9. Ceza Dairesi 2016/74 E. , 2016/1336 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair ... Cumhuriyet Başsavcılığının 04/12/2014 tarihli ve 2014/3997 soruşturma, 2014/32 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, şüphelinin denetimli serbestlik müdürlüğünce yapılan tebligata uymadığından bahisle infaz kayıtları kapatılarak bildirimde bulunulması üzerine, ... Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 11/02/2015 tarihli ve 2015/537 soruşturma, 2015/238 esas, 2015/238 sayılı iddianamenin iadesine dair ... Asliye Ceza Mahkemesinin 26/02/2015 tarihli ve 2015/134 sayılı kararına yönelik itirazın kabulü ile iddianamenin iadesi kararının kaldırılmasına ilişkin ... Ağır Ceza Mahkemesinin 06/04/2015 tarihli ve 2015/254 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 6545 sayılı Kanun ile değişik 191. maddesinde; “(1) Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın, beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir. Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır. (3) Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır. Bu süre Cumhuriyet savcısının kararı ile üçer aylık sürelerle en fazla bir yıl daha uzatılabilir. Hakkında denetimli serbestlik tedbiri verilen kişi, gerek görülmesi hâlinde denetimli serbestlik süresi içinde tedaviye tabi tutulabilir. (4) Kişinin, erteleme süresi zarfında; a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,
b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, hâlinde, hakkında kamu davası açılır.” şeklinde düzenlemeye yer verildiği,
5402 sayılı Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanunu’nun 5. maddesinde;
“(1) Hakkında herhangi bir tedbire hükmedilen kişi, karara uygun olarak müdürlüğün hazırladığı programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymak ve katlanmak zorundadır. (2) (Ek fıkra: 06/12/2006 - 5560 S.K.42.md) Denetimli serbestlik müdürlüğü tarafından yapılan çağrılara veya hazırlanan denetim planına uyarıya rağmen uyulmaması, denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülük ihlali sayılır.” şeklinde düzenlemeye yer verildiği,
Yine Denetimli serbestlik Hizmetleri Yönetmeliğinin 40. maddesinde;
“(1) Denetimli serbestlik kararlarının kaydedilmesinden itibaren şüpheli, sanık veya hükümlülere üç iş günü içerisinde yapılacak yazılı veya elektronik tebligatta, tebliğden itibaren on gün içerisinde müdürlüğe başvurulması gerektiği belirtilir. ... (3) Düzenlenen tebligatta, yükümlünün haklı, geçerli ve gerektiğinde belgelendirilebilen bir mazereti olmadan müdürlüğe gelmemesi veya hakkında belirlenen yükümlülüklerin gereğini yerine getirmemesi halinde, denetimli serbestlik kararının niteliğine göre kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilebileceği, seçenek yaptırım veya tedbirin hapse çevrilebileceği ya da koşullu salıverilme kararının geri alınabileceği gibi gelmemenin hukuki sonuçları yükümlüye bildirilir. (4) Usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen yükümlü on gün içerisinde müdürlüğe müracaat etmezse komisyonun onayından sonra kayıt kapatılarak infaz dosyası Cumhuriyet başsavcılığına geri gönderilir.” şeklinde düzenlemeye yer verildiği,
Somut olayda, ... Ağır Ceza Mahkemesince sanığın askere gittiğine dair belge ibraz etmediği gerekçesiyle itirazın kabulü ile iddianamenin iadesi kararının kaldırılmasına karar verilmiş ise de şüpheli hakkında verilen kamu davası açılmasının ertelenmesine dair kararda, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedildiği tedbir ve tedavinin gereklerine uymamakta ısrar edilmesi halinde dava açılacağının ihtar edildiği, bu kararın sanığın mernis adresine 17/12/2014 tarihinde tebliğ edildiği, denetimli serbestlik müdürlüğünce şüpheliye 10 gün içerisinde müracaat etmesi gerektiğine ilişkin ihtarlı davetiye çıkartıldığı ve tebligatın 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21. maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmakta olup sanığın 20/02/2015 tarihli dilekçesi ile 04/11/2014 tarihinde askere gittiğini, halen askerliğinin devam ettiğini, kendisine tebligat yapılan tarihlerde askerde olması nedeniyle tedavi yükümlülüğünü yerine getiremediğini beyanla itirazda bulunduğu. ... Askerlik Şubesi Başkanlığının 31/08/2015 tarihli yazısında sanığın 04.11.2014 tarihinde askere sevk edildiği, muhtemel terhis tarihinin 04.11.2015 tarihi olduğunun belirtilmiş olması karşısında, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığının 23.11.2015 tarih ve 2015/24242/76845 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 15.12.2015 tarih ve 2015/386941 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdii kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran bu gerekçelerle yerinde görüldüğünden, ... Ağır Ceza Mahkemesinin 06.04.2015 tarihli ve 2015/254 değişik iş sayılı kararının CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 18.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.