12. Ceza Dairesi Esas No: 2013/16724 Karar No: 2014/9481 Karar Tarihi: 17.04.2014
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2013/16724 Esas 2014/9481 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sulh Ceza Mahkemesi, bir kişiyi trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan mahkum etti. Sanık temyize gidince, alkol miktarı dikkate alınarak alt sınırdan uzaklaşılmaması gerektiği belirtildi. Ancak, mahkemenin hapis cezasını adli para cezasına çevirmesi, TCK’nın seçenek tedbir niteliği düzenlemesine aykırı olduğu için bozuldu. Kararda, TCK’nın 179/3-2, 62/2, 50, 52/2, ve 50/6. maddeleri detaylı bir şekilde açıklandı.
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Tespit edilen alkol miktarı dikkate alınarak temel ceza tayininde alt sınırdan uzaklaşılmaması temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın suçu işlemediğine ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak; TCK"nın 50/6. maddesinde bulunan “yaptırımın” ibaresinin 01/03/2008 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan 26/02/2008 tarih 5739 sayılı Kanunun 4. maddesi ile “tedbirin” olarak değiştirilmesi ile sözü edilen maddenin birinci fıkrasının “a” bendi uyarınca hapis cezasının paraya çevrilmesi seçenek yaptırım, diğer bentlerde düzenlenen hususların ise seçenek tedbir niteliğinde olduğu, TCK"nın 50/6. maddesinde hüküm kesinleştikten sonra Cumhuriyet savcılığınca yapılan tebligata rağmen otuz gün içinde seçenek tedbirin gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesinin sonuçlarının düzenlediği, somut durumda ise sanık hakkında bir tedbir niteliğini haiz olmayan, kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verildiği, kaldı ki bu durumun hükmün tesisi aşamasında değil, hükmün kesinleşmesinden sonra infaz aşamasında nazara alınacağı hususu gözetilmeksizin infazı kısıtlar biçimde yazılı şekilde karar tesis edilmesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün 6 nolu bendinin hükümden çıkartılması suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17/04/2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.