Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1018
Karar No: 2016/1738
Karar Tarihi: 15.02.2016

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/1018 Esas 2016/1738 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakası davasına ilişkin olarak yapılan yargılama sonucunda, mahkeme davacı yararına aylık 150 TL yoksulluk nafakası ve müşterek çocuk yararına aylık 200 TL iştirak nafakası verdi. Ancak davalının yoksulluk nafakasına ilişkin temyiz itirazlarına mahkemece yer verilmedi. Dosyanın incelenmesinden davacının boşanma davası sırasında yoksulluk nafakası talebinde bulunmadığı ve verdiği beyanın yoksulluk nafakasından feragat niteliğinde olduğu anlaşıldı. Bu nedenle, mahkeme yoksulluk nafakasına ilişkin olarak hüküm kuramazdı. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na göre, bir hak talebinde bulunulabilmesi için o hakkın mevcut olması gerektiği ve hiç var olmayan veya feragat nedeniyle ortadan kalkan bir hakkı talep etmek mümkün değildir. Bu nedenle, mahkeme kararı HUMK'nun 428. maddesi gereği BOZULDU.
Kanun Maddeleri:
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun \"davadan feragat\" başlıklı 307/1. maddesi
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 309/1. maddesi
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 311/1. maddesi
- HUMK'nun 428. maddesi
3. Hukuk Dairesi         2016/1018 E.  ,  2016/1738 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların .... Aile Mahkemesinin 2012/126 Esas ve 2012/155 Karar sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma davasında davalının maddi durumu nedeni ile yoksulluk ve iştirak nafakasına hükmedilmediğini, müşterek çocuğun masraflarının arttığını, davacının kira ve bakıcı parası ödediğini, ailesinden yardım aldığını, davalının maddi durumunun iyi olduğunu belirterek davacı için 200 TL yoksulluk nafakası ve müşterek çocuk içinde 500 TL iştirak nafakasına karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
    Davalı cevap dilekçesinde; davacı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, davacının nafaka taleplerinden feragat ettiğini, geliri olmadığını, davacının çalıştığını belirterek davanın reddi talep etmiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacı yararına aylık 150 TL yoksulluk nafakası ve müşterek çocuk yararına aylık 200 TL iştirak nafakasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının iştirak nafakasına ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.
    Davalının yoksulluk nafakasına ilişkin temyiz itirazları yönünden ise;
    Dosyanın incelenmesinden; Davacı ve davalının .... Aile Mahkemesinin 08.03.2012 tarih ve 2012/126 Esas ve 2012/155 Karar sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, bu davanın yargılaması sırasında, davacının davalı kocadan yoksulluk nafakası talebi olmadığını beyan ettiği anlaşılmaktadır.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun "davadan feragat" başlıklı 307/1.maddesinde; "Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir." şeklinde tanımlanmaktadır. Aynı Kanun"un 309/1.maddesinde; "Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır." 311/1.maddesinde ise: "Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur" denilmektedir.
    Dava yoluyla bir hak talebinde bulunulabilmesi için, o hakkın maddi hukuk bakımından mevcut olması gerekir; hiç var olmayan veya başlangıçta var olmakla birlikte feragat nedeniyle bizzat hak sahibi tarafından ortadan kaldırılan (böylece, borçlu yönünden söndürülen) bir hak için, usul hukukunun kurum ve kuralları kullanılarak talepte bulunulması mümkün değildir.
    Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında, davacı kadının kayıtsız şartsız olarak boşanma davası sırasında yoksulluk nafakası talebi olmadığını bildirmiştir. Bu beyan, yoksulluk nafakasından feragat niteliğinde olup, davacı artık bir daha yoksulluk nafakası talebinde bulunamaz.
    Öyle ise mahkemece bu ilkeler ışığında, yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi