Esas No: 2015/4458
Karar No: 2021/427
Karar Tarihi: 10.02.2021
Danıştay 13. Daire 2015/4458 Esas 2021/427 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2015/4458
Karar No:2021/427
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Medya Hizmetleri A.Ş.
(Eski unvan … Televizyon Yayıncılık A.Ş.)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) :… Kurulu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı yayın kuruluşuna ait “… TV” logolu televizyon kanalında 14/09/2013 tarihinde yayınlanan “…” adlı programda 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8. maddesinin 2. fıkrasındaki "Radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde, çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlakî gelişimine zarar verebilecek türde içerik taşıyan programlar bunların izleyebileceği zaman dilimlerinde ve koruyucu sembol kullanılmadan yayınlanamaz” şeklindeki yayın ilkesinin tekraren ihlâl edildiğinden bahisle anılan Kanun’un 32. maddesinin 2. fıkrası uyarınca 148.525,00 TL idari para cezası uygulanmasına ilişkin … tarih ve … sayılı toplantıda alınan … sayılı Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; "… TV" logolu televizyon kanalında 14/09/2013 tarihinde yayınlanan "…" adlı programa katılan bir yarışmacı tarafından sergilenen gösterinin herhangi bir kişi tarafından denenerek fiziksel zararlar oluşturabilecek nitelikte olduğu, bu suretle 6112 sayılı Kanun'un 8. maddesinin 2. fıkrasının ihlâl edildiğinden bahisle idari para cezası uygulanmasına karar verilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı,
Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporda özetle, ''Davaya konu programda gösterilen ''diliyle vantilatör durdurma'', ''eliyle şişe kırma'' ve ''diliyle közü yalama'' nesnel bir bakış açısıyla değerlendirildiğinde tehlikeli davranışlar oldukları kesindir. Programda gösterilen bu tür tehlikeli bir gösteriyi deneyimsiz çocukların televizyonda izlemeleri, çocuklarda ve gençlerde bu davranışların yapılabilir olduğunu düşünmelerine yol açarak tehlike algısının gelişmesini olumsuz yönde etkileyebileceği ve bu davranışları kendilerinin de denemeye çalışabileceği ihtimali göz ardı edilmemelidir. Ancak yayında ''7 yaş ve üzeri'', ''şiddet ve korku'' ve ''bu gösteriyi evde denemeyin'' uyarısında bulunulması yayıncı kuruluşun da bu tehlikenin farkında olduğunu göstermektedir ve bu konuda anne babalara yükümlülüklerini hatırlatmaktadır. Bu bağlamda düşünüldüğünde yayıncı kuruluş anne babaları gözetim konusunda uyararak biçimsel anlamda üzerine düşeni yapmıştır.'' düşüncesine yer verildiği, sonuç olarak işleme konu olan görüntülerin çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlaki gelişimine zarar verebilecek türde içerik taşıdığı ancak hatırlatıcı ve bilgilendirici işaretlere yer verilerek biçimsel anlamda yükümlülüklerin yerine getirildiği yönünde kanaate varıldığı, bilirkişilerce hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukukî bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konulara değinerek yayın içeriğinin zarar verici olduğu ancak koruyucu sembol dolayısıyla biçimsel yükümlülüğe uyulduğu yönünde görüş bildirildiği, davalı idarece bilirkişi raporuna yapılan itirazların yerinde görülerek rapordaki bazı ifadelere itibar edilmediği,
Davacıya daha önce 13/12/2012 tarihli yayın nedeniyle … tarih ve ... sayılı Kurul kararı ile 6112 sayılı Kanun'un 8. maddesinin 2. fıkrası uyarınca uyarı yaptırımı uygulanmasına karar verildiği ve karara karşı açılan davanın reddine karar verildiği, dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden, her ne kadar dava konusu yayında koruyucu sembol, bilgilendirme, hatırlatma kullanılmış olsa da bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere yayın içeriğinin çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlakî gelişimine zarar verebilecek türde olduğu anlaşıldığından dava konusu Kurul kararında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, bilirkişi raporunda oybirliğiyle söz konusu yayının çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlaki gelişimine zarar verebilecek nitelikte olmadığı kanaatine varıldığı ancak mahkemece bilirkişi raporunda oybirliğiyle ulaşılan kanaatin tam aksi belirtilerek davanın reddedildiği, yaptırıma bağlanan yayın içeriğinin çocuklara ve gençlere zarar verebilecek nitelikte olmadığı, gösteri boyunca tehlikeli hareketlerin tamamında kesintisiz olarak ve dikkat çekecek biçimde “…” yazısının ekranın sağ alt köşesinde belirgin bir şekilde tutularak yazılı uyarıda bulunulduğu, yayın ilkelerine saygı konusunda büyük bir hassasiyetin gösterildiği, yaptırım konusu gösterinin yayınlandığı saat itibarıyla bütün çocuklar için değil sadece 13 yaş ve üzeri çocuklar için zararlı görüntüler taşıyıp taşımadığının incelenmesi gerektiği, Kurulca henüz kesinleşmemiş bulunan daha önceki işlemler gerekçe gösterilerek ihlâlin tekraren işlendiğinden bahisle idari para cezası uygulanmasına karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, bilirkişi raporu ile çocukların henüz bedensel ve bilişsel gelişimlerini tamamlayamadıkları ve yaşam deneyimleri ile sınırlı olduğundan hayatta tehlikeleri tam olarak algılayamadıkları tespitine yer verildikten sonra tehlikeden korunabilmenin yolunun tehlikenin öğrenilmesinden geçeceğinin belirtildiği, programda yer alan “diliyle vantilatör durdurma”, “eliyle şişe kırma” ve “diliyle köz yalama” gibi eylemlerin çocukları etkileyebileceği ve bu davranışları deneyimleme ihtimalleri olduğunun kabul edildiği, bu doğrultuda verilen mahkeme kararının onanması gerektiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKÎ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki ... İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 10/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.