13. Hukuk Dairesi 2018/4415 E. , 2020/3128 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı şirket ile aralarında 15/08/2011 tarihli "akit yapma vaadi sözleşmesi" akdedildiğini, sözleşmeye göre 01/09/2011 tarihinde bir yıl süreli yeni bir sözleşme ile davalı şirkete bağlı dershanede tarih öğretmeni olarak çalışmasının sağlanması amacı ile sözleşme yapılacağını, ancak 01/09/2011 tarihinde sözleşme yapılmadığını, söz konusu süre içinde davalı şirketin sözleşmede yer alan vaadinden cayması sebebi ile ... 15. İcra Müdürlüğünün 2015/2164 esas sayılı dosyası ile davalı şirket aleyhine ilamsız icra takibi başlattığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, icra takibinin devamına, asıl alacağın %20"sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, davalının ... 15. İcra Müdürlüğünün 2015/2164 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin aynı şartlarda devamına, şartlar oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Davacı, davalı şirket ile imzalanan akit yapma vaadi sözleşmesinin ... isimli yetkili kişi tarafından imzalandığını ve geçerli olduğunu belirterek sözleşmeye aykırılık nedeni ile sözleşmenin 10. maddesi olan "vaadinden cayan taraf diğer tarafa ...yılı brüt asgari ücretinin 30 katı tutarında tazminat ödemeyi kabul eder" hükmüne dayanarak, davalı aleyhine başlattığı takibe vaki itirazın iptalini istemiştir. Davalı ise, dava konusu sözleşmenin altında yetkili kişi olan ... ..."ın ismi bulunmasına rağmen ismin altındaki imzanın yetkili olmayan bir kişiye ait olduğunu, ..."ın şirket yetkilisi olmadığı gibi vekaleten imza yetkisinin de bulunmadığını, davalının da imzanın farklı kişiye ait olduğu durumunu doğruladığını, dolayısıyla sözleşmenin geçersiz olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, "akit yapma vaadi sözleşmesinin geçerli olduğu, davacı tarafından talep edilen ve icraya konu olan 25.110,00 TL"nin geçerli olduğu" gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de; dosya içinde mevcut davalı şirkete ait ticari kayıtlara ilişkin belgeler ve Ticaret Sicil Müdürlüğünden gelen yazı incelendiğinde, dava konusu akit yapma vaadi sözleşmesinin tarihi itibari ile davalı şirketi temsile yetkili kişi ... ... olup sözleşmedeki imzanın sahibi olan ..., davalı şirketi temsile ve imzaya yetkili bulunmamaktadır. Bu husus gözetilmeden yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Bu nedenle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm temyiz itirazlarının reddine, peşin alınan 35,90 TL harcın davacıya, 428,82 TL harcın davalıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/03/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.