Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3448
Karar No: 2019/4851
Karar Tarihi: 09.05.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/3448 Esas 2019/4851 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2018/3448 E.  ,  2019/4851 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Ecrimisil

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne, 4.090 TL’nin tahakkuk ettiği dönem sonu itibarı ile işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."dan alınarak davacıya verilmesine; 1.870 TL ecrimisilin tahakkuk ettiği dönem sonu itibarı ile işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..dan alınarak davacıya verilmesine; 1.916 TL ecrimisilin tahakkuk ettiği dönem sonu itibarı ile işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."dan alınarak davacıya verilmesine; 4.090 TL ecrimisilin davalı ..."dan alınarak davacıya verilmesine; iş bu ecrimisilin 1.000 TL"sine tahakkuk ettiği dönem sonundan itibaren 3.090 TL"sine ıslah tarihi olan 08/04/2015 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmiş olup hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü .
    KARAR

    Davacı vekili, dava konusu 361 ada 18 ve 377 ada 4 nolu parsellerin bahçeli kargir ev vasfı ile müvekkili ve davalılar adına hisseli olarak kayıtlı olduğunu, taşınmazlar üzerinde bulunan dairelerin davalılar tarafından tasarruf edildiğini, payına düşen ecrimisilin ödenmesi için davalılara ihtarname çekildiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla her bir davalı için 1.000 TL"den toplam 4.000 TL ecrimisilin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar yargılama aşamasındaki beyanlarında dava konusu taşınmazların muristen kendilerine intikal ettiğini, muris tarafından tahsis edildiği şekilde dairelerin kullanıldığını, davacıların da kardeş olarak istediği zaman kullanabileceği boş bırakılmış daire bulunduğunu belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davanın kabulüne, 4.090 TL’nin tahakkuk ettiği dönem sonu itibarı ile işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."dan alınarak davacıya verilmesine; 1.870 TL ecrimisilin tahakkuk ettiği dönem sonu itibarı ile işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Uçar"dan alınarak davacıya verilmesine; 1.916 TL ecrimisilin tahakkuk ettiği dönem sonu itibarı ile işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."dan alınarak davacıya verilmesine; 4.090 TL ecrimisilin davalı ..."dan alınarak davacıya verilmesine; iş bu ecrimisilin 1.000 TL"sine tahakkuk ettiği dönem sonundan itibaren 3.090 TL"sine ıslah tarihi olan 08/04/2015 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmiştir. Karar, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir .
    Dava; paydaşlar arası ecrimisil istemine ilişkindir.
    Dosya içeriği ve toplanan delilerden dava konusu 4 parsel nolu, 92 metrekare alanlı bahçeli ev ve 18 parsel nolu, 143 metrekare alanlı bahçeli ev nitelikli taşınmazlarda taraflar ve dava dışı paydaşlar maliktir. Taşınmazlar her ne kadar bahçeli ev olarak tapuda kayıtlı olsa da fiilen taşınmazlarda ... zemin ve iki normal kattan oluşan binalar bulunmaktadır. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş, veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil isteyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir.
    Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
    Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır.
    Yine paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli bulunması durumunda, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine bu taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri dava açılması hallerinde yine intifadan men koşulu aranmaz.
    Bu nedenle, davaya konu taşınmazlar yönünden sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 27.02.2002 tarihli ve 2002/3-131 E, 2002/114 K sayılı ilamı)
    Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazlarda davacının kullandığı veya kullanabileceği yer bulunup bulunmadığı ortaya konulmuş değildir.
    Hâl böyle olunca, yukarıda değinilen ilkeleri kapsar biçimde araştırma ve inceleme yapılması, tarafların bildirdikleri tüm delillerin toplanması, yerinde uzman bilirkişiler aracılığıyla keşif yapılarak tüm paydaşları bağlayan fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığının, oluşmuş ise kimin nereyi kullandığının belirlenip krokiye yansıtılması, fiili kullanma biçimi oluşmamışsa davacının payına karşılık taşınmazda kullandığı veya kullanabileceği yer bulunup bulunmadığının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptanarak davacının kullandığı bir yer veya harici bir taksim anlaşması varsa davanın reddedilmesi, yoksa davacının payı oranında ecrimisile hükmedilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, usul ve yasaya aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK’un 440/1. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 09.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi