14. Hukuk Dairesi 2020/1373 E. , 2020/6997 K.
"İçtihat Metni" 14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 03/09/2012 gününde verilen dilekçe ile asıl davada elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil; karşı davada TMK"nın 725. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 06/11/2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı- karşı davalı vekili ve davalı- karşı davacı ile bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil; karşı dava ise, TMK"nın 725. maddesine dayalı tapu iptali tescil isteğine ilişkindir.
Davalı asıl davanın reddini, karşı davanın kabulünü talep etmiştir.
Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, karşı davanın kabulüne ilişkin verilen kararın davacı-karşı davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 03.11.2015 tarihli 2015/10768 E, 2015/9701 K sayılı ilamı ile ‘’5312 sayılı parselin maliki davalı ..."nun inşaatı yaptığı sırada elatmanın önlenmesini isteyen davacı ..."ın maliki olduğu 4613 sayılı parsele, 28.01.2014 tarihli bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen 2,59 m2 tecavüzlü inşaat yaptığı anlaşılmaktadır. Çaplı taşınmazlarda kural olarak iyiniyet iddiasında bulunulamayacağından mahkemece temliken tescil davasının reddine, elatmanın önlenmesi davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.’’ gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın kabulüne karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... mirasçıları ve davalı-karşı davacı ... vekili ile davacı-karşı davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Hükmün hangi hususları kapsayacağı 6100 sayılı HMK’nin 297. maddesinde belirtilmiştir. Ayrıca hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır, hükmün hedefine ulaşmasını engeller, kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz. Bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini ve ifa kabiliyetini yitirir.
Bozma kararından sonra bozmaya uyularak verilen hüküm yeni bir hükümdür. Bozmaya uyularak tesis edilen hükmün, tüm istekleri karşılar şekilde yeniden yazılması gerekir. Mahkemece bu husus gözetilmeden, asıl davada davacı-karşı davalı ...’ın ecrimisil talebi hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemesi ve davalı ... yönündende bir karar verilmemesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.