MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi


Taraflar arasındaki orman kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı ... Mevkiindeki taşınmazın kadimden beri tarım arazisi olarak kullanılageldiği, takriben 9000 m² yüzölçümündeki taşınmazın orman sınırları içerisine alınma işleminin yanlış olduğunu ileri sürerek, orman kadastro çalışmalarında tesbit edilen 5728 ve 5729 nolu orman sınır noktalarının kuzeyinde kalan taşınmazla ilgili orman sınırlamasının iptali ile taşınmazın tarım alanı olarak adına tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, dava konusu taşınmazın tamamının orman sayılan yerlerden olduğu ve tarım arazisi olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, orman kadastrosuna itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 05.04.2007 tarihinde ilân edilen ve dava tarihinde kesinleşmeyen 6831 sayılı Kanuna göre yapılan orman kadastrosu ve 2/B madde uygulama çalışması bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman ve ziraat bilirkişi raporuna göre, mahkemece, davanın reddi yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, davalılar yararına vekalet ücretinin fazla takdir edilmesi doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu nedenle; hüküm fıkrasının 4. paragrafın çıkarılarak bunun yerine "davada vekil ile temsil edilen davalılar yararına 3402 sayılı Kanunun 31/3. maddesi uyarınca takdiren 300.- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara 1/2"şer pay oranında verilmesine" cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K."nun 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davacıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve yatırdığı temyiz harcının istek halinde iadesine 05.03.2013 günü oy birliği ile karar verildi.