Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/14073
Karar No: 2013/17515
Karar Tarihi: 09.12.2013

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/14073 Esas 2013/17515 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2013/14073 E.  ,  2013/17515 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ




    Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı ... tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Toplanan deliller ve tüm dosya içeriğinden, çekişme konusu 174 ada 3 parsel sayılı taşınmazın davalı adına kayıtlı olduğu, miras bırakan tarafından 20.11.2006 tarihinde satış suretiyle temlik edildiği, miras bırakanın 17.04.2007 tarihinde ölümü ile davacı ... ve davalı ... ile dava dışı ....’i mirasçı olarak bıraktığı anlaşılmaktadır.
    Davacı, miras bırakanının akli durumunun tamamen yerinde olmadığı, yaşlı olduğu davalının bu durumdan faydalanarak taşınmazı aldığını ileri sürerek tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur.
    Oysa, mahkemece ehliyetsizlik ve muris muvazaası olgusunun gerçekleşmediği, tenkis talebinin de bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki, olayları bildirmek taraflara hukuki nitelendirmeyi ve buna uygulanacak kanun hükmünü tayin ve tespit etmek hakime aittir.
    İddianın ileri sürülüş biçimi ve dava dilekçesinin içeriğine göre, davada dayanılan hukuki nedenin ehliyetsizlik yanında hile olduğu, bir başka ifade ile muris muvazaası hukuksal nedeniyle ilgili bir iddianın bulunmadığı dosya kapsamı ile sabittir.
    Bilindiği üzere, hile (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hata da yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 s. Türk Borçlar Kanununun (TBK) 36/1. maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.
    Öte yandan, hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir. Aldatmanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir.
    Somut olayda, mahkemece hile iddiası yönünden bir inceleme yapılmış değildir.
    Hal böyle olunca, öncelikle davaya konu temlikin 20.11.2006, eldeki davanın ise 04.04.2011 tarihinde açıldığı gözetilerek davacının öğrenme tarihinin kuşkuya mahal vermeyecek şekilde belirlenmesi, buna göre davanın hak düşürücü süre içerisinde açılıp-açılmadığının değerlendirilmesi, süresinde ise hile iddiaları yönünden yukarıda değinilen ilkeler doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılması, taraf delillerinin toplanması, soruşturmanın eksiksiz tamamlanması, ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken hukuki nitelemede yanılgıya düşülerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Davacının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 09.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi