8. Hukuk Dairesi 2010/5915 E. , 2011/3888 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil
... ile... (Keleş) ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Marmaris 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 18.03.2010 gün ve 448/168 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı ... (Keleş) vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, dava dilekçesinde; 09.10.2003 tarihli harici satış sözleşmesiyle, 137 parselden 500 m2’lik yeri ...’ten satın aldığını, ancak Marmaris Kadastro Mahkemesinin 1978/96 Esas, 2003/377 Karar sayılı kararıyla... Şimşek mirasçıları bulunan davalılar adına hükmen tescile karar verildiğini, bu şekilde tapu kaydının oluştuğunu, daha sonra mirasçıları arasında yapılan paylaşımda, taşınmazın 137/787 payın ...’e, 650/787 payının ise ...Şimşek’e düştüğünü, adlarına tapu kaydının bu şekilde oluştuğunu, İbrahim adına herhangi bir payın bulunmadığını belirterek ... payı bakımından tapu kaydının iptali ile bağımsız parsel olarak vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline, bağımsız parsel biçiminde verilmesi mümkün olmadığı takdirde paylı mülkiyet şeklinde hüküm kurulmasına, bu da mümkün olmadığı takdirde satılan kısmın ve buraya yapılan muhtesatın değerinin belirlenmesiyle hüküm altına alınmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... ve ..., 19.01.2010 tarihli yargılama oturumunda; davayı kabul ettiklerini açıklamışlardır.
Davalı ... vekili ise, 19.01.2010 tarihli yargılama oturumunda; iptal ve tescile karar verilmesi halinde vekil edeninin kanuni şufa hakkının saklı tutulmasını istediğini açıklamış, cevap dilekçesinde ise, ...’ya husumetin yöneltilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 137 sayılı parselde davalı ... adına tapuda kayıtlı bulunan 137/787 paydan, 25/787 payın iptali ile davacı ... Avanos adına tapuya kayıt ve tesciline, 112/787 payın ise, davalı ... üzerinde bırakılmasına, davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; kazanmayı sağlayan zilyetlik ve harici satın alma hukuki sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesi gereğince açılan tapu iptali ve tescil davasıdır.
Uyuşmazlık konusu 137 sayılı parsel, 2007 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında paylı mülkiyet biçiminde ... kızı ...,... kızı ...Keleş,... çocukları İbrahim ve ... adlarına ¼’er pay oranında paylı mülkiyet biçiminde tespit ve tescil edilmiştir. 31.12.2007 tarihinde yapılan paylaşım sonucu taşınmazın 137/787 payını ..., 650/787 payının ise, ...Keleş’e düştüğü ve bu şekilde adı geçen kişiler adına tapuda kayıtlı bulunduğu dosya arasında bulunan tapu kaydından anlaşılmaktadır. Davacı ... kadastro tespitinden önce 09.10.2003 tarihinde 137 parsel sayılı taşınmazdan 500 m2’lik yeri ...’ten satın aldığını açıklayarak Rahmi adına tapuda kayıtlı bulunan 137/787 payın iptal ve tesciline karar verilmesini istemiştir. Daha sonra sözleşme başlığını taşıyan tarihsiz ancak iki şahit ve muhtar tarafından imzalanan belgeye göre, İbrahim tarafından davacı ...’a satılan 500 m2’lik yerin paylaşım sonucu ...’e düşen 137/787 payın içerisinde kaldığı açıklanmış, Rahmi ile İbrahim’in bu konuda anlaştıkları saptanmıştir. Bu nedenle davalı ... ve ...’in, 19.01.2010 tarihli yargılama oturumunda davayı kabul ettikleri anlaşılmıştır. Mahkemece de bunun üzerine davanın kabulüne karar verilmiştir. HUMK.nun 95. maddesi uyarınca kabul kesin bir hükmün hukuki sonuçlarını doğurur.
Tapu iptali ve tescil davalarında, kural olarak dava kayıt malikine, kayıt maliki ölü ise mirasçılarına yöneltilerek açılır. Davacı dava dilekçesinde açıkça ... adına kayıtlı bulunan payın iptal ve tescilini istemiş, mahkemece de, bu pay esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Taşınmaz paylı mülkiyet biçiminde ...Keleş ve ... adına tapuda kayıtlı olup, her pay, birbirinden bağımsız olarak dava konusu olabilmektedir. ...Keleş’in payına karşı açılmış bir dava ve istek bulunmadığına göre, ...’ya karşı açılan davanın pasif husumet (hukuki ehliyet) yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması usul ve kanuna aykırıdır. Verilecek hükme göre de, davalı ... yararına vekalet ücretine hükmedilip edilemeyeceği mahkemece değerlendirilmelidir.
Öte yandan, davalı ... vekili cevap dilekçesinde, iptal ve tescile karar verilmesi halinde vekil edeninin kanuni şufa hakkının ortadan kaldırılacağından söz etmiş ise de, davacı kadastrodan önceki zilyetlik ve harici satın alma hukuki sebeplerine dayanarak iptal ve tescil isteğinde bulunduğuna göre bu hallerde kanuni şufa hakkının göz önünde tutulması olanağı bulunmamaktadır. Kadastro Kanunu bir tasfiye kanunu olup, gerçek hak sahibinin tespiti zorunludur. Bu bakımdan davalı ... vekilinin bu yönündeki temyiz gerekçesine katılma olanağı yoktur. Yani kadastrodan önceki hukuki nedenlere dayanılarak açılan tapu iptali ve tescil davalarında kanuni şûfa hakkı dinlenmez.
Davalı vekilinin Rahmi’nin payının kabulüne ilişkin hüküm bölümüne yönelik temyiz itirazları yerinde bulunmadığından reddi ile kararın bu kısmının ONANMASINA, ...Keleş’e karşı açılan dava bakımından ise temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulüyle yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 279,85 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 908,15 TL’nin temyiz edenden alınmasına 04.07.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.