10. Hukuk Dairesi 2014/28174 E. , 2015/2701 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrasında davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesi olup bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Yapılan yargılamada verilen ilk hükme ilişkin Dairemizin 22.06.2009 gün ve 2008/7517 Esas - 2009/11134 Karar sayılı bozma ilamında ‘…Davacının, şahsi sicil dosyası incelendiğinde hizmet cetvelinden davacının davalı işyerinden 15.02.1995-30.05.1998 tarihleri arasında 1996-1997/1-2 ve 1998/1. dönemde bildirimlerinin bulunmadığı, 01.11.1999-15.06.2002 tarihleri arasında ise, tam bildirimleri bulunup, 01.02.1993-15.02.1995 tarihler arasındaki dava konusu dönemin hak düşürücü süre yönünden reddi doğrudur. Ancak, işe giriş bildirgesinde davalı işyerine girdiği belirtilen 15.02.1995 tarihinden, bir başka işyerinde işe girdiği 04.06.1998 tarihine kadar ki eksik bildirilen ve yanlışlıkla başka sigorta sicil numarası ile bildirilen çalışmaların davacıya aidiyeti araştırılmadan ve başka işyerinden çıktığı 01.11.1998 tarihinden davalı işyerine girdiği 01.11.1999 tarihine kadarki bildirimin yapılmadığı dönem içinde ise, davalı işyerinde çalışıp çalışmadığı konusunda yeterli araştırma yapılmadan karar verilmesi isabetsizdir.
Bu durumda yapılacak iş; tesbite konu çalışmalara ilişkin olarak –varsa- işveren nezdindeki belgeler getirtilmeli; işbu belgelerden sigortalının imzasını içerenler yönünden imzanın kendisine aidiyeti sigortalı tarafından kabul edilenler ile, inkar edilip de, aidiyeti ehil bilirkişi incelemesiyle saptananlardan; yine, sigortalıca hata-hile-ikrah durumu iddia ve ispat edilemeyenler bakımından, işbu yazılı belgelerin aksi eşdeğerde delillerle kanıtlanmalı; kayıtlarda görünmeyen çalışmalarının hangi nedenlerle kayıtlara geçmediği ya da bildirim dışı kaldığı hususu gereğince yeterince araştırılmalı; yukarıda öngörülen nitelikte yazılı belge ibraz olunmayan çalışma süreleri yönünden ise, o dönemde sigortalı ile birlikte çalışan ve işverenin bordrolarında kayıtlı kişilerin somut bilgi ve görgülerine başvurulmalı, böylece bu konuda yeterli ve gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu hususlar, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir. Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeden yanılgılı değerlendirme ile yazılı biçimde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir…’ görüş ve gerekçesiyle bozulmuş olup, söz konusu ilama uyulmasına karşın mahkemece, 15.02.1995-30.05.1998 tarihleri arasındaki dönemde yanlışlıkla farklı sigorta sicil numarası ile...’ın hizmet cetvelinde davacı adına bildirilen hizmetlerin davacı adına kaydedilip kaydedilmediği araştırılmalı, şayet kayıt düzeltilmemişse,... davaya dahil edilmeli, 15.02.1995 tarihli işe giriş bildirgesindeki imzanın davacıya aidiyeti araştırılmalı gerekirse imza incelemesi yaptırılmalı, çalışmaların geçtiği dönemdeki işyerine ilişkin dönem bordoları, işyeri dosyası celbedilmeli; bildirilen çalışma döneminde davacıyı yakından tanıması gereken şoför, muavin, çalışma arkadaşları ile aynı yerde çalışması bulunan bordo tanıkları gerekirse re’sen saptanarak, bilgi ve görgülerine başvurulmalı, beyanlar arasında çelişki oluşması halinde, bu çelişki giderilmeye çalışılmalı, böylece bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 20.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.