20. Hukuk Dairesi 2013/832 E. , 2013/2288 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki orman kadastro haritasının düzeltilmesi istemine ilişkin davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan 14.03.2012 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı gerçek kişi tarafından istenilmekle, tayin olunan 09.10.2012 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden .... ile diğer taraftan Orman ve Su işleri Bakanlığına vekaleten Hazine Avukatı .... geldi, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı gerçek kişi 04.03.2011 günlü dilekçesiyle, .... Beldesinde bulunan 3500 m2 yüzölçümündeki taşınmazın, 1958 yılından 1988 yılına kadar .... zilyetliğindeyken, ekli satış senetlerinden anlaşılacağı gibi, kendilerinin satın aldığı, taşınmazın 11 numaralı Orman Kadastro Komisyonunca yapılıp 21.11.1995 tarihinde ilân edilen orman kadastrosu ve 6831 sayılı Kanunun 2/B uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, bu çalışmada tesis edilen 2063 ve 2064 numaralı orman sınır noktalarının zeminde bulunan ve orman kadastro tutanaklarında tarif edilen yerlerine göre taşınmazlarının 6831 sayılı Kanunun 2/B uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu halde, orman kadastro ve 2/B haritası hazırlanırken, 2063 ve 2064 numaralı orman sınır noktalarının yerlerinin tutanaklarda tarif edilen yerlerinden farklı yerlerde işaretlenmek suretiyle, taşınmazlarının orman kadastro sınırları içinde kalacak biçimde hazırlandığı, bu çalışmanın iptali ile orman kadastro haritasının, kendisine ait taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 2/B uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan alanda kalacak biçimde düzeltilmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın üzerinde fiilen orman ve maki bitki örtüsü ile ormana dair diğer bitki türleri de bulunan eylemli orman niteliğinde olduğunun belirlendiği gerekçesiyle davanın REDDİNE, çekişmeli taşınmaz hakkında harita mühendisi bilirkişiler Cahit Yıldız ve Hakan Kürklü tarafından düzenlenen 10.01.2012 günlü rapor ekindeki E-3 nolu krokide (A1) ile gösterilen 658,76 m2, (A2) ile gösterilen 325,83 m2 ve (A3) ile gösterilen 700,41 m2 yüzölçümündeki taşınmazların orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya ve dosya kapsamına göre dava, zilyetliği dayanarak, orman kadastro haritasının, orman kadastro tutanaklarında tarif edilen yerlerine ve zeminde bulunan yerlerine göre düzeltilmesine, başka deyişle orman kadastrosunun aplikasyonu ve 2/B uygulamasına itiraza ilişkin olarak 10 yıldan daha fazla bir süre sonra açılan davadır.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 1984 yılında yapılmış, daha sonra 1992 yılında 11 numaralı Orman Kadastro Komisyonunca, daha önce sınırlaması yapılmamış ormanların aplikasyonu, sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B uygulaması yapılıp, 21.12.1995 tarihinde ilân edilmiştir.
6831 sayılı Kanunun 11/1 maddesi gereğince “... Tutanak, harita ve kararlara karşı askı tarihinden itibaren altı ay içinde kadastro mahkemelerine,” dava açılabilecektir. Askı süresinden sonra açılacak sınırlamaya itiraz davalarında genel mahkemeler görevlidir. Görev kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. Somut olayda çekişmeli parselin bulunduğu yerde yapılan en son kadastro işleminin askı suretiyle ilân edildiği 21.12.1995 tarihinden sonra, dava tarihine kadar 10 yıldan daha fazla süre geçtiğine göre, genel mahkeme görevli olup, davanın kadastro mahkemesinde görülerek, esas hakkında hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı gerçek kişinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde yatıran gerçek kişiye iadesine, Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık ücret tarifesine göre taktir edilen 990,00.- TL avukatlık ücretinin davalı yönetimlerden eşit olarak alınarak kendini avukat ile temsil ettiren davacıya verilmesine 05.03.2013 günü oy birliği ile karar verildi.