1. Hukuk Dairesi 2013/2561 E. , 2013/17593 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ
Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabul kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar davalı ... vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 10.12.2013 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edenler vekili Avukat .....geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkin olup, Mahkemece, davalı ... hakkında ki davanın husumet yokluğundan reddine; diğer davalı ... yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiştir
Dosya içeriğine ve toplanan delillere göre; davacının, kayden paydaşı olduğu 1489 ada 1 parsel sayılı taşınmazda özel parselasyon plânı ile fiili kullanım biçiminin oluştuğunu ve her paydaşın kullanımına özgülenen yer bulunduğunu, belirlenen parselasyon planına göre, payına özgülenen bölüme davalıların yapılanmak suretiyle müdahale ettiklerini ileri sürerek eldeki davayı açtığı; çekişmeli 1489 ada 1 parsel sayılı taşınmazda davacı ve davalı ...’ın paydaş oldukları anlaşılmaktadır.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazda davalı ..."ın paydaş olduğu, davacı yönünden intifadan men olgusunun gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine ilişkin verilen kararın, Dairece, özetle, " Çekişmeli taşınmazda özel parselasyon planı ile tüm paydaşları bağlayıcı bir fiili kullanım biçimi oluşup oluşmadığı ve bu fiili duruma göre her paydaşın kullanımına özgülenen yer bulunup bulunmadığı; özel parselasyona göre çekişmeli bölümün davacıya özgülenip özgülenmediği ve davalı ...’ın payına karşılık özgülenen bir bölüm bulunup bulunmadığı hususlarının araştırılması,sonucuna göre karar verilmesi" "gereğine değinilerek bozulmuş; mahkemece, bozmaya uyulmuş olmakla yapılan yargılama sonucunda davalı ... yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bilindiği gibi, mahkemece, bozma ilamına uyulmuş olmakla taraflar lehine usûli müktesep hak doğar. Bu durumda, bozma ilamında gösterildiği şekilde işlem yapılması gerekeceği açıktır.
Ne var ki, mahkemece, bozma ilamında belirtilen hususlarda yeterli araştırma yapılmaksızın karar verildiği görülmektedir.
Bilindiği üzere, paylı mülkiyete tabi taşınmazın kullanma biçimi tüm paydaşlar arasında varılan bir anlaşma ile belirlenmiş yada fiili bir kullanma biçimi oluşmuş, uzun süre paydaşlar bu durumu benimsemişlerse kayıtta paylı, eylemsel olarak (fiilen) bağımsız bu oluşumun tapuda yapılacak resmi taksime veya şuyuun satış suretiyle giderilmesine yahut o yerde bir imar uygulaması yapılmasına kadar korunması, "ahde vefa" kuralının yanında 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 2. maddesinde düzenlenen iyi niyet kuralının da bir gereğidir.
Bu durumda, somut olayda, çekişmeli 1469 ada 1 sayılı imar parselinin öncesini teşkil eden 744 sayılı kadastral parsele ilişkin olarak yapılan özel parselasyon plânı ve buna göre oluşan fiili kullanma biçiminin, taşınmazın imar uygulamasına tabi tutulması nedeniyle son bulduğu; imar uygulamasıyla yeni mülkiyet durumunun oluştuğu tartışmasızdır.
Hâl böyle olunca, bozma ilamında değinildiği üzere, imar uygulaması sonucu oluşan çekişmeli 1469 ada 1 parsel sayılı taşınmazın imar uygulanmasından sonraki mülkiyet durumu esas alınarak, bozma ilamında değinilen hususların araştırılması; fiili kullanma biçiminin oluşmadığının saptanması halinde ise, davacının, taşınmazda çekişmesiz olarak kullanabileceği bir yer bulunup bulunmadığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulması, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle eksik soruşturmayla yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir.
Davalı ... vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir.Kabulüyle hükmün açıklanan nedene hasren (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.12.2012 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden davalı ... vekili için 990.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 10.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.