7. Hukuk Dairesi 2021/5773 E. , 2021/2697 K.
"İçtihat Metni"7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 24/01/2020 gün ve 2016/14784 Esas, 2020/738 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, harici satın almaya dayanan tapu iptali ve tescil, 2. kademede tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili; müvekkilinin 3002 parsel sayılı taşınmazın 1000 m2 "lik kısmını bedelini ödemek suretiyle 23/11/2011 tarihli adi yazılı sözleşme ile davalıların miras bırakanı ...’dan satın aldığını ileri sürerek taşınmazın 1000 m2"sine denk gelen payın iptali ile müvekkili adına tesciline, bu talep yerinde görülmezse satın alınan kısmın rayiç değeri olan 30.000,00 TL "nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili; davacı ile müvekkillerinin murisi arasında böyle bir sözleşmenin olmadığını, var ise bile altındaki imzanın murise ait olmadığını, resmi şekil şartına uyulmadığını, harici satış sözleşmesindeki 10.000 EURO"nun ödendiğine dair her hangi bir belge veya delil ileri sürülmediğini, ödendiği ispat edilmesi halinde hükmedilecek tazminatın da en fazla 10.000 Euro olması gerektiğini dile getirerek açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, resmi şekil şartına uyulmadığı gerekçesi ile tapu iptali ve tescil, bedelin ödendiğinin ispat edilemediği gerekçesiyle de tazminat, istemlerinin reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekilinin temyiz etmesi üzerine, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 24/01/2020 tarihli ve 2016/14784 Esas 2020/738 Karar sayılı ilamıyla oy çokluğu ile hükmün onanmasına karar verilmiştir.
Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin onama ilamına karşı davacı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Bilindiği üzere; tapulu taşınmazların satışı, TMK"nin 706, BK"nin 213 (6098 sayılı TBK"nin 237.), 2644 sayılı Tapu Kanunu"nun 26 ve Noterlik Kanunu"nun 60 ve 89. maddeleri gereğince, resmi şekilde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmaz ve satın alana herhangi bir mülkiyet hakkı bahşetmez.
Harici satışın hüküm ifade etmemesi durumunda taraflar verdiklerini geri alabilirler. 10.07.1940 tarihli ve 1939/2 Esas, 1940/77 Karar sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararına göre “Haricen yapılan (tapu memuru huzurunda yapılmayan) taşınmaz mal satışından dönüldüğünde, satış bedelini geri vermeyen taraf, parası geri verilinceye kadar yararlandığı ürünleri ödemek ve ecrimisil vermekle yükümlü değildir.” Şu halde Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararına göre geçersiz sözleşmelerde, akdin geçersizliği sebebiyle her iki taraf verdiğini geri alabilir.
Somut olayda; davacı ... ile davalıların murisi ... arasında 3002 parsel sayılı taşınmazın 1000 m2 "lik kısmının satışına ilişkin 23/11/2011 tarihli adi yazılı sözleşme düzenlenmiştir. Bu sözleşmeye dayanarak tapu iptali ve tescil ve 2. kademede tazminat istemi ile dava açılmıştır. Harici satış sözleşmesinin yapıldığı tarihte taşınmazın tapuda kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Resmi biçimde yapılmayan adi yazılı sözleşmeye dayanılarak tapu iptali ve tescil talep edilemeyeceğinden, davacının tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davasının reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gibi davacının temyiz sebepleri de 2. kademede tazminat istemininin reddine ilişkin karara yöneliktir.
Anlaşma başlıklı 23/11/2011 tarihli adi yazılı sözleşmede, 3002 parsel sayılı taşınmazın 1000 m2"sinin 10.000 Euro karşılığında ..."na satıldığı yazılarak, sözleşme; alıcı davacı ... ve Satıcı ... ve tanıklar tarafından imzalanmış; davalılar vekilinin imzayı inkar etmesi üzerine 11.06.2015 tarihli Grafiker bilirkişi raporuna göre; "Anlaşma" başlığı altındaki belgede bulunan imzanın ..."ın eli ürünü olduğu belirlenmiştir. Senet metninde 3002 parsel sayılı taşınmazın 1000 m2"si 10.000 Euro karşılığında satılmıştır şeklinde yazıldığından bedelin ödendiği anlaşılmaktadır,
Tapulu taşınmazların satışına ilişkin yapılan harici sözleşmeler geçersiz olsa de taraflar verdiklerinin iadesini isteyebileceğinden, mahkemece, davacının ikinci kademe istemi olan tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Hükmün temyiz incelemesi sonucunda yukarıda yazılı sebeplerle bozulması gerekirken maddi hata nedeniyle onandığı bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından, davacı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 24/01/2020 tarihli ve 2016/14784 Esas 2020/738 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak hükmün yukarıda belirtilen gerekçe ile bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 24/01/2020 tarihli ve 2016/14784 Esas 2020/738 Karar sayılı onama ilamının KALDIRILMASINA, hükmün yukarıda açıklanan gerekçe ile BOZULMASINA, peşin alınan harcın yatırana iadesine, 04.11.2021 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve Yargıtay 14. Hukuk Dairesince de benimsenen mahkeme kararının gerekçesine göre hüküm usul ve yasaya uygun bulunmuş, temyiz istemi bu gerekçelerle karşılanarak onanmıştır.
Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin onama ilamında düzeltilmesi gereken bir yön bulunmadığından, HUMK’nun 440.maddesindeki nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddine karar verilmesi gerektiği görüşünde olduğumuzdan, sayın çoğunluğun karar düzeltme talebinin kabulü ile hükmün bozulması yönündeki kararına katılamıyoruz.