Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2012/29046 Esas 2013/7380 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/29046
Karar No: 2013/7380
Karar Tarihi: 25.3.2013

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2012/29046 Esas 2013/7380 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2012/29046 E.  ,  2013/7380 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, vergi dairesi aleyhine dava açmak ve ihbar ikramiyesi alacağını tahsil etmek amacıyla davalıya vekalet verdiğini, vekaletten bir gün sonra 30.07.2010 tarihinde vergi dairesine başvurması sonucu 03.08.2010 tarihli cevabi yazı ile ödeme yapılacağının bildirilmesi üzerine, durumu sözlü olarak davalıya bildirerek dava açmasına gerek olmadığını söylediğini, sonrasında davalının vekalet ücreti alacağının tahsiline yönelik icra takibi yaptığını belirterek;davalı avukatın herhangi bir hizmet vermemesi nedeniyle vekalet ücretine ilişkin yaptığı icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı, davacı tarafından işleri nedeniyle ve yapılan tehditlere dayalı olarak ikramiye işini takip edemediği gerekçesiyle 29.07.2010 tarihli vekaletname verildiğini, ertesi günü dilekçeyle vergi dairesine başvurduğunu, yetki verdiği avukatın idari yetkililer ile görüşmesi suretiyle işin hızlandırıldığını üzerlerine düşen hizmeti yapmaları sonucu ödeme yapıldığını belirterek davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, vergi dairesine yaptığı ihbara dayalı olarak ödenmesi gereken ihbar ikramiyesinin ilgili kurum tarafından ödenmemesi nedeniyle bu alacağın tahsili amacıyla davalı avukat ile anlaştıklarını, ancak davalı tarafından herhangi bir işlem yapılmaksızın ödeme yapılması nedeniyle davalının talep edebileceği vekalet ücreti bulunmadığını iddia etmiş, davalı ise gerekli girişimlerde bulunması sonucu ödemenin yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Dava konusu ihbar ikramiyesinin tahsiline ilişkin avukatlık hizmeti vermek üzere taraflar arasında 29.07.2010 tarihli avukatlık ücret sözleşmesi imzalanmıştır. Bu sözleşmeye uygun olarak davalı avukat tarafından yetkilendirilen avukatlar aracılığıyla 30.07.2010 tarihinde Gelir idaresi Başkanlığı Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı Vergilendirme Grup Müdürlüğüne verilen dilekçe ile işin takip edilmeye başlandığı, vergi dairesi tarafından verilen 11.08.2010 tarihli cevabi yazı ile davacı lehine hesaplanan ikramiye ödemesinin ödeme yapılmak üzere ilgili birime gönderildiğinin bildirildiği, yine davalı tarafça bu işlemlerin takibi kapsamında ilgili kuruma 01.09.2010 tarihli dilekçe ile başvurulduğu, nitekim yapılan bu girişimler sonucu Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından 22.11.2010 tarihinde davacıya 129.626 TL ihbar tazminatının ödendiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamı itibariyle davalı avukatın davacıdan aldığı vekalet yetki ve sorumluluğu kapsamında üzerine düşen görevi yaparak ilgili idare nezdinde gerekli girişimlerde bulunduğu, dava dışı Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından davalının herhangi bir dava açmasına gerek kalmayacak şekilde ödeme yapıldığı, bu itibarla davalı avukatın davacı ile yapılan avukatlık ücret sözleşmesi kapsamında ücret talep etme hakkının doğduğunun kabulü gerekir. Mahkemece vekalet ücretine ilişkin taraflar arasında yapılan sözleşme kapsamında gerekli değerlendirme yapılarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne dair hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 262.25 TL temyiz harcın istek halinde iadesine, 25.3.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.