18. Ceza Dairesi 2015/33855 E. , 2016/16586 K.
"İçtihat Metni"
Yaralama ve hakaret suçlarından sanık ..."ın , 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 86/2, 86/3-a, 125/1, 52/2-4 maddeleri gereğince 1.500,00 Türk lirası ve 600,00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına dair ...22. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 06/03/2014 tarihli ve 2013/350 esas, 2014/190 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04/05/2015 gün ve 187593 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre,
1-Hakarete uğrayan mağdur ..."ın 26/11/2013 tarihli oturumda sanık ... hakkındaki şikayetinden vazgeçmesi sebebiyle düşme kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde ceza tayin olunmasında,
2- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 61/9. maddesindeki "Adlî para cezasının seçimlik ceza olarak öngörüldüğü suçlarda bu cezaya ilişkin gün biriminin alt sınırı, o suç tanımındaki hapis cezasının alt sınırından az; üst sınırı da, hapis cezasının üst sınırından fazla olamaz" hükmü nazara alınarak kasten yaralama suçundan temel cezanın 120 gün yerine, 1 ay 20 gün adli para, hakaret suçu yönünden ise 90 gün yerine bir ay 30 gün olarak belirlenmek suretiyle, eksik ceza tayin olunmasında, isabet görülmemiştir." denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
1-Hakaret suçu yönünden düşme kararı verilmemesi,
5237 sayılı TCK"nın 131/1. maddesinde, “Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenen hariç; hakaret suçunun soruşturulması ve kovuşturulması, mağdurun şikâyetine bağlıdır." hükmüne yer verildiği,
Aynı Kanun"un 73. maddesinin 4. fıkrasında ise, “Kovuşturma yapılabilmesi şikayete bağlı suçlarda kanunda aksi yazılı olmadıkça suçtan zarar gören kişinin vazgeçmesi davayı düşürür." hükümleri düzenlenmiştir.
5271 sayılı CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrasında da, “Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı yada soruşturma yada kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir." hükmü yer almaktadır.
İncelenen dosyada; mağdur ..."ın, sanığın da bulunduğu 26/11/2013 tarihli oturumda, şikayetten vazgeçtiği ve sanığın da bu vazgeçmeye karşı bir itirazda bulunmadığı, anlaşılmıştır.
2- Yaralama ve hakaret suçlarında eksik ceza tayin edilmesi,
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 61/9. maddesindeki "Adlî para cezasının seçimlik ceza olarak öngörüldüğü suçlarda bu cezaya ilişkin gün biriminin alt sınırı, o suç tanımındaki hapis cezasının alt sınırından az; üst sınırın da, hapis cezasının üst sınırından fazla olamaz" hükmü nazara alınarak kasten yaralama suçundan temel cezanın 120 gün yerine, 1 ay 20 gün adli para, hakaret suçu yönünden ise 90 gün yerine bir ay 30 gün olarak belirlenmek suretiyle, eksik ceza tayin olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünceler yerinde görüldüğünden,
1- Hakaret ve yaralama suçlarından sanık ... hakkında, .... 22. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 06/03/2014 tarih ve 2013/350 esas, 2014/190 sayılı kararının, CMK"nın 309. maddesi uyarınca, aleyhe sonuç doğurmamak ve yeniden yargılama yapılmamak üzere BOZULMASINA,
2- Anılan Kanun maddesinin 4/d fıkrası uyarınca karardaki hukuka aykırılık, hükmün Yargıtay tarafından düzeltilmesini gerektirmekle; sanık hakkında hakaret suçundan açılan kamu davasının, TCK’nın 73/4 ve CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince DÜŞMESİNE,
3- Dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığı"na gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavclığı"na TEVDİİNE, 25.10.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.