçkaya Köyünde 26.5.2006 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında intifası Tunçkaya Köyüne ait olmak üzere mera olarak sınırlandırılmıştır. Davacı köy, kadastro çalışma sınırının yanlış belirlenmiş olduğunu ve bu nedenle kadim meralarının dava konusu parsel içinde kaldığını belirterek eldeki davayı açmıştır. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli görülmemiştir. Şöyle ki;
    Davacı taraf delil olarak dayandığı ve dava dışı köy ile aralarında görülen Sarıkamış Asliye Hukuk Mahkemesinin 1982/81Esas - 1984/197 Karar sayılı dosyasında dava konusu ettikleri yerin köylerine ait olduğunun tespit edildiğini savunmuştur. Her ne kadar bu dosya yapılan araştırma sonucunda bulunamamış ise de dosyada bulunan karar fotokopisi incelendiğinde Benliahmet Köyüne ait 20.09.1945 gün 482 sayılı yayla tahsis kararı ile Selim Asliye Hukuk Mahkemesinin 1974/90 Esas - 1977/1 Karar sayılı kararı ve yine Sarıkamış Asliye Hukuk Mahkemesinin 1959/207 Esas - 1960/32 Karar sayılı dava dosyalarından bahsedilmiştir. Davacının delil olarak gösterdiği dosyanın yeniden araştırılarak, bulunmadığı takdirde kesinleşmiş karar suretinin ve kararda bahsedilen dosya ve tahsis kararlarının getirtilerek ve taraf köylere ait yayla tahsisinin ya da tapu tahrir kaydının (10 Nisan 1924 tarih 474 sayılı Kanun uyarınca) bulunup bulunmadığı titiz bir şekilde araştırılmalı, davalı tarafın dayandığı mahkeme kararı ve idari men kararı da dosya içine alınmalı, yöreyi iyi bilen ve çevre köy ya da kasabalarda yaşayan yaşlı kişilerden seçilen tarafsız bilirkişiler eşliğinde yapılacak keşif de tüm kayıtlar zemine uygulanmalı, uyup uymadığı ve nereye ait olduğu tespit edilmeli ve keşfi izlemeye uygun fen krokisi düzenlenmeli, davacının tanıkları da taşınmaz başında dinlenmeli ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulması doğru görülmemiş hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.06.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi