Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1089
Karar No: 2020/4351
Karar Tarihi: 06.07.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/1089 Esas 2020/4351 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı tarafından kasko sigorta poliçesi ile sigortalanan davacı aracının karıştığı kazada hasar gördüğü ve davalıya hasar dosyasının açılması ve eksper görevlendirilmesi için yapılan ihbara rağmen cevap verilmediği belirtilmiştir. Davacı taraf, hasar bedeli olarak 60.000 TL talep etmiş, mahkeme ise 52.500 TL tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar vermiştir. Davalı vekili, zamanaşımı def'i ileri sürmüştür. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiş ancak ıslah edilen bölümün zamanaşımına uğrayıp uğramadığının kararda tartışılmadığını belirterek hükmü bozmuştur.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 1420/1. maddesi ve Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartları'nın C.10. maddesi, sigorta sözleşmesinden doğan isteklerin alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren 2 yıl geçtikten sonra zamanaşımına uğrayacağını belirtmektedir.
17. Hukuk Dairesi         2019/1089 E.  ,  2020/4351 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, davalı tarafından kasko sigorta poliçesi ile sigortalanan davacı aracının karıştığı çift taraflı kazada hasar gördüğünü, davalıya yapılan ihbara rağmen hasar dosyası açılıp eksper görevlendirilmediğini, davacı aracındaki hasarın tespit dosyasında alınan raporla 67.920,80 TL olarak saptandığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 40.000,00 TL hasar bedelinin temerrüt tarihinden işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 21.06.2017 tarihli ıslah dilekçesiyle taleplerini 60.000,00 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Davanın ilk olarak açıldığı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen görevsizlik kararının, Dairemizce onanması üzerine dosyanın gönderildiği mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 52.500,00 TL"nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön
    bulunmamasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
    Davacı, 16.06.2014 tarihinde açtığı davasında fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 40.000,00 TL tazminat isteminde bulunmuş; 21.04.2015 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde de davalarının 6100 sayılı HMK"nun 109. maddesindeki kısmi dava niteliğinde olduğunu açıkça beyan etmiş; 21.06.2017 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini 60.000,00 TL"ye yükseltmiş; davalı vekili ise, 07.07.2017 tarihli dilekçesiyle, ıslah edilen bölüm için zamanaşımı def"ini ileri sürmüştür. Mahkemece, davacının 21.06.2017 tarihli dilekçesi bedel artırım dilekçesi olarak kabul edilip, davacının belirsiz alacak davası açma hakkının bulunduğu gerekçesiyle ıslah geçerli kabul edilmiş; ancak, davalı vekilinin ıslaha karşı zamanaşımı def"i üzerinde durulmamıştır.
    Poliçe tanzim tarihi ve riziko tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 1420/1. maddesinde "sigorta sözleşmesinden doğan bütün istemler, alacağın muaccel olduğu tarihten başlayarak iki yıl geçmekle zamanaşımına uğrar" düzenlemesine yer verilmiş olup; aynı yöndeki düzenleme, Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartları"nın C.10. maddesinde de yapılmıştır.
    Davacının talebi, mal sigortalarının bir türü olan kasko sigorta poliçesine dayanmakta olup, yukarıda anılan mevzuat hükümleri gereği 2 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu döneminde kısmi dava olarak açılan davada, davaya konu edilmeyen alacak bölümü için zamanaşımı işlemeye devam etmektedir. Yargıtay"ın yerleşik uygulamaları ile, ıslaha karşı zamanaşımı def"inin ileri sürülmesi kabul edilmiş olduğundan, davacının 21.06.2017 tarihinde yaptığı ıslaha karşı davalı vekilinin zamanaşımı def"ini ileri sürdüğü gözetilmelidir.
    Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında mahkemece; davanın kısmi dava şeklinde açılan tazminat davası olduğu ve davaya konu edilmeyen alacak kısmı için zamanaşımının işlemeye devam ettiği; davaya konu rizikonun tarihi (02.03.2014) ile KSGŞ"nın B.3.3.4.1-son cümlesi gereği hasar ihbarından sonraki 45. gün sonunda davacı alacağının muaccel
    olacağı hükmü ve muacceliyetten sonraki 2 yıl içinde davaya konu edilmeyen alacak bölümünün zamanaşımına uğrayacağı hükmü dikkate alınarak, davalı vekilinin zamanaşımı def"inin değerlendirilmesi, ıslah edilen bölümün zamanaşımına uğrayıp uğramadığının kararda tartışılması gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı biçimde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 06/07/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi