Esas No: 2011/2145
Karar No: 2011/3783
Karar Tarihi: 28.06.2011
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/2145 Esas 2011/3783 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve tescil, olmazsa alacak
... ile ... ve ..., dahili davalı ... aralarındaki tapu iptali ve tescil, olmazsa alacak davasının kısmen kabulüne ve kısmen de karar verilmesine yer olmadığına dair Salihli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 25.05.2010 gün ve 713/477 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 28.06.2011 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalılar vekili Avukat ... ve karşı taraftan davacı vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, dava konusu 147 ada 3 parselin 5.5.1997 tarihli haricen düzenlenen senetle vekil edeni tarafından ..."tan satın alınarak üzerindeki binanın inşa edildiğini, davalılardan Enver tarafından vekil edenine devredilmesi gerekirken kötüniyetli olarak tapuda diğer davalı ..."a satıldığını açıklayarak 147 ada 3 parsele ait tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tesciline, tescili mümkün olmazsa fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere satış bedelinin güncelleştirilerek şimdilik 25.000 TL.nin davalılardan yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiş, bedele ilişkin isteğini 29.4.2010 tarihinde harcını da yatırarak 33.080 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı ... vekili, haricen davacıya sattığını ama ödemesi gereken parayı ödemeyince sözleşmenin iptal edildiğini, davacının senedi iade etmediğini, daha sonra bedeli karşılığı tapuda İlyas"a satıp devrettiğini, Diğer davalı ... vekili ise, taşınmazı tapudan araştırma yaparak engel olmadığını görerek aldığını, kimsenin hakkı olmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
Mahkemece, davacının davasını ispatladığı gerekçesi ile davanın kabulüne, 147 ada 3 parselin ... adına bulunan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline, davacının diğer talebi seçimlik olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu 147 ada 3 parsel 29.1.1992 tarihinde tamamı Durasıllı belediyesi adına tapuda kayıtlı iken 6.10.1993 tarihinde dağıtım sebebiyle tahsisen davalılardan ... adına tapuda devredilmiş, ... tarafından da 2.9.2008 tarihinde de diğer davalı ..."a tapuda satılmıştır. Davacının dayanağı 5.5.1997 tarihli harici arsa satış senedinde 147 ada 3 parselin tapu maliki Enver tarafından davacı ..."a 10.000 TL.ye (eski) satıldığı yazılıdır. Mahkemece davacı ile davalılardan Enver arasındaki harici satış senedine değer verilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de senedin düzenlendiği tarihte dava konusu 147 ada 3 parsel davalılardan...adına tapuda kayıtlı bulunmaktadır. TMK.nun 706, Borçlar Kanununun 213, 2644 sayılı Tapu Kanununun 26 ve Noterlik Kanununun 60 ve 89. maddeleri gereğince tapuda kayıtlı taşınmazın satışı resmi şekilde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmaz ve alıcıya herhangi bir hak bahşetmez. TMK.nun 706/1. fıkrasında açıklanan şekil bir kanıtlanma şekli olmayıp bir geçerlilik koşuludur. Resmi şekilde yapılmayan satış senedi geçersiz olup geçersiz bu senede dayanılarak tapu iptali ve tescile karar verilmesi mümkün değildir. Geçersiz sözleşmelerde ancak taraflar verdiklerini geri isteyebilirler. Diğer yandan harici senet davacı ile davalılardan ...arasında düzenlenmiş olup, taşınmazı tapuda satın alan iyiniyetli üçüncü kişi durumundaki diğer davalı ..."a karşı ileri sürülmesi de mümkün değildir. Mahkemece açıklanan hususlar gözetilerek davacının tapu iptali ve tescil isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken harici senede değer verilerek yazılı şekilde kabule karar verilmesi doğru olmamıştır.
Ancak davacı tarafın, tapu iptali ve tescil isteğinin yerinde görülmemesi halinde terditli olarak alacak isteğinde de bulunduğu anlaşılmaktadır. Kural olarak geçersiz sözleşmeye dayalı taşınmaz alım satımlarında herkes verdiğini geri alır. Ekim 1940 tarih 10/77 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre harici satışın hüküm ifade etmemesi halinde satış parasının istenebileceği açıktır. Bilindiği üzere, geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir kişinin malvarlığından diğerinin malvarlığına kayan değerlerin eksiksiz iadesi denkleştirici adalet düşüncesine dayanır. Denkleştirici adalet ilkesi haklı bir sebep olmaksızın başkasının malvarlığından istifade ederek kendi malvarlığını artıran kişinin elde ettiği bu kazanımı geri vermek zorunda olduğunu ve gerçek bir eski hale getirme yükümlülüğü bulunduğunu ifade eder. Mahkemece davacının bu isteği ile ilgili tüm taraf delillerinin toplanarak senette yazılı miktar ve açıklamalara göre gerçekten bir satış parasının ödendiğinin ispatlandığı takdirde harici satın alma tarihindeki paranın uyarlama yolu ile denkleştirici adalet ilkesi ve davacının talebi de gözetilerek dava tarihinde vardığı değer de belirlenerek sonucuna göre olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekmektedir.
Yukarıda açıklanan nedenle davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve yasaya aykırı bulunan hükmün HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA,Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 825 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davalı ..."a verilmesine ve 492,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 28.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.