16. Hukuk Dairesi 2020/8538 E. , 2020/5579 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen 11.06.2019 gün ve saatte temyiz eden dahili davalı mirasçısı ... vekili Avukat ..., davacı Orman İdaresi vekili Avukat ..., davalı ... ve ... vekili Avukat ... ile aleyhine temyiz istenilen davalı Hazine vekili Avukat ..."in katılımı ile gelenlerin yüzlerine karşı 20. Hukuk Dairesi"nce duruşma yapılmış olup; tarafların sözlü açıklamaları dinlenerek eksikliklerin tamamlanması için geri çevrilip geldikten sonra, dosyanın Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu kararı ile Dairemize tevdii üzerine tetkik hakiminin inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... İli ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 2 parsel sayılı taşınmaz 2.340.907,74 metrekare yüzölçümü ile orman niteliğiyle Hazine adına tespit edilmiş, 101 ada 789, 790, 791, 793, 907, 908, 909, 910, 911, 912, 913, 914, 915, 916, 917, 918, 919, 920, 921, 922, 923, 924, 925, 926, 927, 928, 929, 930, 931, 932, 933, 934, 935, 943, 944, 945, 946, 947, 948, 951, 954, 955, 956, 957, 958, 959, 960, 961, 962, 963, 964, 965, 966 parsel sayılı taşınmazlar zeytin bahçesi, zeytinli tarla ve tarla niteliğiyle kısmi ilan süresi içerisinde dava konusu edildiklerinden söz edilerek malik ve yüzölçümü haneleri açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir
Davacı Orman İdaresi dava dilekçesine ekli krokide belirtilen sınırlar içerisinde kalan taşınmazların orman sayılan yerlerden olmasına rağmen orman sınırları dışarısında bırakıldığına dayanarak kısmi ilan süresi içerisinde dava açmıştır. Mahkemece, dava tarihinden sonra yapılan tesis kadastrosu sırasında malik haneleri açık bırakılan dava konusu taşınmazların edinme sebebi sütununda zilyet olarak adı geçen kişiler de davaya dahil edilmek suretiyle yapılan yargılama sonunda, davacı Orman İdaresince Hazine aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan reddine, davacı Orman İdaresinin dava konusu 101 ada 789, 907, 908, 909, 910, 911, 912, 913, 914, 915, 916, 917, 918, 919, 920, 921, 922, 923, 924, 925, 926, 927, 928, 929, 930, 943, 944, 945, 946, 947, 948, 954, 955, 956, 957, 958, 959, 960, 961, 962, 963, 964, 965, 966, 931, 932, 933, 934, 935, 951 parsel sayılı taşınmazlar ile bilirkişi raporuna ekli krokide Yol 1 ile gösterilen 190,24 metrekare, (Yol 2) ile gösterilen 930,17 metrekare, (Yol 3) ile gösterilen 224,34 metrekare (Yol 4) ile gösterilen 336,90 metrekarelik bölümlere yönelik davasının kabulüne, dava konusu taşınmazların kadastro tespitlerinin ve taşınmazlar hakkındaki 2/B madde çalışmalarının iptaline, taşınmazların orman sınırları içerisine alınmasına, ve bu taşınmazlar 101 ada 2 parsel sayılı orman niteliğindeki taşınmaza eklenmek suretiyle 101 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 2.583.873,59 metrekare yüzölçümü ve orman niteliği ile Hazine adına tesciline, dava konusu 101 ada 790, 791 ve 793 parsel sayılı taşınmazlar ile bilirkişi raporuna ekli krokide (Yol 5) olarak gösterilen 281,53 metrekarelik bölüme yönelik davanın reddine, dava konusu 101 ada 790 parsel sayılı taşınmazın 13.343,83 metrekare yüzölçümü ve zeytin bahçesi niteliğiyle dahili davalı ... adına, 101 ada 791 parsel sayılı taşınmazın 983,74 metrekare yüzölçümü ve zeytin bahçesi niteliğiyle ... adına ve 101 ada 793 parsel sayılı taşınmazın 34.471,54 metrekare yüzölçümü ve zeytin bahçesi niteliğiyle ... adına tesciline; (Yol 5) olarak gösterilen 281,53 metrekarelik bölümün paftasında yol olarak gösterilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı orman idaresi tarafından davanın reddine karar verilen bölümler ile yargılama gideri ve vekalet ücretine yönelik olarak; davalı ... Başkanlığı tarafından davanın kabulüne karar verilen bölümler ile vekalet ücretine yönelik olarak; dahili davalı ... tarafından 101 ada 964 ve 966 parsellere yönelik olarak, dahili davalı ... tarafından 101 ada 789 parsele yönelik olarak dahili davalı ... tarafından 101 ada 943 ve 961 parselleere yönelik olarak, dahili davalı ... tarafından 101 ada 951 ve 935 parsellere yönelik olarak, dahili davalı ... tarafından 101 ada 931 parsele yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava, kısmi ilan süresi içerisinde Orman İdaresince açılmış olup, bu nitelikteki malik haneleri henüz belirlenmemiş taşınmazlar hakkında açılan davalarda Hazine yasal hasım konumunda olduğuna göre Hazine aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi; hükme esas alınan orman bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazların bir bölümünün orman sınırları içerisinde ve bir bölümünün ise 2/B maddesi uyarınca orman sınrırları dışarısına çıkarılan alanda kaldığı belirtilmesine rağmen dava konusu taşınmazlar hakkında eldeki dava açıldıktan sonra yörede yeniden orman kadstrosu ve/veya 2/B madde uygulaması yapılıp yapılmadığı araştırılmamış; bu yönde bir çalışma yapılmış ise eldeki davanın sonradan yapılan orman kadastrosuna ve/veya 2/B madde uygulamasına itiraza dönüşeceği ve dava konusu taşınmazlar hakkında 2/B madde şartlarını taşıyıp taşınmazıkları yönünde inceleme yapılması gerektiği dikkate alınmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması nedeniyle yapılan araştırma ve inceleme de esasa ilişkin hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Eksik araştırma ve inceleme sonucu hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; sağlıklı sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, yöreye ait en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile 1980-1985-1990 yıllarına ait hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ile taşınmazların bulunduğu yörede dava tarihinden sonra yapılan orman kadastrosu ve/veya 2/B madde uygulaması var ise bu çalışmalara ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi, bir ziraat mühendisi, bir fen elemanı ve bir jeodezi ve fotogrametri mühendisi aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Yasa"nın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesi"nin 01.06.1988 gün ve 31/13 Esas, Karar, 14.03.1989 gün ve 35/13 Esas, Karar ve 13.06.1989 gün ve 7/25 Esas, Karar sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Yasa"nın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) hava fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği dehava fotoğrafları ve memleket haritası ölçeğine (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmaz çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli; hava fotoğraflarının stereoskop vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazların niteliği ve kullanım durumu ile tasarruf sınırlarını belirgin olarak görünüp görünmediği belirlenmeli; taşınmazların üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranı ile taşınmazın imar-ihyaya konu olup olmadığı, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığı ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını, taşınmazın ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığı ve dava konusu taşınmaz bölümlerinin 6831 sayılı Orman Kanunu"nun 17/2. maddesinmde belirtilen orman içi açıklık vasfında olup olmadığı açıklattırılmalı; klizimetre (eğim ölçer) cihazı ile taşınmazların gerçek eğimi (en düşük, en yüksek ve ortama eğimi) memleket haritasındaki münhanilerden de yararlanılarak belirlenmeli; yörede, dava tarihinden sonra orman kadastrosu ve/veya 2/B madde uygulaması yapıldığının belirlenmesi halinde eldeki davanın orman kadastrosuna ve/veya 2/B madde uygulamasına itiraz davasına dönüşeceği gözetilmeli; orman sınır noktaları tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, orman kadastrosu ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazların sonraki tarihli orman kadastro haritasına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde ve aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilmeli, tutanaklardaki anlatımlar değerlendirilmeli; tutanaklarla tahdit haritası arasında çelişki bulunup bulunmadığı belirlenmeli; çelişki bulunmakta ise çekişmeli parseller yönünden tahdit tutanakları ile haritalar arasındaki çelişki tahdit tutanaklarına değer verilmek suretiyle giderilmeli; uzman orman bilirkişisi tarafından, 6831 sayılı Yasa"nın 2/4. maddesinde sayılan yerlerde 2/B madde uygulamasının yapılamayacağı, ormanların yok edilmesinin ve baştan beri 6831 sayılı Yasa"nın 17. maddesinde anılan orman içi açıklık niteliğinde olan veya sonradan bu hale gelen yerlerin bilim ve fen bakımından orman niteliğini kaybetme olarak kabul edilemeyeceği gözönünde bulundurularak, dava konusu taşınmazların orman bütünlüğünü bozmama, su ve toprak rejimine ve çevresindeki ekosistemlerinin tüm öğeleriyle kendisini yenileyebilme gücüne zarar vermeme, ormancılık çalışmalarının etkenlik, verimlilik ve karlılık düzeylerini düşürmeme, taşınmaz üzerinde insan elinin çekilmesi ve olduğu gibi bırakılması halinde yeniden orman haline dönüşüp dönüşemeyeceği gibi koşulları birlikte değerlendirip, dava konusu taşınmazların hangi doğal olaylar ve eylemler sonucu bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybettiğini ya da etmediğini inceleyerek bu olguların tartışıldığı ve taşınmazın hangi maddi ve bilimsel olgular sonucu nitelik kaybettiği sonucuna ulaşıldığının açıklandığı müşterek imzalı, tereddüte mahal bırakmayacak, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili, bilimsel verilere dayalı ayrıntılı rapor alınmalıdır. Ayrıca keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların öncesinin ne olduğu, kim veya kimler tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, yerel bilirkişiler ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; ziraatçi bilirkişiden, taşınmazın evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisinden ise, keşfi takibe ve denetlemeye olanak verir rapor ve kroki alınmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, eldeki davada 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 30/2 koşulları mevcut olduğundan gerçek hak sahibinin mahkemece resen araştırılıp doğru sicil oluşturulması zorunlu olduğu da göz önüne alınarak toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için belirlenen 2.037,00 TL vekalet ücretinin aleyhine temyiz olunan taraftan alınarak, duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren tarafa verilmesine,
peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalılara iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.