Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2018/12518 Esas 2020/16776 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/12518
Karar No: 2020/16776
Karar Tarihi: 12.10.2020

Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2018/12518 Esas 2020/16776 Karar Sayılı İlamı

8. Ceza Dairesi         2018/12518 E.  ,  2020/16776 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Tekerrüre esas adli sicil kaydı bulunan sanık hakkında TCK.nın 58. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşabilmesi için; daha önce işlenmiş bir suçun varlığı ve işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanarak o kişi hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için kullanması gerektiği, somut olayda ise, sanığın henüz herhangi bir suç işlemeden önce otele müşteki ... ...’ın kimlik bilgilerini kullanarak giriş yapması, suç şüphesi üzerine kimliği sorulduğunda gerçek kimliğini beyan etmesi, tüm soruşturma evraklarının sanığın gerçek kimliği ile düzenlenmesi şeklindeki eyleminin kendi kimliğini gizlemek niteliğinde olduğu, başkasının kimliğini ya da kimlik bilgilerini kullanarak kendisini suçsuz, diğer kişiyi ise işlemediği bir suçun faili olarak göstermediği anlaşılmakla, sanığın eyleminde; TCK"nın 268/1. maddesinde tanımlanan başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanması suçunun oluşmadığı gibi fiilinin TCK"nın 206. ve 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 40 maddelerine aykırılıkta oluşturmayacağı; ancak 1774 sayılı Kimlik Bildirme Kanununun 1 ve 2. maddesi gereği, özel veya resmi konaklama, dinlenme, bakım ve tedavi tesisleri ve işyerlerinde geçici veya sürekli olarak kalan, oturan ve çalışanlar, kimliklerini bildirmekle yükümlü olmaları ve bu yükümlülüğe aykırı davranmaları halinde, 1174 sayılı Kanunun 17. maddesi uyarınca kabahat niteliğinde idari para cezasıyla cezalandırılacağı hükmü karşısında, sanığın eyleminin 1174 sayılı Kanunun 17. maddesinde “ kimlik bildirme belgesinde gerçeğe uymayan bilgi verme ” şeklinde tanımlanan kabahati oluşturacağı, bunun da aynı maddeye göre idari yaptırımı gerektirdiği, ancak 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun 20/2-c maddesi uyarınca soruşturma zamanaşımı süresinin 3 yıl olduğu, kabahat tarihinden karar tarihine kadar bu sürenin gerçekleştiği anlaşılmakla, sanığın temyiz itirazı bu nedenle yerinde görülmekle sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta anılan Yasanın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun 20/2-c maddesi uyarınca sanığın kabahat oluşturan eylemiyle ilgili soruşturma zamanaşımı dolduğundan hakkında aynı Kanunun 20/1. maddesi gereğince İDARİ PARA CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 12.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.