K A R A R Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunan ve CMK"nın 260/1. maddesi uyarınca hükmü temyize hakkı bulunduğu belirlenen yaşı küçük mağdur ... vekilinin davaya katılması hususunda bir karar verilmediği anlaşılmakla, temyiz dilekçesi içeriği katılma iradesini yansıttığından CMK"nın 237/2. maddesi uyarınca mağdur ..."ın davaya katılan, vekilinin de katılan vekili olarak kabulüne karar verilerek dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 25/03/2014 tarih ve 2013/12-74-2014/140 E-K sayılı ilamı ile istikrarlı diğer kararlarında da vurgulandığı üzere; ceza yargılamasında suça sürüklenen çocuğun sorgusu yapılmadan hüküm kurulabileceğine ilişkin kuralın, fiilin suç oluşturmaması veya yeni bir yasal düzenleme ile suç olmaktan çıkarılması gibi herhangi bir araştırmayı gerektirmeyen bir durumun varlığı halinde, başka bir deyişle derhal beraat kararı verilmesi ile sınırlı olarak uygulanabileceği, delillerin takdir ve tayini gereken durumlarda ise suça sürüklenen çocuğun savunması alınmadan hüküm kurulamayacağı gözetilmeden, 5271 sayılı CMK"nın 193/2. maddesine yanlış anlam verilerek suça sürüklenen çocuğun sorgusu yapılmadan eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirdiğinden, katılan ... vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, başkaca yönleri incelenmeksizin HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 22/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.