11. Ceza Dairesi 2019/4211 E. , 2020/5789 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanığın resmi belgede sahtecilik suçundan yargılandığı ve temyiz incelemesinde Dairemizin 2018/2934 Esasına kayıtlı dava ile mevcut dava arasında bağlantı bulunduğu anlaşılmakla, dosyaların birlikte yapılan incelemesinde;
1-Hüküm tarihinde, davanın görüldüğü yer mahkemesinin yargı çevresi dışında... E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan hükümlü olduğu anlaşılan sanığın, duruşmadan bağışık tutulmak isteyip istemediği sorulmadan ve bu hususta bir karar alınmadan, hükmün tefhim olunduğu oturumda hazır bulundurulması veya SEGBİS yolu ile duruşmaya katılması sağlanıp, yüzüne karşı hüküm verilmesi gerektiği gözetilmeden, yokluğunda yargılamaya devam edilip karar verilmek suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 193 ve 196. maddelerine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,
2- Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.04.2014 gün, 2013/11-397 Esas, 2014/202 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK"nin “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik” suçlarında korunan hukuki yararın kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişi de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulünün etkilenmeyeceği, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerekeceği ve 5237 sayılı TCK"nin 43. maddesi uyarınca, "bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi" durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının mümkün olduğu da gözetilerek; açıklanan ilkeler doğrultusunda, sanık ...’un yargılandığı... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/385 E., 2016/331 K. sayılı dosyasında suç tarihi ve suça konu belgelerin bu dosya ile bağlantılı olduğu, her iki dosyanın da temyiz incelemesi için dairemizde bulunmaları nedeniyle dosyalar üzerinde birlikte yapılan incelemeden anlaşılmakla, sanığın her iki dosyadaki eylemlerinin aynı suç işleme kararına bağlı olarak zincirleme biçimde resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturup oluşturmadığının değerlendirilebilmesi için davaların birleştirilmesinden sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ve inceleme sonucu hüküm kurulması,
3- UYAP sisteminde yapılan araştırmada, sanığın benzer nitelikteki fiilleri nedeniyle...3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2015/103 Esas ve 2015/144 Karar sayılı, ... 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2015/181 Esas ve 2016/76 Karar sayılı, Çorum 1.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2018/140 Esas sayılı dosyalarında resmi belgede sahtecilik suçundan yargılandığının anlaşılması karşısında; UYAP üzerinden ve sair surette varsa benzer davalar da araştırılarak; sanığın eylemlerinin, her biri yenilenen kasıtla işlenmiş ayrı suçları mı, yoksa bir suç işleme kararıyla kanunun aynı hükmünün kısa zaman aralıkları içerisinde, birkaç kez ihlal etmek suretiyle zincirleme biçimde işlenmiş tek suçu mu oluşturduğunun tespiti bakımından, mümkünse mevcut dava ile birleştirilmeleri, aksi halde dosyalar getirtilerek özetlerinin duruşma tutanağına geçirilip, bu davayı ilgilendiren onaylı örneklerinin intikal ettirilmesi, zincirleme suç hükümlerinin uygulanma olanağının bulunup bulunmadığının tartışılması, kesinleşmiş hükmün zincirleme suç kapsamında kaldığının anlaşılması halinde zincirleme suç ve teşdit hükümleri gözetilerek hüküm kurulması ve tayin olunacak cezadan kesinleşmiş önceki cezanın mahsup edilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma sonucu karar verilmesi, yasaya aykırı,
4-Kabule göre de;
a) 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 226. maddesi uyarınca sanığa ek savunma hakkı verilmeden ve adli sicil kaydı da okunmadan tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
b) 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 13.10.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.