Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Borçlular vekili şikayet dilekçesinde, ödeme emrinin usulsüz şekilde üçüncü kişilere tebliğ edilmiş olduğunu, bu durumdan 14.07.2009 tarihinde haberdar olduğunu belirtmiştir. Ödeme emirleri, muhatap işte olduğundan amcası-yeğeni imzasına tebliğ edilmiş ise de, tebliğ evrakında tebligat yapılan kişinin borçlular ile birlikte sakin olup olmadığına dair bir açıklama bulunmadığından tebligatlar usulsüzdür. O halde mahkemece yapılması gereken iş, borçluların tebligat usulsüzlüğüne ilişkin şikayetleri kabul edilerek ödeme emri tebliğ tarihlerinin öğrenme tarihi olarak bildirilen 14.07.2009 olarak düzeltilmesi ile buna göre süresinde yapılan itirazın esasının incelenmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar vermekten ibaretken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlular vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 17.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.