Esas No: 2018/574
Karar No: 2021/240
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2018/574 Esas 2021/240 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : (Kapatılan) 20. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanıklar ... ve ..."ın, 5237 sayılı TCK"nın 188/3, 188/4-a-b, 62, 52, 53, 54, 55 ve 63. maddeleri uyarınca 12 yıl 9 ay 22 gün hapis ve 1.240 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına, hak yoksunluklarına, müsadereye ve mahsuba ilişkin Ankara Batı 3. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 08.06.2017 tarihli ve 145-180 sayılı hükümlerin, sanıkların müdafileri tarafından istinaf edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesince 03.10.2017 tarih ve 1447-1202 sayı ile müsadere yönünden hükümlerin düzeltilerek istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bu kararın da sanıkların müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay (Kapatılan) 20. Ceza Dairesince 02.10.2018 tarih ve 73-3924 sayı ile;
" ...
5237 sayılı TCK"nın 188. maddesinin 4. fıkrasının (b) bendinde "Üçüncü fıkradaki fiillerin; okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askeri ve sosyal amaçla toplu bulunan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında artırılır" şeklinde düzenlemenin bulunduğu, olay tarihinde alınan istihbari bilgi üzerine soruşturmaya başlandığı, yapılan çalışmada sanıklar Ferhat ve Tacettin"in içinde bulunduğu araca tanık ..."in bindiğinin, aracın içerisinde sanıklardan 40 TL karşılığında uyuşturucu madde satın aldığının tespit edildiği anlaşılmakla; uyuşturucu madde satışının sanık ..."a ait aracın içerisinde gerçekleşmiş olması ve aracın TCK"nın 188. maddesinin 4. fıkrasının (b) bendinde belirtilen umumi veya umuma açık yerlerden olmaması karşısında, TCK’nın 188. maddesinin 4. fıkrasının (b) bendinin sanıklar hakkında uygulanamayacağının gözetilmemesi..." isabetsizliğinden bozulmasına oy çokluğu ile karar verilmiş,
Daire Başkan Vekili M. F. Ateş ve Daire Üyesi ...; "Suç tarihinde sanık ..."ın şoförü olduğu ve diğer sanık ..."ın sağ ön koltukta oturduğu ... plakalı aracın, mahkemece yapılan keşifte de belirlendiği şekilde TCK"nın 188/4-b maddesinde sayılan okul, hastane gibi eğitim ve tedavi merkezlerinden olan Yürüteç Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezine yürüme mesafesi olarak 145 metre uzaklıktaki 2040. Sokakta park edildiği, daha sonra bu aracın yanına kullanıcı ..."in 06 YZH 14 plakalı aracı ile gelip kendi aracından indikten sonra sokak üzerinde bulunan ve sanıkların içinde bulunduğu araca binerek arka koltuğa oturduğu ve bu araçta sağ ön koltukta bulunan şahısla aralarında bir şeyler alıp verdikten sonra bu araçtan inerek kendi aracına binip gittiği, kolluk görevlilerince durdurulduğu sırada aracın ön koltuğunda görülen senet kâğıdına sarılı vaziyetteki 2 adet daralı 0,60 gram, net 0,036 gram ağırlığındaki eroin içeren maddeyi kolluk görevlilerine verdiği, daha sonra eroin satışı yapılan ... plakalı araçtaki sanıklar ... ve ..."ın da araçla 2040. Sokaktan hareket ettikleri sırada yakalandıkları, Cumhuriyet savcısından alınan yazılı arama emrine istinaden yapılan aramada, sanık ..."ın üzerinde daralı ağırlığı 1,5 gram gelen eroin ve 90 TL para ile aracın torpido gözünde daralı ağırlığı 0,50 gram gelen eroin, uyuşturucu madde paketlemede kullanıldığı değerlendirilen alüminyum folyo, sigara paketi içerisinde bir adet metal renkli makas ve uyuşturucu madde paketlemede kullanıldığı değerlendirilen bir senet kâğıdı ele geçirilmiş ve el konulmuştur.
Yapılan yargılama sonucunda, Ankara Batı 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/145 esas ve 2017/180 karar sayılı ilamı ile sanıkların uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işledikleri sabit görülerek, satılan maddenin eroin olduğu ve satış yapılan yerin TCK"nın 188/4-b maddesinde sayılan yerlere 200 metreden yakın olduğu, TCK"nın 188/4-a-b fıkralarının birlikte ihlâl edildiği kanaatiyle uygulama yapılarak ceza verilmiş ve bu karara karşı yapılan istinaf başvurusu Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 2017/447 esas ve 2017/1202 karar sayılı ilamı ile düzeltilerek esastan reddedilmiştir.
Sayın çoğunluk ile aramızda sanıkların uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işlediklerinin sübutu konusunda ihtilaf yoktur. Ancak sayın çoğunluk uyuşturucu madde alışverişinin aracın içinde yapılması sebebiyle umumi yer olmadığından TCK"nın 188/4-b maddesinin uygulanamayacağından bahisle temyiz isteminin kabulü ile kararın bozulmasına karar verilmiştir. Oysa uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun TCK"nın 188/4-b maddesinde sayılan yerlere 200 metreden yakın mesafedeki umumi veya umuma açık yerlerde yapılması hâlinde bu maddenin uygulanması gerekmektedir. Sanıklar ... ve ... suçta kullandıkları ... plakalı aracı TCK"nın 188/4-b maddesinde sayılan yerlere 200 metreden daha yakın mesafade bulunan ve umumi yer niteliğinde olan 2040. Sokak üzerine park ederek yanlarına gelen kullanıcı ..."e eroin satmışlardır. Burada satışın araç içerisinde yapılmış olması, satış yapılan yerin umumi yer olmadığı sonucunu doğurmaz. Zira otomobil hareket eden bir araçtır ve sanıklar kendi iradeleriyle bu aracı söz konusu yere park edip burada satış yapmışlardır. Başka bir ifade ile satış yaptıkları tezgahlarını eğitim ve tedavi kurumu olan Yürüteç Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezine 145 metre mesafedeki umumi yer olan yola kurup bu şekilde uyuşturucu madde satışı yapmışlardır. Aksi düşüncenin kabulü, sanığın aracını okulun bahçesine veya tam karşısına park edip araç içerisinde öğrencilere uyuşturucu madde satması hâlinde TCK"nın 188/4-b maddesinin konuluş amacına aykırı olarak umumi yer sayılmayıp bu madde uygulanmaması sonucu doğurur ki, bu hâlde TCK"nın 188/4-b maddesinin uygulama alanı çok daraltılmış olur. Uyuşturucu madde satılan yer TCK"nın 188/4-b maddesinde sayılan yerin bitişiğindeki evin içi olsa idi, burada evin yeri değiştirilemeyeceğine göre ve evin içi de umumi yer olmayacağından TCK"nın 188/4-b maddesi uygulanamazdı. Ancak bizim olayımızda olduğu gibi, araç hareket eden ve yeri değiştirilebilen bir vasıta olduğundan ve bir nevi uyuşturucu madde satışı yapılan tezgah olarak kabul edilmesi gerektiğinden, satış yapılan aracın park edildiği yerin TCK"nın 188/4-b maddesinde sayılan yerlere 200 metreden yakın mesafe içindeki umumi yer olması hâlinde, artık burada TCK"nın 188/4-b maddesinin uygulanmasının gerektiği görüşünde olduğumuzdan, temyiz isteminin esastan reddinin gerektiği düşüncesi ile sayın çoğunluğun bozma düşüncesine katılmıyoruz." düşünceleriyle karşı oy kullanmışlardır.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 08.11.2018 tarih ve 60227 sayı ile;
"...Sanıkların uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işlediklerinin sübutu konusunda ihtilaf yoktur. Ancak sayın çoğunluk uyuşturucu madde alışverişinin aracın içinde yapılması sebebiyle umumi yer olmadığından TCK"nın 188/4-b maddesinin uygulanamayacağından bahisle temyiz isteminin kabulü ile kararın bozulmasına karar vermiştir. Oysa uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun TCK"nın 188/4-b maddesinde sayılan yerlere 200 metreden yakın mesafedeki umumi veya umuma açık yerlerde yapılması hâlinde bu maddenin uygulanması gerekmektedir. Sanıklar ... ve ... suçta kullandıkları ... plakalı aracı TCK"nın 188/4-b maddesinde sayılan yerlere 200 metreden daha yakın mesafade bulunan ve umumi yer niteliğinde olan 2040. Sokak üzerine park ederek, yanlarına gelen kullanıcı ..."e eroin satmışlardır. Burada satışın araç içerisinde yapılmış olması, satış yapılan yerin umumi yer olmadığı sonucunu doğurmaz. Zira otomobil hareket eden bir araçtır ve sanıklar kendi iradeleriyle bu aracı söz konusu yere park edip burada satış yapmışlardır. Başka bir ifade ile satış yaptıkları tezgahlarını eğitim ve tedavi kurumu olan Yürüteç Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezine 145 metre mesafedeki umumi yer olan yola kurup bu şekilde uyuşturucu madde satışı yapmışlardır. Aksi düşüncenin kabulü, sanığın aracını okulun bahçesine veya tam karşısına park edip araç içerisinde öğrencilere uyuşturucu madde satması hâlinde TCK"nın 188/4-b maddesinin konuluş amacına aykırı olarak umumi yer sayılmayıp bu madde uygulanmaması sonucu doğurur ki, bu hâlde TCK"nın 188/4-b maddesinin uygulama alanı çok daraltılmış olur. Uyuşturucu madde satılan yer TCK"nın 188/4-b maddesinde sayılan yerin bitişiğindeki evin içi olsa idi, burada evin yeri değiştirilemeyeceğine göre ve evin içi de umumi yer olmayacağından TCK"nın 188/4-b maddesi uygulanamazdı. Ancak olayımızda olduğu gibi, araç hareket eden ve yeri değiştirilebilen bir vasıta olduğundan ve bir nevi uyuşturucu madde satışı yapılan tezgah olarak kabul edilmesi gerektiğinden, satış yapılan aracın park edildiği yerin TCK"nın 188/4-b maddesinde sayılan yerlere 200 metreden yakın mesafe içindeki umumi yer olması hâlinde, artık burada TCK"nın 188/4-b maddesinin uygulanması gerekir.
" görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
CMK"nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay (Kapatılan) 20. Dairesince 19.11.2018 tarih ve 5682-5255 sayı ve oy çokluğuyla itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire çoğunluğuyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanıklar hakkında TCK"nın 188. maddesinin 4. fıkrasının (b) bendinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
13.04.2017 tarihli olay, yakalama ve muhafaza altına alma tutanağına göre; Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlar Büro Amirliği görevlilerince uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna ilişkin yapılan istihbarat çalışmaları neticesinde; Mert ve Ferhat adlı şahısların, ... plakalı, gri renkli Ford Connect marka araçla Etimesgut ilçesi, Kazım Karabekir Mahallesinde bulunan Keloğlan Parkı ile Kazım Karabekir Parkı civarında uyuşturucu madde sattıkları bilgisinin elde edildiği, edinilen bilginin doğruluğunun teyidi amacıyla görevlilerce 12.04.2017 tarihinde saat 22.15 sıralarında söz konusu parkların çevresinde konu hakkında araştırmalara başlandığı, yürütülen faaliyetler kapsamında Kazım Karabekir Parkının hemen yanında bulunan 2040. Sokağa gelindiğinde, ... plakalı aracın sokak üzerinde park hâlinde olduğunun ve içinde biri şoför koltuğunda, diğeri ise sağ ön koltukta oturan iki erkek şahsın bulunduğunun görüldüğü, bunun üzerine söz konusu aracın ve sokağın görevlilerce izlemeye alındığı, bir süre sonra 06 YZH 14 plakalı, beyaz renkli, Tofaş marka bir aracın 2040. Sokağa giriş yapıp ... plakalı aracın önünde durduğunun, araçtan inen sürücünün ... plakalı aracın arka koltuğuna oturduğunun, ardından söz konusu bu şahısla aracın sağ ön koltuğunda oturan şahsın birbirlerine bir şeyler verdiğinin, daha sonra arka koltukta oturan şahsın araçtan inip 06 YZH 14 plakalı araca bindiğinin ve söz konusu aracın hareket ettiğinin görülmesi üzerine, görevlilerden bir kısmının 06 YZH 14 plakalı aracı takibi aldıkları, takip edilen aracın saat 22.40 sıralarında Şehit Mehmet Ali Aslan Sokak üzerinde kontrollü bir şekilde durdurulduğu, görevlilerce polis tanıtma kartları gösterildikten sonra sürücünün araçtan inmesinin istendiği, araçtan inerken elindeki bir şeyi sağ ön koltuğun üzerine attığı fark edilen şahsın yapılan kimlik kontrolü sonucu ... olduğunun anlaşıldığı, görevlilerce attığı şeyin ne olduğu sorulduğunda tanık Beytullah’ın, “Biraz önce kullanmak için satın aldığım iki adet eroini, sizleri görünce korktuğum için koltuğun üzerine attım.” şeklinde cevap verdiği, aracın sağ ön koltuğunun üzerinde dışarıdan bakıldığında görünür bir şekilde duran, alüminyum folyo içindeki senet kâğıdına sarılı hâlde olan ve eroin olduğu değerlendirilen suç konusu maddenin görevlilerce muhafaza altına alındığı, uyuşturucu maddeyi kimden satın aldığı sorulduğunda tanık Beytullah’ın, “Söz konusu iki adet eroini, adını Mert olarak bildiğim şahıstan 40 TL karşılığında biraz önce satın aldım. Bu şahıstan geçmişte de uyuşturucu madde satın almıştım.” dediği, adı geçen tanıktan elde edilen bu bilgilerin 2040. Sokakta beklemekte diğer görevlilere iletildiği, görevlilerce izlenmekte olan ve 2040. Sokakta park hâlinde bulunan ... plakalı aracın bir süre sonra hareket etmesi üzerine, kontrollü bir şekilde durdurulduğu, polis tanıtma kartları gösterildikten sonra yapılan kimlik kontrolleri neticesinde; şoför koltuğunda şahsın sanık ..., sağ ön koltukta oturan şahsın ise sanık ... olduğunun tespit edildiği, konu hakkında bilgilendirilen Cumhuriyet savcısının talimatına ve 13.04.2017 yazılı arama emrine istinaden sanıklar Ferhat ve Tacettin ile tanık Beytullah’ın üzerinde ve ... plakalı araçta arama yapıldığı, sanık ...’in üst aramasında; pantolonunun çakmaklık cebindeki şeffaf poşet içinde, daralı ağırlığı 1,5 gram gelen ve eroin olduğu değerlendirilen suç konusu maddenin ele geçirildiği, ayrıca adı geçen sanığın üzerinden ele geçirilen toplam 90 TL’nin 40 TL’sine, Cumhuriyet savcısının talimatı üzerine el konulduğu, araçta yapılan aramada ise; torpidonun üst kısmında dışarından görünür bir şekilde duran sarı renkli alüminyum folyoya sarılı, daralı ağırlığı 0,50 gram olan ve eroin olduğu değerlendirilen suç konusu maddenin, yine aynı yerde uyuşturucu madde paketlemesinde kullanıldığı değerlendirilen bir adet alüminyum folyo ile bir adet senet kâğıdının, sigara paketi içinde bir adet metal renkli makasın ele geçirildiği, sanık ... ile tanık Beytullah’ın üst aramalarında herhangi bir suç unsuruna rastlanılmadığı, gerçekleştirilen işlem hakkında Cumhuriyet savcısına bilgi verildiğinde sanıklar hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan işlem yapılması talimatının alındığı,
Ankara Kriminal Polis Laboratuvarının 27.04.2017 tarihli raporuna göre; tanık ...’ten ele geçirilen 0,08 gram ağırlığındaki krem renkli toz maddenin net 0,036 gram, sanık ...’dan ele geçirilen 1 gram ağırlığındaki krem renkli toz maddenin net 0,4 gram, ... plakalı araçta ele geçirilen 0,01 gram ağırlığındaki krem renkli toz maddenin net 0,004 gram eroin içerdiği,
13.04.2017 tarihli fotoğraf teşhis tutanağına göre; tanık ...’in, müdafi huzurunda gerçekleştirilen gerek ilk teşhiste gerekse fotoğrafların numarası değiştirilerek yapılan ikinci teşhiste, kendisine gösterilen dokuz farklı şahsa ait fotoğrafların arasından sanık ...’ın fotoğrafını göstererek, adı geçen sanıktan 12.04.2017 tarihinde iki beste eroin satın aldığını söylediği,
13.04.2017 tarihli olay tutanağında imzası bulunan görevli polis memuru tarafından hazırlanan “OLAY YERİ BASİT KROKİSİ” başlıklı tutanağa göre; uyuşturucu madde ticaretinin gerçekleştiği yerin 5 metre uzağında Kazım Karabekir Parkının, 161 metre uzağında ise Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezinin bulunduğu,
Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığının 22.05.2017 tarihli raporuna göre; sanık ...’ın kan, idrar ve saç örneklerinde; kokain, morfin, morfin-3-beta-D-glukuronid, 6-MAM, kokain metabolitlerinden benzoilekgonin, cumyl-4cn-bınaca, sanık ...’ın kan ve idrar örneklerinde ise; morfin, morfin-3-beta-D-glukuronid, kokain metabolitlerinden benzoilekgonin ve ekgoninmetilester tespit edildiği,
Ankara Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğünün 11.07.2017 tarihli uzmanlık raporuna göre; tanık ...’ten ele geçirilen alüminyum folyo, sanık ...’dan ele geçirilen şeffaf poşet, ... plakalı araçta ele geçirilen sarı renkli alüminyum folyo, metal makas ve sigara paketi üzerinde yapılan incelemede herhangi bir vücut izine rastlanılmadığı, tanık ...’ten ele geçirilen senet kâğıdı üzerinde yapılan incelemede üç (3) adet vücut izinin tespit edildiği, bu izlerden bir tanesinin sanık ...’ın sağ baş parmak izi ile aynı olduğu, ... plakalı araçta ele geçirilen senet kâğıdı üzerinde toplam yedi (7) adet vücut izine rastlanıldığı, bu izlerin bir tanesinin sanık ...’ın sol baş parmak izi ile aynı olduğu, ... plakalı araçta ele geçirilen rulo alüminyum folyo üzerinde toplam iki (2) adet vücut izinin tespit edildiği, bu izlerden bir adedinin polis memuru Ahmet Akyüz’ün sol orta parmak izi ile aynı olduğu, geriye kalan dokuz (9) adet vücut izinden altı (6) tanesinin teşhise elverişli olmadığı, teşhise elverişli üç (3) adedinin ise olay yeri parmak izi veri tabanında (AFİS) karşılığının bulunamadığı,
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca 17.04.2017 tarih ve 11716-591 sayı ile; tanık ... ile sanıklar ... ve ... hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayırma kararı verildiği,
Kovuşturma evresinde yapılan keşif sonrası düzenlenen 15.05.2017 tarihli bilirkişi raporunda; uyuşturucu madde ticaretinin gerçekleştiği mahal olan Kazım Karabekir Sokak ile 2040. Sokağın kesiştiği yerin, mutat yürüme mesafesi esas alınarak yapılan ölçümler neticesinde; 10 metre uzağında Kazım Karabekir Parkının, 150 metre uzağında Keloğlan Parkının ve 145 metre uzağında ise Yürüteç Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezinin bulunduğunun belirtildiği,
Anlaşılmıştır.
Tanık ... şüpheli sıfatıyla kollukta; sanık ...’ı tanımadığını, diğer sanık ...’i ise aynı mahallede oturmaları nedeniyle tanıdığını, yaklaşık bir buçuk yıldır eroin kullandığını, kullandığı uyuşturucu maddeleri tanımadığı sokak satıcıları ile sanık ...’ten satın aldığını, sanık ...’ten paketine 20 TL vermek suretiyle toplam üç defa eroin satın aldığını, suç tarihinde sanık ...’i telefon ile arayıp nerede olduğunu sorduğunu, sanığın “Her zaman ki gibi parkın oradayım, oraya gel.” demesi üzerine aracı ile Kazım Karabekir Mahallesinde bulunan parka gittiğini, burada aracından inip şoför koltuğunda sanık ..., sağ ön koltuğunda ise sanık ...’in oturduğu araca bindiğini, sanık ...’e iki paket eroin satın almak istediğini söylediğini, adı geçen sanığın da cebinden çıkardığı iki paket eroini 40 TL karşılığında kendisine verdiğini, uyuşturucu maddeyi aldıktan sonra sanıkların yanından ayrılıp kendi aracına bindiğini, hareket ettikten kısa bir süre sonra görevlilerin aracını durdurduğunu, görevlilerce yapılan aramada sağ ön yolcu koltuğunun üzerindeki suç konusu eroinin ele geçirildiğini, sanık ...’in Kazım Karabekir Mahallesinde ... plakalı araçla dolaşarak uyuşturucu madde sattığını, adı geçen sanığı doğrudan ya da fotoğrafı gösterilmek suretiyle teşhis edebileceğini,
Mahkemede; madde bağımlısı olduğunu, kullandığı uyuşturucu maddeleri tanımadığı kişilerden satın aldığını, arkadaşı olan sanık Tacettine Mert’in isteği üzerine bir düğünde 150 TL karşılığında saz çaldığını, ancak söz konusu paranın kendisine ödenmediğini, sanık ...’in borcunu ödeyeceğini söyleyerek sürekli kendisini oyaladığını, alacağını istemek için suç tarihinde sanık ...’in yanına gittiğini, borcunu ödemeyeceğini söyleyen sanıkla tartıştığını, ardından sanıkların yanından ayrılıp kendi aracına bindiğini, hareket ettikten kısa bir süre sonra polislerin aracını durdurduklarını, yapılan aramada açık kimlik bilgilerini bilmediği şahıslardan aldığı eroinlerin ele geçirildiğini, borcunu ödemediği ve bu nedenle kızgın olduğu için sanık ... aleyhinde beyanda bulunduğunu, emniyetteki ifadelerinin doğru olmadığını, sanık ...’ten ne suç tarihinde ne de geçmişte uyuşturucu madde satın almadığını, yine olay günü tanıştığını sanık ...’tan uyuşturucu madde satın almadığını,
Tutanak düzenleyici tanık Ahmet Akyüz keşifte; olay tutanağı ile 13.04.2017 tarihli “Olay Yeri Basit Krokisi” başlıklı tutanak altındaki imzaların kendisine ait olduğunu, olay günü elde ettikleri istihbarat bilgisi üzerine Etimesgut ilçesi, Kazım Karabekir Mahallesi, 2040. Sokak üzerinde bulunan ve şu an mahkeme heyetine gösterdiği yere geldiklerini, burada Ford Connect marka bir aracın içindeki şahıslar arasında uyuşturucu madde ticareti yapıldığını gözlemlediklerini, uyuşturucu madde satışının yapıldığı yerin hemen yanında Kazım Karabekir Parkının, biraz ilerisinde ise rehabilitasyon merkezinin bulunduğunu, olay tutanağı içeriği ile düzenlediği olay yeri krokisinin doğru olduğunu,
Beyan etmişlerdir.
... kollukta; babası ile birlikte kokoreç dükkânı işlettiğini, arkadaşı olan diğer sanık ...’ın uyuşturucu madde kullandığını, tanık Beytullah’ın liseden arkadaşı olduğunu, adı geçen tanığın uyuşturucu madde kullandığını, ... plakalı aracın sanık ...’ın babasına ait olduğunu, yaklaşık iki yıldır eroin kullandığını, söz konusu maddeyi Çinçin Mahallesinde bulunan tanımadığı kişilerden satın aldığını, sanık ...’ın ... plakalı araçla 12.04.2017 tarihinde saat 12.00 sıralarında evinin önüne geldiğini, ikametinden çıkıp aracın sağ ön koltuğuna oturduğunu, sanık ... ile sohbet ettikleri sırada eroin alıp içmeye karar verdiklerini, bunun üzerine sanık ...’ın yönetimindeki araçla Çinçin Mahallesine gittiklerini, söz konusu yere geldiklerinde uyuşturucu madde satın alabilmek için sanık ...’tan 190 TL aldığını, araçtan inip açık kimlik bilgilerini bilmediği sokak satıcılarından 100 TL karşılığında bir paket eroin satın aldığını, satın aldığı eroinin bir kısmını sanık ... ile birlikte araçta içtiklerini, gün içinde araçla dolaştıktan sonra akşam saatlerinde ikamet ettiği mahalleye geri geldiklerini, araçta bulundukları sırada satın aldıkları eroinden bir miktar daha içtiklerini, bir süre sonra aracın yanına gelen sivil giyimli bir takım şahısların, polis olduklarını söyleyip araçtan inmelerini istediklerini, araçtan indikten sonra görevlilerce yapılan üst aramasında cebindeki kullanmak için satın almış olduğu suç konusu eroinin ele geçirildiğini, araçta ele geçirilen eroin ile diğer materyallerin kendisine ait olmadığını, kime ait olduğunu bilmediğini, üzerinde ele geçirilen 90 TL’nin uyuşturucu madde alabilmek için sanık ...’tan aldığı 190 TL’den geriye kalan miktar olduğunu, tanık Beytullah’ın beyanlarını kabul etmediğini, müzisyen olan tanık Beytullah’ı, askere giden bir arkadaşı için yaklaşık yedi ay önce düzenlendikleri bir eğlenceye çağırdıklarını, gecede enstrüman çalan tanığa 150 TL borçlandığını, söz konusu bu parayı veremediği için tanık Beytullah’ın kendisine iftira attığını, kimseye uyuşturucu madde satmadığını,
Savcılıkta ve sorguda; emniyetteki savunmalarını tekrar ettiğini, olay tarihinde sanık ... ile birlikte olduğu sırada tanık Beytullah’ın telefon ile kendisini aradığını, nerede olduğunu soran tanığa park olduğu sokakta sanık ... ile birlikte arabada oturduklarını söylediğini, yaklaşık on dakika sonra bulundukları yere gelen tanık Beytullah’ın aracın arka koltuğuna oturduğunu, tanığın 150 TL alacağını istediğini, parayı veremeyeceğini söylemesi üzerine tanıkla tartıştıklarını, daha sonra tanığın araçtan inip yanlarından ayrıldığını, borcunu ödeyemediği için tanığın kendisine uyuşturucu madde sattığı yönünde iftira attığını, görevlilerce yapılan arama neticesinde araçta ele geçirilen makas ve senet kâğıdının sanık ...’a ait olabileceğini,
Mahkemede; soruşturma evresindeki savunmalarını tekrar ettiğini, kimseye uyuşturucu madde satmadığını, suç tarihinde sanık ... ile birlikte Çinçin Mahallesinden satın almış oldukları eroini adı geçen sanığın babasına ait olan araçta içtiklerini, üzerinde ele geçirilen suç konusu eroinin de kullanmak için satın almış oldukları uyuşturucu maddeden arta kalan olduğunu, bir asker uğurlama gecesinde saz çalan tanık Beytullah’a 150 TL borcunun bulunduğunu, olay günü tanık Beytullah’ın bu alacağını istemek için yanına geldiğini, söz konusu parayı veremeyeceğini söylemesi üzerine tanıkla tartıştıklarını, bir süre sonra tanığın araçtan inip yanlarından ayrıldığını, araçta ele geçirilen suç konusu eroin ile diğer materyallerin sanık ...’a ait olabileceğini, kesinlikle tanık Beytullah’a uyuşturucu madde satmadığını, mahkemede doğruları söyleyen tanığın kolluktaki beyanlarını kabul etmediğini,
Sanık ... kollukta; arkadaşı olan sanık ... ile samimi olduklarını, adı geçen sanığın uyuşturucu madde kullandığını, ancak uyuşturucu madde satmadığını, tanık Beytullah’ı tanımadığını, adı geçen tanığın sanık ...’in arkadaşı olduğunu, ... plakalı aracın babasına ait olduğunu, yaklaşık bir buçuk aydır eroin kullandığını, kendisini uyuşturucu maddeye sanık ...’in alıştırdığını, uyuşturucu madde kullanmaya yeni başladığı için eroinin nerede ve kim tarafından satıldığını bilmediğini, bu nedenle uyuşturucu maddeye ihtiyacı olduğu zaman için gerekli parayı sanık ...’e verdiğini, adı geçen sanığın da sokak satıcılarından satın aldığı eroini kendisine teslim ettiğini, suç tarihinde saat 10.00 sıralarında sanık ...’in telefon ile kendisini arayıp nerede olduğunu sorduğunu, evde olduğunu söylemesi üzerine, adı geçen sanığın krizde olduğunu belirterek, uyuşturucu madde alıp birlikte içmeyi teklif ettiğini, olumlu cevap vermesi üzerine sanık ...’in “Gel beni evimden al.” dediğini, babasına ait olan araçla sanığın ikametine gittiğini, sanık ...’in araca binmesinden sonra eroin satın almak için Çinçin Mahallesine gittiklerini, söz konusu yere geldiklerinde uyuşturucu madde satın alması için sanık ...’e 190 TL verdiğini, araçtan inen sanığın bir süre sonra yaklaşık iki gram ağırlığındaki bir paket eroin ile geri geldiğini, söz konusu maddenin bir kısmını araçta birlikte içtiklerini, araçla hareket ettikten bir süre sonra tanık Beytullah’ın sanık ...’i aradığını, çağrıya cevap veren sanığın “Tamam, ben geliyorum.” diyerek telefonu kapattığını, yönetimindeki araçla açık adresini bilmediği bir yere geldiklerini, kısa bir süre sonra da beyaz renkli, Tofaş marka bir aracın yanlarına gelip durduğunu, söz konusu araçtan inen tanık Beytullah’ın kendilerinin bulunduğu araca binmek istediğini, ancak tanığa izin vermediğini, bunun üzerine tanığın, aracın sanık ...’in oturduğu sağ ön tarafına yöneldiğini, adı geçen sanık ile tanığın bir süre bir şeyler konuştuklarını, ancak ne konuştuklarını duymadığını, yine birbirlerine bir şeyler verip vermediklerini görmediğini, bir süre sonra tanığın yanlarından ayrılıp aracı ile uzaklaştığını, eve dönmek için araçla söz konusu yerden ayrılacakları esnada polislerin önlerini kestiklerini, yapılan aramalar neticesinde sanık ...’in üzerinde kullanmak için satın aldıkları eroinin ele geçirildiğini, yine araçta ele geçirilen makas, folyo ve senet kâğıdının sanık ...’e ait olduğunu, arkadaşı olan sanık ...’in kendisine eroin aldığı için ara sıra aracını adı geçen sanığa verdiğini, aracını emaneten sanığa verdiği sırada tanık Beytullah’a uyuşturucu madde satmış olabileceğini, kimseye uyuşturucu madde satmadığını,
Savcılıkta ve sorguda; emniyetteki savunmalarını tekrar ettiğini, olay günü sanık ... ile birlikte babasına ait olan araçta uyuşturucu madde kullandıklarını, daha sonra Kazım Karabekir Parkının bulunduğu sokağa gittiklerini, bir süre sonra yanlarına tanık Beytullah’ın geldiğini, adı geçen tanığın sanık ...’e 20 TL verdiğini, ancak sanığın tanığa ne verdiğini görmediğini, sanık ile tanığın araçta ya da dışarıda alacak meselesi nedeniyle tartıştıklarını duymadığını,
Mahkemede; suç tarihinde telefon ile sanık ...’i arayıp uyuşturucu madde kullanmak istediğini söylediğini, adı geçen sanığın kabul etmesi üzerine akşam saatlerinde buluşmaya karar verdiklerini, üzerinde para olmadığı için kız kardeşinden bankamatik kartını aldığını, söz konusu kartla bankadan toplam 190 TL çektiğini, daha sonra babasına ait araçla sanık ...’in ikametinin bulunduğu adrese gittiğini, adı geçen sanıkla buluştuktan sonra uyuşturucu madde almak için birlikte Çinçin Mahallesine gittiklerini, burada sanık ...’e eroin satın alabilmesi için 100 TL verdiğini, araçtan inen sanığın bir süre sonra bir paket eroin ile geri geldiğini, söz konusu maddenin bir kısmını araçta içtiklerini, daha sonra Çinçin Mahallesinden ayrılarak sanık ...’in oturduğu mahalleye geldiklerini, bu esnada tanık Beytullah’ın sanık ...’i aradığını, telefona cevap veren sanığın, tanık Beytullah’ı bulundukları yere çağırdığını, bir süre sonra yanlarına gelen tanığın, aracın arka koltuğuna oturduğunu, telefonda babası ile görüştüğü için sanık ... ile tanık Beytullah arasında geçen konuşmaları duymadığını, tanığın sanığa 20 TL verdiğini gördüğünü, ancak karşılığında bir şey aldığını görmediğini, bir süre sonra tanığın araçtan inip yanlarından ayrıldığını, aradan yaklaşık beş dakika geçtikten sonra polislerin gelip araçtan inmelerini istediklerini, yapılan aramada sanık ...’in cebinde ve aracın torpidosunun üstünde suç konusu eroinlerin ele geçirildiğini, söz konusu maddeleri kullanmak için Çinçin Mahallesinden satın aldıklarını,
Savunmuşlardır.
5237 sayılı TCK"nın “Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti” başlıklı 188. maddesinin suç tarihininde yürürlükte bulunan 3 ve 4. fıkraları;
“(3) Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi, on yıldan az olmamak üzere hapis ve yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
(4) a) Yukarıdaki fıkralarda belirtilen uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin eroin, kokain, morfin, sentetik kannabinoid ve türevleri veya bazmorfin olması,
b) Üçüncü fıkradaki fiillerin; okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi,
hâlinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.” şeklindedir.
Üçüncü fıkrada, uyuşturucu veya uyarıcı madde ticaretine ilişkin çeşitli fiiller, ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır. Buna göre, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satışı, satışa arzı, başkalarına verilmesi, sevki, nakli, depolanması ya da kazanç amacıyla satın alınması, kabul edilmesi veya bulundurulması, bir ve ikinci fıkralara göre ayrı bir suç oluşturmaktadır. Fıkradaki suçun oluşması için bu seçimlik hareketlerden herhangi birisinin yapılmış olması gerekir.
Suç tarihinden önce yürürlükte bulunan ve “Uyuşturucu veya uyarıcı maddenin eroin, kokain, morfin veya bazmorfin olması halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.” hükmünü içeren TCK’nın 188. maddesinin dördüncü fıkrası, 04.04.2015 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6638 sayılı Kanun’un 11. maddesi ile yapılan değişiklikle iki ayrı bent hâlinde düzenlenerek fıkranın (a) bendinde değişiklik öncesinde cezanın yarı oranında artırılarak verilmesine esas olan ve suçun konusu oluşturan “eroin, kokain, morfin veya bazmorfin” maddelerine “sentetik kannabinoid ve türevleri” de eklenmiş, (b) bendinde ise “Üçüncü fıkradaki fiillerin; okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi” hâli, cezanın yarı oranında artırılması gereken nedenler arasına yeni bir düzenleme olarak getirilmiştir.
Suça konu yerlere ilişkin olarak, maddede ""gibi"" ibaresinin kullanılması, yapılan sayımın sınırlayıcı nitelikte olmadığını göstermektedir. Madde metninde isimleri sayılmak suretiyle belirtilenler (okul, yurt, hastane, kışla, ibadethane) dışında belirleyici olan, "toplu bulunulan" bina ve tesislerin ""tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaç"" içeren yerlerden olmasıdır.
TCK"nın 188. maddesinin 4. fıkrasının (b) bendinde yer alan ağırlaştırıcı nedenin söz konusu olabilmesi için suçun;
a) Okul, yurt, hastane, kışla, ibadethane veya bu yerlerin varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi,
b) Tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler veya tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesislerin varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi,
Gerekmektedir.
Ağırlaştırıcı nedenin uygulanabilmesi bakımından; okul, yurt, hastane, kışla, ibadethane ile tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesislerin faaliyetlerine devam ediyor olmalarının da aranması gerektiği gözetilmelidir.
Bu madde kapsamına giren yerlerin tesipiti bakımından, öncelikle madde metninde geçen ""tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaç"", ""bina ve tesis"", ""ibadethane"", ""yurt"", ""umumi veya umuma açık yer"" kavramlarının açıklanması ve ""iki yüz metreden yakın"" mesafenin nasıl tespit edileceğine dair yöntemin de belirlenmesi gereklidir.
a) Tedavi amacıyla bulunulan yerler: İnsanların hastalıklarını iyileştirme, sağlıklı bir şekilde yaşamlarını devam ettirebilme amacıyla geçici bir süre bulundukları yerlerdir.
Bu amaca yönelik yerlere örnek olarak; hastane, sağlık ocağı, aile sağlık merkezi, doğumevi, dispanser ve poliklinik, ağız ve diş sağlığı merkezi, fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezi, entegre sağlık kampüsü gibi yerler sayılabilir.
b) Eğitim amacıyla bulunulan yerler: İnsanların toplum yaşayışında yerlerini almaları, belli bir bilim dalı veya sanat kolunda yetişme ve gelişmeleri için gerekli bilgi, beceri ve anlayışları elde etmelerine, kişiliklerini geliştirmelerine yardım etme amacıyla bulundukları yerlerdir.
Bu amaca yönelik yerlere örnek olarak; okul öncesi, ilk ve orta öğretim, yüksek öğretime ait binalar, eğitim kampüsleri, genel, mesleki ve teknik eğitim fonksiyonlarına ilişkin okul ve okula hizmet veren yurt, yemekhane ve spor salonu gibi tesisler, dershaneler, kurs gibi yerler sayılabilir.
c) Askerî amaçla bulunulan yerler: Erden mareşale kadar orduda görevli bulunan herkesin, savunma, harekat, hudut, sahil ve genel güvenliğine yönelik amaçlarla bulundukları yerlerdir.
Bu amaca yönelik yerlere örnek olarak; Kara, Deniz, Hava Kuvvetleri Komutanlıkları ile Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığının savunma, harekat, hudut, sahil ve genel güvenliğine yönelik yapıları, kışla, ordugâh, karargâh, birlik, karakol, askeri havaalanları gibi yerler sayılabilir.
d) Sosyal amaçla bulunulan yerler: Toplumsal bir hedefe yönelik amaçlarla “toplu bulunulan” yerlerdir.
Kanun koyucunun “toplanılan” yerine “toplu bulunulan” kavramını tercih etmesi önem arz etmektedir. “Toplanma” kavramı, bir alan veya yerde daha önceden var olmayan kişilerin bir araya gelmelerine ve bir süre sonra ayrılmalarına işaret etmekteyken “Toplu bulunma” kavramı zaten var olan ve süregelen bir durumu ortaya koymaktadır. Bu bakımdan toplumsal amaçla da olsa geçici bir süreliğine toplanılan bina ve tesisler bu madde kapsamında değerlendirilemeyeceklerdir.
Bu amaca yönelik yerlere örnek olarak; yaşlı ve engelli bakımevi, kadın ve çocuk sığınma evi, şefkat evleri, güçsüzler yurdu, kimsesizler yurdu gibi yerler sayılabilir.
e) Bina ve tesis: Bina; kendi başına kullanılabilen, üstü örtülü ve insanların içine girebilecekleri ve insanların oturma, çalışma, eğlenme veya dinlenmelerine veya ibadet etmelerine, hayvanların ve eşyaların korunmasına yarayan yapılardır.
Yapı; karada ve suda, daimi veya muvakkat, resmi ve hususi yeraltı ve yerüstü inşaatı ile bunların ilave, değişiklik ve tamirlerini içine alan sabit ve müteharrik (hareketli) tesislerdir.
Tesis; bir işin yapıldığı, kolaylaştırıldığı tertibat ve mekanizmalardan oluşan bina veya binalar grubudur.
Kanun koyucunun ""bina ve tesis"" kavramlarını birlikte ele alması ve bu tanımlardan hareketle, bina bütün tesisler için ortak bir yapı durumundadır. Diğer bir anlatımla tesis, bağlı bulunduğu binanın yapılış amacı çerçevesinde inşaa edilmiş yapılardır. Bu nedenle bir bina çevresinde inşaa edilmemiş tesis niteliğindeki yapılar madde kapsamında değerlendirilemezler.
f) İbadethane: İbadet edilen yer, tapınak anlamında olup, ibadet etmek amacıyla insanların toplandığı yerlerdir.
Bu yerlere örnek olarak; cami, mescid, cemevi, kilise, havra, sinagog gibi yerler sayılabilir.
g) Yurt: Bir grup insanın oturduğu, barındırıldığı, yetiştirildiği veya bakıldığı yerlerdir.
Bu yerlere örnek olarak; öğrenci yurtları, güçsüzler yurdu, kimsesizler yurdu, yetiştirme yurdu gibi yerler sayılabilir. Bu kapsamda, öğrenci yurtları eğitim amacıyla toplu bulunulan bina ve tesise, güçsüzler ve kimsesizler yurtları ise sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesise örnektir.
h) Umumi veya umuma açık yer: Umumi, genel demektir. Yollar, caddeler, sokaklar, meydanlar, parklar, sahiller gibi yerler umumi yerlerdir.
Öğretide umuma açık yer “Kişilerin girip çıkması bakımından bir koşulun aranmadığı, denetimin yapılarak sınırlamaya gidilmediği yer” (Malkoç İsmail, Türk Ceza Kanunu, (2001), sh.474), olarak tanımlandığı gibi “Dileyen herkesin, koşullu ise koşulunu yerine getirerek, değilse koşulsuz olarak gidebileceği otel, lokanta, sinema, tiyatro, bar, pavyon, gazino, kahvehane, market, bakkal dükkânı, kasap dükkânı, berber dükkânı gibi yerler” (Güngör/Kınacı, Uyuşturucu ve Psikotrop Maddelerle İlgili Suçlar, (2001), sh. 558) şeklinde ifade edilmiştir.
ı) İki yüz metreden yakın mesafe: Kanun koyucunun, cezanın ağırlaştırıcı sebebini tanımlarken ""iki yüz metreden uzak mesafe dışındaki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında artırılamaz"" yerine, ""iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi hâlinde verilecek cezanın yarı oranında artırılır"" şeklinde bir düzenleme yaptığından hareketle, ""iki yüz metreden yakın mesafe"" tanımına iki yüz metre dahil olup iki yüz metreyi aşan mesafe itibariyle suçun işlendiği yerin madde kapsamı dışında kaldığı sonucuna ulaşılacaktır.
İki yüz metreden yakın mesafenin başlangıç noktası;
a) Okul, yurt, hastane, kışla, ibadethane veya bu yerlerin varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırları,
b) Tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler veya tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesislerin varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarıdır.
İki yüz metreden yakın mesafenin ölçümünde, bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen en yakın sınır esas alınmalıdır.
İki yüz metreden yakın mesafenin bitiş noktası yönünden ise mesafenin ne şekilde tespit edileceğine dair açık bir hüküm yoktur.
Kanun koyucunun, maddenin düzenlenmesindeki öngörüsü ve korumak istediği alanlardakilerin uyuşturucu veya uyarıcı maddelere kolay ulaşımını cezanın ağırlaştırıcı nedeni sayması dikkate alındığında, bu mesafenin ölçümünde hareket noktasının ""ulaşılabilirlik"" olgusu olduğunun kabulü gerekir.
Suçun işlendiği yerle, bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırları arasındaki alanın düz bir zeminden ibaret olması halinde, ölçüm arazi üzerinde düz bir hat şeklinde yapılacaktır.
Suçun işlendiği yerle, bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırları arasında bir takım engeller varsa, iki nokta arasındaki ulaşım belirli yollar kullanılarak sağlanıyorsa, mutad yaya yolu kullanılarak gidilebilecek en kısa mesafenin dikkate alınması, ""ulaşılabilirlik"" olgusunun doğal bir sonucu olacaktır.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlar Büro Amirliği görevlilerince uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna ilişkin yapılan istihbarat çalışmaları neticesinde; Mert ve Ferhat adlı şahısların, ... plakalı, gri renkli Ford Connect marka araçla Etimesgut ilçesi, Kazım Karabekir Mahallesinde bulunan Keloğlan Parkı ile Kazım Karabekir Parkı civarında uyuşturucu madde sattıkları bilgisinin elde edildiği, edinilen bilginin doğruluğunun teyidi amacıyla görevlilerce 12.04.2017 tarihinde saat 22.15 sıralarında söz konusu parkların çevresinde konu hakkında araştırmalara başlandığı, yürütülen faaliyetler kapsamında Kazım Karabekir Parkının hemen yanında bulunan 2040. Sokağa gelindiğinde, şoför koltuğunda sanık ...’ın, sağ ön koltuğunda ise sanık ...’in oturduğu ... plakalı aracın sokak üzerinde park hâlinde olduğunun görüldüğü, bunun üzerine sanıkların ve sokağın görevlilerce izlemeye alındığı, bir süre sonra tanık Beytullah’ın yönetimindeki 06 YZH 14 plakalı, beyaz renkli, Tofaş marka aracın 2040. Sokağa giriş yapıp ... plakalı aracın önünde durduğunun, araçtan inen tanığın ... plakalı aracın arka koltuğuna oturduğunun, ardından sanık ... ile tanık Beytullah’ın birbirlerine bir şeyler verdiklerinin, daha sonra araçtan inen tanığın 06 YZH 14 plakalı araca bindiğinin ve söz konusu aracın hareket ettiğinin görülmesi üzerine, görevlilerden bir kısmının 06 YZH 14 plakalı aracı takibi aldıkları, takip edilen tanığın yönetimindeki aracın saat 22.40 sıralarında Şehit Mehmet Ali Aslan Sokak üzerinde kontrollü bir şekilde durdurulduğu, görevlilerce araçtan inmesi istenen tanık Beytullah’ın elindeki bir şeyi sağ ön koltuğun üzerine attığının fark edildiği, attığı şeyin ne olduğu sorulan tanık Beytullah’ın, “Biraz önce kullanmak için satın aldığım iki adet eroini, sizleri görünce korktuğum için koltuğun üzerine attım.” şeklinde cevap verdiği, aracın sağ ön koltuğunun üzerinde dışarıdan bakıldığında görünür bir şekilde duran, alüminyum folyo içindeki senet kâğıdına sarılı hâldeki suç konusu eroinin görevlilerce muhafaza altına alındığı, uyuşturucu maddeyi kimden satın aldığı sorulduğunda tanık Beytullah’ın, “Söz konusu iki adet eroini, adını Mert olarak bildiğim şahıstan 40 TL karşılığında biraz önce satın aldım. Bu şahıstan geçmişte de uyuşturucu madde satın almıştım.” dediği, adı geçen tanıktan elde edilen bu bilgilerin 2040. Sokakta beklemekte diğer görevlilere iletildiği, görevlilerce izlenmekte olan ve 2040. Sokakta park hâlinde bulunan ... plakalı aracın bir süre sonra hareket etmesi üzerine kontrollü bir şekilde durdurulduğu, sanıklar Ferhat ile ...’in görevlilerce yakalandıkları, konu hakkında bilgilendirilen Cumhuriyet savcısının talimatına ve 13.04.2017 yazılı arama emrine istinaden sanıklar Ferhat ve Tacettin ile tanık Beytullah’ın üzerinde ve ... plakalı araçta arama yapıldığı, sanık ...’in üst aramasında; pantolonunun çakmaklık cebindeki şeffaf poşet içinde suç konusu eroinin ele geçirildiği, ayrıca adı geçen sanığın üzerinden ele geçirilen toplam 90 TL’nin 40 TL’sine, Cumhuriyet savcısının talimatı üzerine el konulduğu, araçta yapılan aramada ise; torpidonun üst kısmında dışarından görünür bir şekilde duran sarı renkli alüminyum folyoya sarılı suç konusu eroinin, yine aynı yerde uyuşturucu madde paketlemesinde kullanıldığı değerlendirilen bir adet alüminyum folyo ile bir adet senet kâğıdının, sigara paketi içinde bir adet metal renkli makasın ele geçirildiği, sanık ... ile tanık Beytullah’ın üst aramalarında herhangi bir suç unsuruna rastlanılmadığı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ile Özel Daire arasında “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçunun sübutu bakımından bir uyuşmazlık ve bu kabulde dosya içeriği itibarıyla da herhangi bir isabetsizlik bulunmayan olayda;
Sanıklar tarafından tanık Beytullah’a yapılan uyuşturucu madde satışı, TCK’nın 188. maddesinin 4. fıkrasının (b) bendinde belirtilen yerlerden olan tedavi ve eğitim kurumu olan Yürüteç Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezine iki yüz metreden yakın mesafe içinde meydana gelmiş ise de; eylemin “umumi veya umuma açık yer” olarak kabul edilemeyecek olan “araç içerisinde” gerçekleşmesi ve kanun koyucunun düzenlemede açıkça eylemin “umumi veya umuma açık yerlerde” işlenmesini artırım nedeni olarak öngörmüş olması, somut olayda aracın “umuma açık yer” olarak kullanıldığını gösterir bir durumun (Örnek; köfte/kokoreç gibi gıda satışı yapılan bir araç) bulunmaması, söz konusu maddenin düzenlenmesinden hareketle aracın bulunduğu yerin “umumi” yer olduğu kabul edilerek yapılacak bir yorumun ise suç ve ceza içeren hükümlerin neredeyse kıyasa yol açacak şekilde geniş yorumlanması anlamına geleceği ve TCK’nın 2. maddesinin 3. fıkrasının son cümlesinde belirtilen “...Suç ve ceza içeren hükümler, kıyasa yol açacak biçimde geniş yorumlanamaz.” düzenlemesine aykırılık oluşturacağı gözetildiğinde, sanıklar hakkında hükmolunan cezada TCK’nın 188. maddesinin 4. fıkrasının (b) bendi uyarınca artırım yapılamayacağının kabulü gerekmektedir.
Öte yandan; TCK’nın 188. maddesinin 4. fıkrasının (b) bendinde belirtilen madde kapsamında kalan yerlerde gerçekleştiği tespit edilmesine rağmen somut olayda olduğu gibi uyuşturucu madde satışının “umumi veya umuma açık yer” kabul edilemeyecek bir yerde işlendiği anlaşılan durumlarda, TCK’nın 61. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen “suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer” hususları ile TCK’nın 188. maddesinin 4. fıkrasının (b) bendi uyarınca öngörülen artırım oranı da gözetilerek temel cezanın belirlenmesi gerektiği de dikkate alınmalıdır.
Bu itibarla, haklı nedene dayanmayan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının REDDİNE,
2- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 01.06.2021 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.