Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17993
Karar No: 2020/6987
Karar Tarihi: 09.11.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/17993 Esas 2020/6987 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, mülkiyetinde olan taşınmazların içinden sulama amacıyla DSİ tarafından su geçirildiğini ve yıllardır köylülerin bu sudan faydalandığını ancak müvekkilinin tarlalarına su verilmediğini iddia etmiştir. Davacı suya elatmanın önlenmesini ve mevcut suyun debisinin, gününün ve saatinin tespiti ile dönüm bazında sudan pay verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vererek 616 parsel sayılı taşınmaz yönünden elatmanın önlenmesine, 727 ve 748 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın reddine karar vermiştir. Davalı ... tüzel kişiliği ise suya ve kanala elatmasının bulunmadığını savunmuştur. Mahkeme, dava konusu suya davalı ... tüzel kişiliğinin elatmasının ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek hükümü bozmuştur.
Kanun Maddeleri: Sulh Hukuk Mahkemesi Kanunu.
14. Hukuk Dairesi         2016/17993 E.  ,  2020/6987 K.

    "İçtihat Metni"

    14. Hukuk Dairesi


    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20.01.2011 gününde verilen dilekçe ile el atmanın önlenmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 03.06.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, suya elatmanın önlenmesi ve su rejimi kurulması isteğine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkilinin mülkiyetinde olan ... ili, ... ilçesi, ... Köyü, 727 ve 748 parsel ile paylı mülkiyet halinde paydaş olduğu 616 parsel sayılı taşınmazların içinden sulama amacıyla DSİ tarafından su geçirildiğini, yıllardan beri bütün köylülerin bu sudan sulama suyu amacıyla faydalandıklarını, müvekkilinin murisinin daha önce bu sudan faydalanmasına rağmen 2005 yılında vefatı sonucu davacının tarlalarına su verilmediğini, kanaldan geçen suyun ... Köyünde bulunan toplam 149.876 m2"lik araziyi suladığını, sulama suyunun bu arazilere fazla geldiğini, geri kalan suyun boşa aktığını, suyun boşa akmasına rağmen köy tüzel kişiliğinin, davacının suyu kullanmasına müdahale ettiğini, müvekkilinin tarlaların içinde 2000 tane elma ağacı bulunduğunu, 50 yıllık ve daha üstü meyve ağaçlarının da tarlada mevcut olduğunu, dereden sürekli su getirme yoluyla bu ağaçların sulanmasının mümkün olmadığını, suya yapılan müdahalenin devam etmesi durumunda bu ağaçların kuruyacağını belirterek suya elatmanın önlenmesini ve 616, 727 ve 748 parsel sayılı taşınmazlar için mevcut suyun debisinin, gününün ve saatinin tespiti ile dönüm bazında sudan pay verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... Köyünün muhtarı cevabında, muhtarlığın suya müdahalesinin bulunmadığını, muhtarlığa husumet yöneltilmesinin doğru olmadığını, sorunun suyu kadimden beri kullananlar arasında yaşandığını, suyu kullanan diğer köylülere husumet yöneltilmesi gerektiğini, tüm köy tarafından bilinen bir su rejimi bulunduğunu, davacının tarlalarından birinin havuzbaşı suyu ile sulandığını, diğer 2 tarlasının bağdat suyu ve aşağı bağdat çeşmesi ile sulandığını, davacının son bir kaç yıldır kanal üstündeki susuz tarlasına meyve ağaçları diktiğini, yukarıda anılan sulardan kendi payına düşen kısım ile susuz tarlasını sulaması halinde bir itirazın bulunmadığını, sonradan sulamaya açılan tarlaların kadim kullanım hakkına engel olamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 616 parsel sayılı taşınmaz yönünden mayıs ayları için 10 günde bir 48,384 litrelik, haziran ayları için cumartesi günleri 211,680 litrelik, temmuz ayları için cumartesi günleri 300,672 litrelik, ağustos ayları için 10 günde bir 165,024 litrelik suya ihtiyacı olmakla bir saat süreli sulanması için elatmanın önlenmesine, 727 ve 748 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
    2-Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
    Davacı vekili, dava konusu su ve kanala davalı ... tüzel kişiliğinin elatmasının önlenmesini talep etmiştir. Davalı ... tüzel kişiliği suya ve kanala elatmasının bulunmadığını savunmuştur. Mahkemece, mahallinde yapılan 03.10.2012 tarihli keşif sırasında dinlenen mahalli bilirkişiler dava konusu suya muhtarlığın müdahalesine yönelik beyanda bulunmamışlar, dava konusu suya ilişkin kadimden beri köylüler ve onların murisleri arasında paylaşım bulunduğunu belirtmişlerdir. Bu durumda davalı tarafın dava konusu suya ve kanala bir elatmasının bulunduğu ispat edilemediğinden davalı ... tüzel kişiliği aleyhine açılan davanın açıklanan gerekçe ile reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın yatırana iadesine, 09.11.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi