19. Hukuk Dairesi 2016/13494 E. , 2018/424 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı, davacı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, cari hesap alacağının tahsili için giriştiği takibin davalının haksız itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında imzalanmış bir sözleşme bulunmadığını, dava konusu faturaların raf bedeli, insert bedeli, gondol bedeli, yeni mağaza açılış bedeli gibi haksız faturalar olduğunu, hizmet verilmeden düzenlendiği ve haksız rekabet niteliğinde bulunduğunu savunarak, davanın reddi ile kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalının davacının faturalara dayanak gösterdiği sözleşmeleri kabul etmediği yönündeki savunmasına bahsedilen faturaları kendi defterine kaydettiğinden itibar edilmediği, tarafların karşılıklı ve dayanaklarını ortaya koyabildikleri ticari defter ve kayıtlarına göre davacının davalıdan 134.139,80 TL alacaklı olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile itirazın kısmen iptaline, takibin 134.139,80 TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren %15"i geçmeyecek şekilde ticari faiz uygulanmak suretiyle devamına, %40 icra inkar tazminatına, kötü niyet tazminatı isteğinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı takip talebinde asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %15"ten az olmamak üzere değişen oranlarda ticari faiz talep etmiştir. Mahkemece hüküm altına alınan asıl alacağa %15"i geçmemek üzere faiz uygulanmasına hükmedilmiştir. Dairemizce sadece ticari faiz talep edildiği takdirde bunun kanuni faiz olarak anlaşılması gerektiği kabul edilmektedir. Ancak faiz bir oran olarak istenildiğinde bu oranın ilgili faiz türüne işaret edildiği kabul edilmektedir. Takip tarihinde ticari temerrüt faizi olan avans faizi yıllık %15"tir. Bu durumda davacının avans faizi talep ettiğinin kabulü gerekir. Ayrıca davacı %15"ten az olmamak şeklinde talep ettiği için mahkemenin %15 oranını üst sınır kabul etmesi ve üst sınır konulması doğru olmamıştır. Hükmün bu yönden davacı yararına bozulması gerekirken bu durum yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 1. bendinin 3. satırındaki "yıllık %15"i geçmeyecek şekilde ticari faiz" sözcükleri çıkarılarak yerine "değişen oranlarda avans faizi" sözcükleri yazılarak hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, peşin harcın talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 06/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.