20. Hukuk Dairesi 2012/15555 E. , 2013/2305 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ve davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında .... Köyü 447 ada 34 parsel sayılı 16229.97 m² yüzölçümündeki taşınmaz, ham toprak niteliği ile davalı hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı ..., taşınmaza kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle malik olduğu iddiasıyla tesbitin iptali ile adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 447 ada 34 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 8719.25 m²"lik kısmının tesbitinin iptali ile aynı adanın son parsel numarası verilerek, davacı Mehmet oğlu ... adına, (B) harfi ile gösterilen 7510.72 m²"lik kısmının tesbit gibi davalı Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş; davacı ... ve davalı Hazine tarafından hüküm temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 20.10.2009 gün ve 2009/12283 E. - 2009/15287 K. sayılı kararı ile çekişmeli 447 ada 34 parsel sayılı taşınmazın (B) harfi ile gösterilen 7510.72 m² yüzölçümündeki bölümü yönünden onanmış, (A) harfi ile gösterilen 8719.25 m² yüzölçümündeki bölüm yönünden bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hükme yeterli olmadığı, davaya konu taşınmazın içinde yer aldığı, ada ve komşu adalardaki parsellerin kağıt üzerinde adeta imar uygulaması yapılmışcasına geometrik şekilleri ile kenar açılarının son derece muntazam büyüklüklerinin birbirlerine yakın yüzölçümünde göründüğü, aralarında belirli ve eşit aralıklarla muntazam yolların geçirildiği, taşınmaz köyde bulunmakla bu biçimde bir imar uygulamasının söz konusu olamayacağı, ayrıca 3402 sayılı Kanunun 17. maddesine gereğince, orman sayılamyan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen il, ilçe ve kasabaların imar planları kapsamında kalmayan arazilerden imar ve ihya ile tarıma elverişli hale getirilen ve zilyetlik iddiası ile tapuya tescili istenen taşınmazların Kadastro Kanununun 14. maddesine göre zilyetliğin başlangıç ve süresinin, taşınmazın kullanılıp kullanılmadığının ve sınırlarının ne olduğunun yerel bilirkişi ve tanık sözleri ile eski tarihli hava fotoğrafı ve memleket haritası incelenerek, niteliğinin konumunun ve kullanım durumunun bilimsel yöntemlerle kesin olarak belirlenmesi" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece açılan davanın kısmen kabulü ile 447 ada 34 parsel sayılı taşınmazın tesbitinin iptali ile fen bilirkişi...."in 16/07/2012 hâkim havale tarihli raporuna ekli krokisinde (A-2) harfi ile gösterilen 6242.28 m²"lik kısmının aynı adanın son parsel numarası verilerek orman vasfı ile davalı Hazine adına tesbit gibi tesciline, aynı tarihli fen bilirkişi raporunda (A-1) harfi ile gösterilen 2476.97 m²"lik kısmının aynı adanın son parsel numarası verilerek davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... ve davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 991 yılında ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının gerçek kişiye yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 05/03/2013 günü oy birliği ile karar verildi.