2. Hukuk Dairesi 2014/6364 E. , 2014/16938 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Uşak 2. Aile Mahkemesi
TARİHİ :27.12.2013
NUMARASI :Esas no:2013/279 Karar no:2013/402
Taraflar arasındaki “boşanma” davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm; davalı-davacı (koca) tarafından her iki boşanma davası ve boşanmanın fer"ileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okundu, gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı (koca)"nın, kendisi tarafından açılan terk (TMK. m. 164) sebebine dayanan boşanma davasının reddine ilişkin karara yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Kadının boşanma davasına ilişkin temyiz itirazlarına gelince:
Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesi gereğince boşanma kararı verilebilmesi için, evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Dinlenen davacı-davalı (kadın) tanıklarının sözleri, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde yer alan temelden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlardan ibarettir. Kadın"ın, 28.12.2012 günü tebliğ edilen ihtar kararı üzerine, davet edildiği konutun anahtarının bırakıldığı adresin kapalı olması sebebiyle ortak konuta giremeyip geri dönmüş olması, “haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesinin engellenmesi” niteliğinde olup, bu hal yasal olarak kadını “terk edilen eş” durumuna (TMK. m. 164/1) koyar ise de, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle açılan davada tek başına boşanma sebebi sayılamaz. Bunun dışında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan bırakmayacak nitelikte bir geçimsizliği kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilememiş, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde yer alan “temelden sarsılma” unsuru davada gerçekleşmemiştir. Bu itibarla kadın tarafından açılan boşanma davasının da reddi gerekirken, yetersiz gerekçe ile boşanma kararı verilmesi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bu bentteki bozma sebebine göre, kocanın kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, hükmün bozma kapsamı dışında kalan ve incelenmeyen yönler haricindeki bölümlerinin yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, onamada oybirliğiyle, ikinci bentteki bozma sebebinde oyçokluğuyla karar verildi.10.09.2014(Çrş.)
KARŞI OY YAZISI
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı (kadın)"ın evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açtığı davanın kabulüne karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır.
Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı-davacı (kadın)"ın ağır yada eşit kusurlu olmadığı sabitse de, davacı-davalı (koca)"nın mahkemece boşanma sebebi olarak kabul ettiği kusurlu davranışları kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde değildir. Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesindeki koşullar oluşmamıştır. Bu sebeple kadının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi de doğru olmamıştır.
Bu sebeplerle temyize konu hükmün davalı-davacı (kadın)"ın davasının kabulüne ilişkin bölümünün onanmasına, manevi tazminat talebinin kabulüne ilişkin bölümü yönünden bozulmasına karar verilmesi gerektiğini düşündüğümüz için sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyoruz.