10. Hukuk Dairesi 2020/9513 E. , 2021/8192 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Mersin 4. İş Mahkemesi
Asıl dava, iptal edilen çalışmaların gerçek ve fiili olduğunun tespiti ile Kurum tarafından aylık kesme işleminin iptali ile kesilen yaşlılık aylıklarının ödenmesi, birleşen dava, yersiz ödenen aylıkların iadesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen karara karşı, davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Adana Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı-karşı davalı vekili, Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/141 Esas sayılı dosyası ile kamu Kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçlaması ile açılan kamu davasında, sanıkların beraat ettiğini, davacının müfettiş raporuna göre ... sicil nolu iş yerinde geçen iptal edilen hizmetlerinin geri iadesi ile yaşlılık aylığının tekrar bağlanmasını, kesinti tarihinden itibaren ödenmeyen emekli maaşlarının faiziyle birlikte davalı Kurumdan tahsilini, davalı Kuruma borçlu olmadığının tespitini istemiştir.
Davalı-karşı davacı Kurum vekili, birleşen dava dilekçesinde, davalının Kurumdan yaşlılık aylığı almakta iken Kurum müfettişi incelemesinde, çalışmasının gerçeği yansıtmadığı gerekçesi ile iptali gerektiğinin tespit edildiğini, müfettiş raporu gereği olarak davacıya yersiz olarak ödenen aylıklar ve sağlık yardımlarından oluşan 8.861,21 TL nin masraflar için sarf, ödemeler için ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacı Kuruma verilmesini istemiştir.
II-CEVAP:
Davalı-karşı davacı Kurum vekili, cevap dilekçesinde davanın reddini istemiştir.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
1-Davacının davasının kabulü ile davacı ...’in 10/06/2009 tarihli müfettiş raporuna bağlı olarak ... sicil nolu işyerinde geçen hizmetlerin iptaline ilişkin Kurum işleminin iptali ile davacının Kuruma borçlu olmadığının tespitine, kesinti tarihinden itibaren ödenmeyen emekli maaşı varsa faiziyle beraber davalı Kurum tarafından ödenmesine, emekli yaşlılık aylığı ödenmiyorsa yeniden bağlanmasına,
2-Birleşen 2012/957 esas sayılı dosyada Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının Kurum zararının ödenmesi istemli davasının reddine karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Davanın kabulüne dair ilk karar, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 08/02/2018 tarih 2018/30- 2018/168 karar sayılı ilamı ile; “Eldeki dava değerlendirildiğinde; dava dışı işveren ..."e ait işyeri hakkında, davacı Kurumca yapılan 10/06/2009 tarihli denetim ve soruşturma üzerine, davacının da içinde bulunduğu sigortalıların hizmet akdine tabi eylemli çalışmalarının gerçekleşmediğinin belirlendiği ve haklarında suç duyurusunda bulunulduğu, Mahkemenin davanın kabulüne ilişkin yaptığı değerlendirme, eksik incelemeye dayanmakta olup, hüküm kurmaya elverişli ve yeterli değildir.” gerekçesiyle kaldırılması üzerine mahkemenin 2018/24 esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince yeniden verilen davanın kabulüne dair karara karşı, Bölge Adliye Mahkemesince davalı-karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK"nin 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı vekili, ... işyerinden yapılan bildirimlerin sahte olduğunun Sosyal Güvenlik Kontrol Memurluğunun raporu ile tespit edildiğini, aylık almakta olan davalının aylığının bu rapora istinaden durdurulduğunu, teftiş sırasında dinlenen tanıkların davalıyı tanımadıklarını hiç görmediklerini beyan ettiklerini, dosyadan dinlenen tanıkların tarafsız olmadığını, ceza mahkemesi kararının hukuk mahkemesinde her zaman için bağlayıcı kesin delil olarak kabul edilmeyeceğini belirterek temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 01.02.2005-30.05.2006 tarihleri arasındaki sigortalı çalışmalarının Sosyal Güvenlik Kurumu inceleme raporu sonucu “gerçek bir çalışma olmadığı” gerekçesiyle iptal edildiği, sonucunda yaşlılık aylığının da iptal edildiği, yaşlılık aylığı almakta olan davacıya iptal edilen sigortalılık süreleri nedeniyle yersiz ödenen yaşlılık aylığı toplamı olarak 23.02.2012 tarihi itibariyle 18.242,74-TL borç tahakkuk ettirildiği, davacının 03.08.2005-12.04.2006 tarihleri arasında “taksi ile yolcu taşımacılığı” faaliyeti sebebiyle vergi kaydının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda; davacının iptal edilen sigortalılık süresinden önce uzun yıllar şoförlük yaptığı, dinlenen tanıkların da davacı gibi sigortalılıklarının “gerçek çalışma olmadığı” gerekçesiyle iptal edildiği göz ardı edilerek, davacının bildiriminin yapıldığı “muhasebe” işyerinde çalışan ve hizmetleri iptal edilmemiş diğer bordro tanıkları dinlenmeden, denetmen raporunda dava dışı ...’e ait muhasebe işyerinin ... adreslerinde resen tespit edilecek komşu işyeri tanıkları dinlenmeden eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi hatalıdır.
Yapılacak iş; çalışmanın geçtiği işyerinin ihtilaflı döneme ilişkin dönem bordroların tamamını getirtmek, Kurum tarafından çalışması iptal edilmemiş bordro tanıklarını re’sen belirleyerek beyanlarına başvurmak, bordro tanıklarına davacının çalışmasının mahiyetini açıklattırmak, işyerine ait her iki adresten tespit edilecek komşu işyeri tanıklarını dinlemek, bunun yanı sıra davacının sigortalılığının iptal edildiği 1019606.33.01 sicil numaralı işyerinin “muhasabe”işi ile iştigal ettiği ve davacının öncesinde uzun yıllar “şoförlük” mesleğini yaptığını, uzun yıllar bu işi yapan bir kimsenin sözkonusu işyerinde çalışmasının hayatın olağan akışına uygun olup olmadığını değerlendirip bu hususu göz önünde bulundurarak sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Adana Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Adana Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının HMK"nın 373/1. maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen İlk Derece Mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 14.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.