19. Ceza Dairesi 2021/1977 E. , 2021/4716 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5846 sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Anayasanın 141, CMK’nin 34 ve 230. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet savcısını ve herkesi inandıracak ve Yargıtay denetimine imkan verecek biçimde olması gerekir. Yargıtay’ın gerekçelerde tutarlılık denetimini yapabilmesi için; kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ile mağdur ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin, hangi anlatımın ne gerekçeyle diğerine üstün tutulduğunun açık olarak hükmün gerekçesine yansıtılması ve mahkemece ulaşılan vicdani kanı sonucunda sanığın hangi fiillerinin suç sayıldığı açıklandıktan sonra kabul edilen bu fiillerin hukuki nitelendirilmesinin yapılması, cezada artırım ve indirim gerektiren nedenlerin kanuni bağlamda tartışılması gerekirken, açıklanan bu hususlara uyulmayarak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına atıf yapılarak gerekçesiz hüküm kurulması,
2-7188 sayılı Kanunla değişik 5271 sayılı CMK"nin 251/1. maddesi ile; sadece adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda "basit yargılama usulü"nün uygulanması mümkün hale getirilmiş, aynı Kanunla Ceza Muhakemeleri Kanunu"na eklenen Geçici 5/(1)-d maddesinde ise; 01/01/2020 tarihi itibarıyla "...kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş..." dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulünün uygulanmayacağı düzenlenmiş ise de,
Anayasa Mahkemesi"nin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas 2021/4 Karar sayılı ve 25.06.2020 tarihli, 2020/16 E. 2020/33 K. sayılı kararları ile yukarıda anılan geçici 5/1-d maddesinde yer alan "...kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış..." ibarelerinin, aynı bentte yer alan "Basit yargılama usulü" yönünden Anayasa"nın 38. maddesine aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmesi karşısında, mahkemece sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikteki "basit yargılama usulünün" uygulanma şartları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi mecburiyeti,
Kabule göre de;
1-Dairemizin de benimsediği Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 09.02.2016 tarih ve 2014/71 Esas ve 2016/42 sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararından önce, Adana 3. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 09.05.2007 tarihli kararı ile sanığın 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hapis cezasının TCK’nun 51. maddesi uyarınca ertelenmesine karar verildiği, sanığın temyizi üzerine Yargıtay 7.Ceza Dairesinin 31.01.2011 tarihli kararı ile hükmün CMK"nun 231. maddesi uyarınca değerlendirilmesi bakımından bozulduğu, bozmadan sonra sanık hakkında 2 ay 15 gün hapis cezasına hükmedilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, sanığın denetim süresi içinde kasıtlı suç işlemesi ile hükmün aynen açıklandığı anlaşılmakla; hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararından önceki erteleme hükmünün sanık açısından kazanılmış hak teşkil ettiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-UYAP ortamında yapılan araştırmada, sanık hakkında temyiz davasına konu olan (aynı) nevi suçtan açılan başka kamu davası sonucunda Adana 3. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 31/03/2016 tarih ve 2015/1023 Esas 2016/180 Karar sayılı mahkumiyet hükmünün Yargıtay 19.Ceza Dairesinin 2021/4522 Esas sayılı dosyasında kayıtlı bulunduğunun tespit edilmesi karşısında;
Yerel mahkemece; UYAP kayıtları taranarak, sanık hakkında aynı suçtan açılmış başkaca ceza davası dosyalarının bulunup bulunmadığı da tespit edilip hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle bu dosyalar arasında TCK"nin 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması ve ulaşılacak sonuca göre yargılama süreçlerinin akıbeti ile sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi zorunluluğu,
3-Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının infazı kabil kesinleşmiş mahkumiyet kararı niteliğinde olmadığı dikkate alınarak, suça konu ürünlerin müsaderesi hususunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak, BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca ceza miktarında sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 21/04/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.