Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/11378
Karar No: 2021/8201
Karar Tarihi: 14.06.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/11378 Esas 2021/8201 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2020/11378 E.  ,  2021/8201 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Tokat 1. İş Mahkemesi

    Dava, Bağ-Kur sigortalılığının tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince davanın reddine karar verilmiştir.
    Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının Tokat İli ... İlçesi Ormandibi köyünde şekerpancarı üretiiciliği yaptığını ve tarımsal faaliyette bulunduğunu, geçmiş yıllardan itibaren çiftçilik yaptığını ve tarımda kendi adına hesabına çalışmalarını sürdürdüğünü, davacının ... Ziraat Odası Başkanlığında kaydının olduğunu, ... Ekicileri Kooperatifi Başkanlığına kaydının yapıldığını ve üyeliğinin devam ettiğini, 2926 sayılı Yasaya göre sigortalılığının davalı kurum tarafından 23/10/2014-13/01/2015 davacıya sigortalılık verdiğini, davacı adına tescil yapılması için kuruma 23/10/2014 tarihinde başvurduğu davalı kurumun talebinin 23/10/2014-13/01/2015 tarihleri arasında hizmetini kabul ettiğini, fazlaya ilişkin kısmını reddettiğini ileri sürerek, davacının 01/06/2009 tarihinden 23/10/2014 tarihine kadar tarım Bağ-Kur Kanunu kapsamında sigortalı olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    II-CEVAP:
    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, 25/01/2011 tarihinde ... Ziraat Odasının göndermiş olduğu işe giriş bildirgesine istinaden tescilinin yapıldığını, yine 25/01/2011 tarihli muafiyet belgesine istinaden de sigortalılığının tescil tarihi itibariyle durdurulduğunu, davacının 23/10/2014 tarihinde kuruma satmış olduğu ürün kesintileri ile birlikte tescil bilgilerinin güncellenmesi talebinde bulunduğunu ancak getirmiş olduğu ürün kesintilerinin 01/10/2008 tarihinden sonrasi bir tarihe ait olduğunu, ... Ziraat Odasında aldığı ve 10 gün içerisinde kuruma bildirdiği muafiyet belgesine istinaden tescil tarihi itibariyle durdurulduğunu 6552 sayılı Yasaya istinaden herhangi bir yapılandırma talebinin olmadığını, Kurum kayıtları tetkiki neticesinde anlaşıldığını, şartları taşımayan davacının geriye dönük olarak tescilinin yapılmasının mümkün olmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine,
    1-Davacının 01/06/2009-25/01/2011 ve 01/06/2011-31/12/2013 tarihleri arasında 5510 sayılı Yasa"nın 4/1-b maddesi maddesinin 4 numaralı alt bendi kapsamında zorunlu tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir
    B-BAM KARARI
    Dairemizin 2018/1724 Esas, 2018/2297 Karar sayılı kaldırma kararından sonra İlk Derece Mahkemesine aldırılan ziraat bilirkişi raporuna göre davacının talep ettiği dönem yönünden davacının yıllık tarımsal faaliyet gelirlerinden, bu faaliyete ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan tutarın aylık ortalamasının hesaplandığı, her ne kadar ziraat bilirkişi raporunda prime esas günlük kazanç alt sınırı tüm yıllara göre 30 katı olarak uygulanmış ise de, 5510 sayılı Yasanın geçici 16. maddesinde yasanın 6. maddesinin birinci fıkrasının (ı)bendinde belirtilen “otuz” ibaresinin bu maddenin yürürlüğe girdiği yıl için “onbeş”olarak uygulanacağı ve prime esas günlük kazancın otuz katını geçmemek üzere takip eden her yıl için bir puan arttırılacağı da dikkate alınarak, 5510 sayılı Yasanın geçici 16. maddesindeki belirtilen oranlar dikkate alınarak hesaplama yapıldığında dahi davacının yıllık tarımsal faaliyet gelirlerinden, bu faaliyete ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan tutarın aylık ortalamasının, yıllara göre 5510 sayılı Yasanın geçici 16. maddesinde belirtilen oranlar dikkate alınarak yasada tanımlanan prime esas günlük kazanç alt sınırının altında kaldığı ve davacının muafiyet kapsamında kaldığı, davacının muafiyet kapsamında olduğunun anlaşılması halinde prim tevkifatının bulunmasının davacıya tarım Bağ-Kur sigortalılığı kazandırmayacağı da dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekir iken dosya kapsamı ile uyuşmayan gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi hatalıdır. Bu yönden davalı vekilinin istinaf sebepleri yerindedir. Gerekçesiyle, 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; yukarıda belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK"nın 353/1-b.2 hükmü gereğince kaldırılmasına,
    2-Davanın reddine, karar verilmiştir
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU NEDENLERİ
    Davacı vekili usul ve yasaya aykırı kararın bozulmasını talep etmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME
    2926 sayılı Kanunun 2. maddesinde, Kanunla veya kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulan sosyal güvenlik kuruluşları kapsamı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdiyle bağlı olmaksızın, 3. maddenin (b) bendinde tanımlanan tarımsal faaliyette bulunanların tarım Bağ-Kur sigortalısı sayılacakları belirtilmiştir.
    Anılan Kanunun 3. maddesinin (b) bendinde "Tarımsal faaliyette bulunanlar: kendi mülkünde, ortaklık veya kiralamak suretiyle başkalarının mülkünde, kamuya mahsus mahallerde ekim dikim, bakım, üretim, yetiştirme ve ıslah yollarıyla veya doğrudan doğruya tabiattan istifade etmek suretiyle bitki, orman, hayvan ve su ürünlerinin üretimini, avlanmasını, avcılar ve yetiştiriciler tarafından muhafazasını, taşınmasını sağlayanlar veya bu ürünlerden sair bir şekilde faydalanmak suretiyle kendi adına ve hesabına faaliyette bulunanlar" olarak tanımlanmış, 5. maddesinde, sigortalı olmanın zorunlu olduğu, sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçilemeyeceği ve kaçınılamayacağı, 6. maddesinde ise, diğer sosyal güvenlik kuruluşları kapsamına tabi bir işte çalışanların, çalışmaya başladıkları tarihten bir gün önce, sigortalılıklarının sona ereceği hüküm altına alınmıştır. Ayrıca aynı Kanunun 9. maddesi Kuruma re"sen tescil yükümlülüğü yüklemiştir.
    Anılan Kanunun 10. maddesine göre ise, kayıt ve tescil işlemlerinde valilik, kaymakamlık, özel idare, belediye, muhtarlık ve nüfus idareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, Kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifleri ve birliklerinin ... Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir.
    5510 sayılı Kanunun 4. maddesinin 1. fıkrasının (b) maddesinde, köy ve mahalle muhtarları ile hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan tarımsal faaliyette bulunanların sigortalı olacakları, anılan Kanunun 3. maddesinde ise tarımsal faaliyetin, “Kendi mülkünde, ortaklık veya kiralamak suretiyle başkalarının mülkünde veya kamuya mahsus mahallerde; ekim, dikim, bakım, üretme, yetiştirme ve ıslah yoluyla yahut doğrudan doğruya tabiattan istifade etmek suretiyle bitki, orman, hayvan ve su ürünleri elde edilmesini ve/veya bu ürünlerin yetiştiricileri tarafından; muhafazasını, taşınmasını veya pazarlanmasını,” ifade edeceği, 7. maddenin (b) bendinde sigorta hak ve yükümlülüklerinin “tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar için tarımsal faaliyetlerinin kanunla kurulu ilgili meslek kuruluşlarınca veya kendilerince, bir yıl içinde bildirilmesi halinde kaydedildiği tarihten, bu süre içinde bildirilmemesi halinde ise bildirimin Kuruma yapıldığı tarihten” itibaren başlayacağı, 9. maddenin 1. fıkrasının 5. bendi gereği sigortalılığın “Tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar için, tarımsal faaliyetinin sona erdiği veya 6"ncı maddenin birinci fıkrasının (ı) bendi uyarınca muafiyet kapsamına girdiği yahut 65 yaşını doldurması nedeniyle talepte bulunduğu tarihten,” itibaren sona ereceği, 6. maddenin (ı) bendinde ise, Kamu idarelerinde ve Kanunun ek 5"inci maddesi kapsamında sayılanlar hariç olmak üzere, tarım işlerinde veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz işlerde çalışanlar ile tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan; tarımsal faaliyette bulunan ve yıllık tarımsal faaliyet gelirlerinden, bu faaliyete ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan tutarın aylık ortalamasının, bu Kanunda tanımlanan prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katından az olduğunu belgeleyenlerin ve 65 yaşını dolduranlardan talepte bulunanların 5510 sayılı Kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta hükümleri çerçevesinde sigortalı sayılmayacakları belirtilmiştir.
    Kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunan ve bildirimsiz kalan sigortalılar için 5510 sayılı Kanunun 86. maddesinde öngörülen "hizmet tespiti" davasına eşdeğer bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Anılan düzenlemede, kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takiben başlayacağının hükme bağlanmış olması karşısında, kayıt ve tescil, yada tescil yerine geçen iradi prim ödemesi veya prim tevkifatı öncesine isabet eden tarımsal faaliyet ve buna dayalı "sigortalılığının tespiti" söz konusu olamayacaktır.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının 25.01.2011 itibari ile Ziraat Odası kaydına istinaden resen tescil sonrası 08.02.2011 de ulaşan muafiyet belgesi gereği 25.01.2011 itibarıyla terkinin verildiği, davacının talebi üzerine 23.10.2014 itibari ile tescil edilerek, 20.05.2009, 20.05.2010, 20.05.2011, 20.05.2012, 20.05.2013, 29.02.2016 tarihlerinde Kuruma intikal eden tevkifata istinaden tescil tarihinin 01.05.2009"a çekildiği, 13.01.2015 tarihli muafiyet belgesinde davacının tarımdan elde ettiği kazancın prime esas günlük kazancın alt sınırın altında olduğu bildirilmesi üzerine Kurumun tevkifata dayalı işlemden vazgeçerek 23.10.2014 - 13.01.2015 arası hizmet verdiği, davacının iptal edilen 01.05.2009-23.10.2014 arasındaki sigortalılığının geçerli olduğunun tespitini talep ettiği anlaşılmaktadır.
    Davacının Ziraat Odasında 25.11.2011 den itibaren, Pancar Kooperatifinde 25.03.2008"den itibaren Tarım Kredi Kooperatifinde ise 08.11.2000 den itibaren üye kaydı bulunmakta olup, adına kayıtlı 3397 metre kare tarıma elverişli arazi bulunmaktadır. Kolluk araştırmasında davacının çiftçilik yaptığı hiç ara vermediği bildirilmiş, adına 60 SD 464 ve 60 DR 993 plakalı iki adet tarım taşıtının bulunduğu tespit edilmiştir. Dinlenen tanıklar, davacının köylüleri olduğunu, çiftçilik ile uğraştığını ve halen devam ettiğini, şeker pancarı, buğday nohut ektiğini, traktörünün mevcut olup hayvanlarının da bulunduğunu beyan etmişlerdir.
    Yukarıda belirtilen mevzuat ve toplanan deliller çerçevesinde davacının tevkifata dayalı olarak başlatılan sigortalılığının geçerli olduğu gözetilerek buna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince davanın reddine dair verilen karar bozulmalıdır.
    SONUÇ: Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararının HMK"nın 373/2. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 14/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi