Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/11262 Esas 2020/47 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/11262
Karar No: 2020/47
Karar Tarihi: 13.01.2020

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/11262 Esas 2020/47 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi'nin silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verdiği mahkumiyet kararına yapılan istinaf başvurusunu esastan reddetti. Temyiz edenin temyiz süresini ve gerekçeli dilekçesini sunma süresini belirleyen kurallara uyulmadığı tespit edildi ancak temyiz talebinin kabul edilmesi gerektiği sonucuna varıldı. Yargılama sürecinde tüm delillerin hukuka uygun bir şekilde elde edildiği ve yeterli kanıtların mevcut olduğu belirlendi. Temyiz başvurusu esastan reddedildi ve hüküm onaylandı. Mahkeme kararında TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62/1, 53, 58/9 ve 63 maddelerine atıfta bulunuldu.
16. Ceza Dairesi         2019/11262 E.  ,  2020/47 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi : İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesinin 30.04.2019 tarih ve 2018/273 - 2019/181 sayılı karar
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK"nın 314/2 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi ile TCK"nın 62/1, 53, 58/9 ve 63 maddeleri uyarınca
    verilen mahkumiyet kararına ilişkin istinaf
    başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    CMK"nın 291. maddesinde öngörülen sürede verdiği gerekçesiz temyiz dilekçesi ile kanun yoluna başvurma yönündeki istek ve iradesini ortaya koyan sanığa, aynı Kanunun 295. maddesinde düzenlenen temyiz gerekçesi/nedeni bildirme için verilen yedi günlük sürenin, hak düşürücü niteliğine ilişkin sonuçlarının incelemeye konu kararda ya da bu kararın tebliğine dair mazbatada açık ve anlaşılır biçimde gösterilmediği görüldüğünden temyizin süresinde ve gerekçeli olduğu kabul edilerek, temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, tanık beyanları ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının ./..
    kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 13.01.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.