Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/4570 Esas 2015/5082 Karar Sayılı İlamı

Tebliğname No : 7 - 2012/56659
MAHKEMESİ : İzmir 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 17/10/2011
NUMARASI : 2011/122 (E) ve 2011/325 (K)
SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Katılan vekilinin, C.. B.. adına temyiz isteminin incelenmesinde;
Her ne kadar C.. B..’ın davaya katılmasına karar verilmiş ise de, C.. B..’ın şikayete konu markaya ilişkin tüm haklarını H.M. B. devrettiğinin dosya arasında örneği bulunan 06.07.2004 tarihli devir sözleşmesinden anlaşılması karşısında, anılan kişinin marka üzerinde hak sahibi olmadığı ve suçtan doğrudan zarar görmediğinden temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2) Katılan T.. B.. vekilinin temyiz itirazları nedeni ile yapılan incelemeye gelince;
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Dosya arasında bulunan 28.03.2011 tarihli bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, sanığın, katılan adına tescilli "PAMUKKALE" markası ile benzerlik gösteren işareti aynı mal ve hizmet sınıfında olmasına rağmen “www.pamukkaleevdeneve.com” adresinde ve nakil araçları üzerinde kullandığı, katılana ait markanın ayırt etme gücü ile toplumdaki bilinirliğinin yüksek oluşu nazara alındığında, bu durumun ortalama düzeydeki tüketiciler üzerinde yanıltıcı olabileceği, dolayısıyla sanığın eyleminin iltibas suretiyle marka hakkının ihlali niteliğinde olduğu gözetilerek, sanığın mahkumiyetine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 05.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.