MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Bedelsiz senedi kullanma
HÜKÜM : Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın katılana 2.700 TL bedelle haricen satmış olduğu, satım sözleşmesinde aracın tüm borçlarının satıcıya ait olduğunun yazılmış olduğu, araç satım bedeline ilişkin olmak üzere 1.500 TL parayı elden aldığı, geriye kalan 1.200 TL için de 03.08.2011 keşide tarihli senet aldığı, katılanın bu aracı ... isimli kişiye satmak istediği, bu nedenle aracın vergi borcu olan 800 TL’yi katılanın ödediği, aracın borçlarının sanık sorumluluğunda olduğu taraflarca önceden kararlaştırılmış olduğundan sanığın katılana 800 TL parayı iade ettiği ve karşılığında 23.09.2011 tarihli bir belge aldığı, ancak daha sonra gerek 1200 TL’lik senet için gerekse 800 TL içerikli 23.09.2011 tarihli belge için ayrı ayrı icra takibi yapmış olduğu ve böylece bedelsiz senedi kullanma suçunu işlediği iddia olunan olayda;
Dosya kapsamına göre esasen katılanın alacaklı olduğu 800 TL’lik bedeli sanıktan tahsil etmiş olması nedeniyle sanığa vermiş olduğu anlaşılan 23.09.2011 tarihli belgenin senet niteliğinde olmayıp makbuz niteliğinde olduğunun anlaşılmış olması karşısında bedelsiz kalmış bir senetten söz edilemeyeceğinden atılı suçun unsurlarının oluşmadığı anlaşılmakla,
Sanık hakkında unsurları itibariyle oluşmayan bedelsiz senedi kullanma suçundan verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 18.04.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.