12. Ceza Dairesi Esas No: 2013/16563 Karar No: 2014/9463 Karar Tarihi: 17.04.2014
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2013/16563 Esas 2014/9463 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, alkol seviyesi 157 promil olan sürücünün trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan beraat kararının hatalı olduğuna karar verdi. Kanunda belirtilen \"emniyetli bir şekilde\" araç kullanamayacak kişilerin, bu halde araç kullanması suç sayılır. Alkol ve uyuşturucu maddenin sadece kullanılması bu suçun oluşması için yeterli değildir. Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Kurulu raporlarına göre alkollü bir şekilde trafikte seyreden sürücülerin trafik güvenliği açısından risk oluşturabileceği ve güvenli sürüş yeteneğini kaybedebilecekleri, bu durumun bireyin sürüş ehliyetini belirleyebilecek tıbbi verilerle tespit edilebileceği belirtilmiştir. Bu nedenle sürücünün tesiri altında bulunduğu alkol seviyesinde araç kullanması halinde, güvenli sürüş yeteneğini kaybedip etmediği ve bireyin sürüş ehliyetini belirleyebilecek tıbbi muayenelerle tespit edilebileceği ifade edilmektedir. Bu kanun maddeleri doğrultusunda, sanığın beraat kararının bozulmasına ve suçlu bulunmasına karar verilmiştir.
12. Ceza Dairesi 2013/16563 E. , 2014/9463 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname no : 12 - 2013/138410 Mahkemesi : Elbistan 1. Sulh Ceza Mahkemesi Tarihi : 25/02/2013 Numarası : 2012/548 - 2013/186 Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: 5237 sayılı TCK’nın 179/3. maddesinde düzenlenen; alkol ve uyuşturucu madde etkisiyle veya başka bir nedenle “emniyetli bir şekilde” araç kullanamayacak kişinin, bu halde araç kullanması suçu kasıtla işlenebilecek bir suçtur. Alkol ve uyuşturucu maddenin sırf kullanılmış olması bu suçun oluşması için yeterli olmamakla birlikte Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Kurulu raporlarında istikrarlı bir şekilde vurgulandığı üzere; alkollü bir şekilde trafikte seyreden bir sürücünün alkol konsantrasyonu hangi seviyede olursa olsun bireysel farklılıklar göstermekle birlikte trafik güvenliği açısından değişen derecelerde risk oluşturabileceği, ancak bu durumun tehlike arz edecek düzeyde olup olmadığı, dolayısıyla sürücünün tesiri altında bulunduğu alkol seviyesinde araç kullanması halinde, güvenli sürüş yeteneğini kaybedip etmediği, bireyin o andaki sürüş ehliyetini belirleyebilecek dikkat, algı, denge, refleks, psikomotor ve nöromotor koordinasyon gibi nörolojik, nistagmus, akomadasyon, görme gibi oftalmolojik ve genel durumunun tespitine yönelik detaylı dahili muayenesine yönelik tıbbi verilerin değerlendirilmesi ile mümkün olabileceği, ancak böyle bir tespit yapılmamış olsa bile bireysel farklılıkları da elimine edebilecek şekilde 100 promilden yüksek olarak saptanan alkol düzeyinin, güvenli sürüş yeteneğini kaybettireceğinin, bilimsel olarak kabulü gerektiği anlaşılmakla; İncelenen dosyada; 157 promil alkollü olarak araç kullandığı tespit edilen sanığın, güvenli sürüş yeteneğini kaybettiği ve dolayısıyla atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği halde, beraatine karar verilmesi isabetsiz olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 17.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.