17. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/4813 Karar No: 2015/9182 Karar Tarihi: 25.6.2015
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/4813 Esas 2015/9182 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2014/4813 E. , 2015/9182 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili; davalının sürücüsü olduğu aracın neden olduğu çift taraflı trafik kazasında müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, uzunca süre mutad iştigalini yerine getiremediğini, sakat kalma korkusu yaşadığını, yaralanma nedeniyle acı ve ızdırap çektiğini belirterek 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı ...; davacının virajı hızlı bir şekilde dönerek aracının sağ tarafına çarptığını, kusurunun bulunmadığını, davacının kask, eldiven ve dizlik takmadığını, davacının olay günü şikayetçi olmaması üzerine kendisininde şikayetçi olmadığını, ... Devlet Hastanesi raporunda davacının basit tıbbı müdahale ile iyileşeceği ve kemik kırığı olmadığının tespit edildiğini, davacının olay tarihinde öğrenci olduğunu ve yaz tatilinden sonra kazandığı üniversiteye devam ettiğini, iddia edildiği gibi rahatsızlığı olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 1.500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-)Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma sebebiyle manevi tazminat istemine yöneliktir. 6100 Sayılı HMK"nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2013 tarihinden itibaren 1.820,00 TL’ye çıkarılmıştır. Temyize konu kararda davanın kısmen kabulüyle davacı lehine 1.500,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden, manevi tazminat yönünden verilen karar miktar itibariyle davalı yönünden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davalı vekilinin temyiz dilekçesinin kesinlik sınırı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir. 2-)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 1,70 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın temyiz eden davalıya geri verilmesine 25.6.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.