17. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/4509 Karar No: 2015/9123 Karar Tarihi: 25.6.2015
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/4509 Esas 2015/9123 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2014/4509 E. , 2015/9123 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı (3.kişi) vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, borçlu hakkında .İcra Müdürlüğü"nün 2012/11036 sayılı takip dosyasından yürütülen takipte, borca yeterli malvarlığı bulunmadığının tespit edildiğini, borçlunun adına kayıtlı iki taşınmazını alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla rayicinin çok altında bir değere diğer davalı 3.kişiye satarak devir ettiğini ileri sürerek muvazaalı satış işlemlerinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Bu dava ile birleştirilen davasında ise .İcra Müdürlüğü"nün 2012/8460 sayılı takip dosyasından yürütülen takipte de borçluya ait malvarlığına rastlanılamadığını ileri sürerek aynı taşınmazlara ait satış işlemlerinin muvazaalı olması nedeniyle iptalini talep etmiştir. Davalı 3.kişi vekili, satışların gerçek olduğunu savunarak davaların reddini istemiştir. Davalı borçlu davalara cevap vermemiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmazların borcun doğumundan sonraki bir tarihte rayicinden çok düşük bir değere davalı 3.kişiye satıldığı, satışın alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla yapıldığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kabulüne muvazaalı tasarruf işlemlerinin takip konusu alacak ve ferileriyle sınırlı olacak şekilde iptaline karar verilmiş;
hüküm, davalı (3.kişi) vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, haciz tutanaklarının geçici aciz belgesi niteliğinde olmasına, taşınmazların rayicinin çok altında bir değere satılmış bulunmasına göre davalı 3.kişi ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, İİK"nun 277 maddesine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Mahkemece asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Bununla birlikte, birleşen davanın ilk olarak Asliye Ticaret Mahkemesinde açıldığı, Asliye Ticaret Mahkemesinin 28.1.2013 gün ve 2012/871-2013/50 sayılı görevsizlik kararı ile dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderildiği anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK uyarınca görevsizlik kararı verilen mahkemedeki vekalet ücretinin görevli mahkemede hüküm altına alınması gerekirken bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değil bozma nedeni ise de bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 Sayılı HMK"nun geçici 3/2 delaletiyle HUMK"nun 438/7.maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı 3.kişi vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının sonuncu bendinden sonra gelmek üzere "birleşen davanın Asliye Ticaret Mahkemesinin görevsizlik kararıyla geldiği anlaşılmakla; görevsiz mahkemede davalı 3.kişi ... vekili lehine hükmedilmesi gereken 1.320,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine" cümlesinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı (3.kişi)"ye geri verilmesine 25.6.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.