14. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/9642 Karar No: 2014/13364 Karar Tarihi: 25.11.2014
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/9642 Esas 2014/13364 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2014/9642 E. , 2014/13364 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 07.04.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil ile tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kesin hüküm nedeniyle reddine dair verilen 07.04.2014 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili ile duruşmasız temyizi davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 25.11.2014 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafın sözlü açıklaması dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece uyulan Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda hüküm kurulmuş olmasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 25.11.2014 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi. (Muhalif) K A R Ş I O Y Dava, tapu iptali ve tescil ile tazminat istemlerine ilişkindir. Davalı, kesin hüküm nedeniyle davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak kesin hüküm nedeniyle davanın reddine ve davalı taraf lehine 14.590.00 TL nispi vekalet ücretine hükmedilmiştir. Hükmü taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davalı vekilinin tüm davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine, 2-Kural olarak kesin hüküm, kamu düzenine ilişkin, istek olmasa bile yargılamanın her aşamasında mahkemece re"sen gözetilmesi gerekli dava şartıdır. (HUMK m. 237. 6100 sayılı HMK"nın m. 303) Aynı dava (uyuşmazlık) yeni bir dava konusu yapılamaz; yapılırsa, mahkemenin kesin hüküm varlığını kendiliğinden gözeterek, davayı esasa girmeden (usulden) reddetmesi gerekir. Kesin hüküm nedeniyle davanın reddi usulden ret olup dava şartı yokluğu nedeniyle ret kararı verilmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"nin 7. maddesi uyarınca, davalı yararına maktu vekalet ücreti takdiri yapılır. Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verildiğine göre, AAÜT"nin 7. maddesi hükmü uyarınca, davalı yararına maktu vekalet ücreti yerine nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmayıp karar bozulmalıdır. Açıklanan nedenlerle sayın çoğunluğun onama görüşüne katılmıyorum.