20. Hukuk Dairesi 2012/12749 E. , 2013/2378 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili, davalılar vekili ve dahili davalı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında 102 ada 7, 103 ada 2, 104 ada 1, 118 ada 6, 134 ada 33, 146 ada 11, 159 ada 16 ve 7 parsel numaralı taşınmazlar, davalılardan Halil ve ... adlarına, 103 ada 1 parsel davalı ... Yarkın adına, 109 ada 4 parsel davalı ... adına, 116 ada 2 ve 147 ada 3 sayılı parseller davalı ... adına, 159 ada 1 parsel davalı ... ve ... adlarına tesbit edilmiştir. Davacılar, taşınmazların kök muris ...."tan kaldığını iddia ederek, miras payları oranında tescili talebiyle dava açmışlar. Davacı Hazine, 103 ada 1 ve 2 ve 104 ada 1 parsellerin orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla ayrı ayrı dava açmış, mahkemece dosyalar birleştirilerek yapılan yargılama sonunda, davacı gerçek kişilerin davasının reddine, dava konusu .... İlçesi, 102 ada 7 parsel, 118 ada 6 parsel, 134 ada 33 parsel, 146 ada 11 parsel, 159 ada 16 parsel, 159 ada 7 parsel, 109 ada 4 parsel, 116 ada 2 parsel, 159 ada 1 parsel ve 147 ada 3 parsel sayılı taşınmazların ayrı ayrı tesbit gibi tescillerine, birleşen dosya davacısı Hazinenin davasının kabulüne, dava konusu ... İli, .... İlçesi, 103 ada 1, 103 ada 2, 104 ada 1 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerinin iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar vekili, davalılar vekili ve dahili davalı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 1944 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastro çalışmaları ile 1975 yılında 1744 sayılı Kanuna göre yapılıp dava tarihinde kesinleşen 2. madde uygulaması vardır.
1) İncelenen dosya kapsamına göre, dava, hükmü temyiz eden Orman Yönetimine mahkemece ihbar olunmak suretiyle bildirildiğine, bu durumun Orman Yönetimine taraf sıfatı kazandırmayacağına, kaldı ki, yönetimin usulünce açılmış bağımsız bir davası olmadığı gibi, bu davaya 3402 sayılı Kanunun 26/D maddesi anlamında harcının yatırmak suretiyle katılımı da bulunmadığından bir hükmü yalnızca taraflarının temyiz edebileceği dikkate alındığında, davada taraf sıfatı kazanmayan Orman Yönetiminin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Davacı ve davalı gerçek kişilerin temyiz itirazlarına gelince; incelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından orman kadastrosu, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazlardan 103 ada 1, 103 ada
2 ve 104 ada 1 parsel sayılı taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına göre, yine temyize konu 102 ada 7, 118 ada 6, 134 ada 33, 146 ada 11, 159 ada 16, 159 ada 7, 109 ada 4,116 ada 2, 159 ada 1, 147 ada 3 parsel sayılı taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu ve davalıların murisi ..."tan intikal ettiği, mirasçıların aralarında yaptıkları taksime göre kadastro tesbitinin yapıldığı, temyiz edenler ..., ... ve ..."ın dilekçelerinde belirttiği gibi taşınmazların ..."ın babası Recep Çakmak"tan kalan yerler olduğu ve halen paylaşılmadığı iddiası, gerek keşif sırasında dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları gerekse uzun yıllardır süregelen paylaşıma göre kullanım durumu dikkate alındığında, hayatın olağan akışıyla bağdaşmadığından, yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle dahili davalı ... Yönetiminin temyiz dilekçesinin REDDİNE, Yönetiminin yatırdığı temyiz harcının istek halinde iadesine,
2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle davacı ve davalı gerçek kişilerin temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacı ..., ... ve ..."a yükletilmesine, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince temyiz eden davalı kişilerden onama harcı alınmasına yer olmadığına ve yatırdıkları temyiz harcının istek halinde iadesine 07/03/2013 günü oy birliği ile karar verildi.
İle ..."den tahsiline)