MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, mülga 4926 sayılı Yasa hükümlerince ele geçirilen, aynı Kanun"un 19.maddesi hükmü uyarınca el konulan ve yine aynı Kanun maddesine dayanılarak çıkarılan Yönetmelik hükümleri doğrultusunda teslim tesellüm belgeleri ile birlikte 13860 litre motorin ve 25 litre benzinin yedi emin olarak davalı ..."a teslim edildiğini, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ... Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü, ... Yolcu Salonu Gümrük Müdürlüğü tarafından 17.9.2012 tarih ve 65907 sayılı yazı ile davalıya yazı yazılarak söz konusu eşyanın aynen teslimi veya eşyaya isabet eden parasal miktarın ödenmesi, aksi taktirde cezai işlemlerin başlatılacağı hususu tebliğ edildiği halde, davalı tarafından taleplerin yerine getirilmediğini ileri sürerek, 13860 litre motorin ve 75 litre benzinin aynen teslimi olmadığı taktirde gümrüklenmiş değeri olan 54.663,23 TL bedelin 24.9.2012 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, zamanaşımı itirazında bulunarak, söz konusu malların müsadere edildiğini savunarak esastan da davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, davalıya yediemin olarak teslim edilen 13860 litre motorin ve 75 litre benzinin aynen teslimi olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, "...Bilirkişi incelemesi sonucunda; davalıya 13860 litre motorin ile 75 litre benzinin 12 adet teslim tesellüm belgesi ile yediemin olarak imza karşılığında teslim edildiği ve teslim edilen motorin ve benzinin gümrüklenmiş değerinin 54.663,23 TL tutarında bulunduğu saptanmıştır. Dolayısı ile tüm kanıtlar değerlendirildiğinde; davalıya davacı idare tarafından teslim edilen motorin ve benzinin 24.9.2012 de tebliğ edilen tebligata rağmen idareye teslim edilmemesi nedeniyle davanın kabulü doğrultusunda karar verilmesi gerekeceği" gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Yargılama aşamasında alınan kök bilirkişi raporunda, davalının, dava konusu mallara el konularak müsadere edildiği savunması kısmen değerlendirilmiş, bilirkişi müsadere hususunun tespiti için bazı dosyaların ve kaçak eşyaya mahsus tespit varakalarının incelenmesi gerektiğini bildirmiş ancak akabinde bilirkişinin görüşü olarak, davalının müsadere savunmasının yerinde olmadığı tespiti yer almıştır. Mahkemece, eksik dosyalar ve belgeler getirtilerek, bilirkişiden ek rapor alınmış ise de, müsadereye ilişkin husus netleştirilmemiştir. O halde mahkemece, davalının, dava konusu malların müsadere edildiği savunmasının netleştirilerek ve davalının bilirkişi raporuna itirazları da karşılanarak gerektiğinde taraf ve yargı denetimine elverişli yeni bir rapor alınmak suretiyle hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.