Görevi yaptırmamak için direnme - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/22090 Esas 2016/16685 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/22090
Karar No: 2016/16685
Karar Tarihi: 26.10.2016

Görevi yaptırmamak için direnme - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/22090 Esas 2016/16685 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, görevi yaptırmamak için direnme suçundan mahkum edilmiştir. Sanığın, mağdur ile yaşanan tartışmada sanığın yakınlarının dahil olması sonucu araya giren polis memurlarının yaralanmasına neden olan olayda suçu işlediği kabul edilmiştir. Ancak, Sanığın diğer mağdurlara yönelik herhangi bir eylemi olmadığı anlaşıldığı için, sanığın hakkında TCK'nın 265/3 ve 43. maddelerinin uygulanması gerektiği yönündeki bozma düşüncesi reddedilmiştir.
TCK'nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağı kalmamıştır. TCK'nın 53/1-c maddesinde yer alan hak yoksunluğundan ise, kendi alt soyu yönünden koşullu salıverme tarihine, kendi alt soyu dışındakiler bakımından ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmiştir.
18. Ceza Dairesi         2015/22090 E.  ,  2016/16685 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    A) Sanık ... hakkında verilen, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara karşı yalnızca itiraz yolu açık ve dolayısıyla yapılan başvurunun bu doğrultuda değerlendirilmesi gerektiği,
    Anlaşıldığından, O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz davası isteği hakkında bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
    B) Sanık ... hakkında verilen hükmün temyize gelince;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ile gerekçe içeriğine göre ve sanıklar ... ile ... arasında mağdur ..."in odasında yaşanan tartışmada sanıkların bu mağdura karşı eylemlerinden , sanık ... Ayhan"ın yakınlarının odaya girerek sanık ..."i darp etmek istemeleri, bu saldırıya engel olmak için araya giren iki polis memurunun yaralanması şeklinde gelişen ikinci olayda, sanık ..."in mağdurlar ... ile ..."ya yönelik herhangi bir eyleminin olmadığının, mağdur, tanık anlatımları ile 19.08.2010 tarihli olay tutanağı içeriğinden anlaşılması karşısında, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 16.06.2014 tarihli tebliğnamesindeki sanık hakkında TCK"nın 265/3 ve 43. maddelerinin uygulanması gerektiği yönündeki bozma düşüncesine iştirak edilemeyerek yapılan incelemede;
    Sanığa yükletilen görevi yaptırmamak için direnme eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
    TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağı ortadan kalkmış, TCK"nın 53/1-c maddesindeki hak yoksunluklarından, kendi alt soyu yönünden koşullu salıverme tarihine, kendi alt soyu dışındakiler bakımından ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi yerine, (c) bendindeki tüm haklardan koşullu salıverme tarihine kadar yoksunluğuna karar verilmiş ise de, bu hususların infaz sırasında resen gözetilebileceği,
    Anlaşıldığından, O Yer Cumhuriyet Savcısı ile sanık ..."in ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 26/10/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.