Esas No: 2010/5966
Karar No: 2011/3771
Karar Tarihi: 27.06.2011
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/5966 Esas 2011/3771 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tescil
... ile Hazine ve Deştiğin Belediye Başkanlığı aralarındaki tescil davasının kabulüne dair Doğanhisar Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 15.07.2010 gün ve 14/44 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, miras yoluyla intikal, taksim ve eklemeli kazanmayı sağlayan zilyetlik nedenlerine dayanarak dava dilekçesinde sınırları gösterilen ve kadastro çalışmaları sırasında boşluk niteliğinde tespit dışı bırakılan yaklaşık 300 m2 yerin adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne teknik bilirkişi raporunda A harfiyle gösterilen 239.77 m2 yerin davacı adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro çalışmaları sırasında boşluk niteliğinde tespit dışı bırakılan taşınmazın TMK.nun 713/1.maddesi uyarınca tescili isteğine ilişkindir. Mahkemece koşulları oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de ulaşılan sonuca katılmak mümkün bulunmamaktadır. Dosyadaki bilgilere göre, tescil konusu taşınmaz, 06.03.2006 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında tespit dışı bırakılan bir yerdir. Böyle bir yerin kazanılabilmesi için tespit dışı bırakıldığı tarihten itibaren 20 yıldan fazla süre ile koşullarına uygun olarak tasarruf edilmiş olması gerekir. Somut olayda; çekişme konusu yer, 06.03.2006 tarihinde tespit dışı bırakılmış, eldeki dava ise 06.02.2009 tarihinde açılmıştır. Dairemizin yerleşmiş uygulamalarına göre, paftasında gösterildiği tarihten itibaren makul sayılabilen (2 yıl) süre içerisinde açılmış bulunan davalara bakılması ve paftasında gösterildiği tarihten geriye doğru kazanmayı sağlayan sürenin nazara alınması gerekmektedir. Tescil konusu yerin tespit dışı bırakıldığı tarihten dava tarihine kadar yaklaşık 3 yıllık bir süre geçmiş bulunduğuna göre bu sürenin Dairece benimsenen makul süre olarak kabul edilmesine olanak bulunmamaktadır. Mahkemece kazanma süresi ve koşullarının davacı lehine gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme sonunda yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 27.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.