Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/22471 Esas 2016/421 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/22471
Karar No: 2016/421
Karar Tarihi: 18.01.2015

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/22471 Esas 2016/421 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ortaca 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir dava sonucunda, sanık M..Y. dolandırıcılık suçundan mahkûm edildi. Sanığın suç tarihinde 10 yaşındaki Sefa'yı kandırarak babasına ait av tüfeği ile evden uzaklaştığı anlaşıldı. Ancak, sanığın kandırmaya çalıştığı Sefa'nın fesada uğratılacak bir iradeye sahip olmadığı düşünülerek hırsızlık suçundan hüküm kurulması gerektiği belirtildi. Ayrıca, sanığın altsoyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi kanuna aykırı bulundu. Sanığın adli sicil kaydındaki ilamın tekerrüre esas alınıp alınmayacağı da tartışılmadığı için hüküm bozuldu. Kararda geçen kanun maddeleri ise 5237 sayılı TCK'nın 53/1-c ve 58. maddeleriydi.
15. Ceza Dairesi         2013/22471 E.  ,  2016/421 K.
"İçtihat Metni"


Karar No : 2016/421
Tebliğname No : 11 - 2012/162912

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Ortaca 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 06/03/2012
NUMARASI : 2011/237, 2012/131
SANIK : M.. Y..
SUÇ : Dolandırıcılık


Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü.
Sanığın, şikâyetçi ile eşinin olmadığı bir sırada evlerine giderek oğulları olan ve suç tarihinde 10 yaşında olan Sefa"ya "Baban bana tüfek verecekti, onu almaya geldim, yarın sabah parasını vereceğim" diyerek, babasına ait av tüfeğini getirmesini sağlayıp, söz konusu tüfekle evden uzaklaştığının anlaşıldığı olayda;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, haksız yere cezalandırıldığına ilişkin sanığın temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1)Sanığın kandırmak istediği tanık Sefa’nın suç tarihinde 10 yaşında olması dolayısıyla fesada uğratılacak bir iradeye sahip olmadığından, sanığın eyleminin hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suçun vasfında yanılgıya düşülerek, dolandırıcılık suçundan hüküm kurulması,
2)5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin 1. fıkrasının “c” bendinde yer alan haklardan, sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun, aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, altsoyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c. maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
3)5237 sayılı TCK"nın 58. maddesi uygulanırken, tekerrüre esas en ağır hükümlülüğün dikkate alınması gerektiğinden hareketle, sanığın adli sicil kaydında yer alan ve Ortaca Asliye Ceza Mahkemesi’nce verilip 29.11.2005 tarihinde kesinleşen ilamı getirtilerek, hangi hükmün tekerrüre esas alınması gerektiğinin karar yerinde tartışılmaması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesine istinaden halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, aynı kanunun 326. maddesi uyarınca sonuç ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış haklarının gözetilmesi, 18.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.