19. Ceza Dairesi 2015/6103 E. , 2015/5137 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 7 - 2012/166665
MAHKEMESİ : Antalya 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 13/03/2012
NUMARASI : 2010/717 (E) ve 2012/110 (K)
SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
I- Sanık S.. S.. hakkında verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde,.
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinde düzenlenen "suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararı aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi" ve diğer objektif ve sübjektif koşulların varlığı halinde, CMK"nın 231/5. madde ve fıkrası gereğince, sanık hakkında aynı Kanunun 231/6-c maddesi de değerlendirilerek tespit edilen söz konusu zararın giderilmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği anlaşılmaktadır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı kararında; "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarından biri olan zarardan kast edilen maddi zarar olup, bu zararın belirlenmesinde teknik bilgiye ihtiyaç duyulmayan hallerde hakim, kanaat verici basit bir araştırma yaparak zararı belirlemelidir." denilmektedir
Bu ilkeler çerçevesinde her olaya özgü ayrı değerlendirme yapılarak, maddi zararın kanaat verici basit bir araştırma ile tespit edilebilmesi gerekir. Dosya kapsamından katılanın marka hakkının ihlali suretiyle meydana gelen zararın basit bir araştırma ile tespit edilebilecek zarar niteliğinde olmadığı ve dosyaya yansıyan katılanın tespit edilmiş bir zararı bulunmadığı gözetilmeden mahkemece "sanığın müdahil firmanın zararını karşılamadığı” gerekçesiyle sanık hakkında CMK"nın 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
2- Gün para cezası adli para cezasına çevrilirken uygulanan kanun maddesinin TCK"nın 52/2 olarak gösterilmeyerek TCK"nın 50, 52 maddeleri olarakgösterilmesi suretiyle CMK"nın 232/6 maddesine aykırı davranılması,
3- Sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 43. maddesinin ikinci fıkrası gereğince bir suç işleme kararının icrası kapsamında aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi sebebiyle zincirleme suç kapsamında kaldığı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
II- Sanık B. K. hakkında verilen beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde,
Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre ,sanık S.. S.."nın kardeşi olan sanık Bedri"nin suça konu iş yerinde şirket ortağı veya sigortalı olarak çalışan sıfatıyla bulunup bulunmadığının tespit edilebilmesi için şirketin ticari sicil kayıtlarının getirtilerek şirket ortakları ile yetkililerinin belirlenmesi,sanığın sigortalı olarak çalışıp çalışmadığının tespiti için sigorta kayıtlarının istenmesi,sanığın adli sicil kaydında bulunan mahkumiyet ilamının aynı iş yeri ve şirkete ilişkin bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla söz konusu ilam getirtilerek incelenmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerektiği gözetilmeksizin eksik kovuşturma ile sanığın sigortalı çalışan olduğu gerekçesiyle beraatine karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 06/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.