20. Hukuk Dairesi 2012/13349 E. , 2013/2280 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişi vekili ile davalılardan Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ..., 11.01.2010 günlü dilekçesinde sınırlarını bildirdiği .... Köyü, Çeme Sevin Mevkiinde bulunan 88 dönüm yüzölçümündeki taşınmazın, Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.06.1984 gün ve 1982/6 E. - 1984/14 K. sayılı kararı ile babası Hasan adına tescil edildiğini, tapulu olmasına rağmen, bu yerin kadastroda 102 ada 1 parsel sayısı ve orman niteliğiyle Hazine adına tesbiti kesinleşerek tapuya kayıt edildiğini ileri sürerek, bu taşınmaz bölümünün tapu kaydının iptali ve tapu maliki mirasçıları adına tapuya tescili için dava açmış, davayı tapu maliklerinin diğer mirasçılarına yaygınlaştırmıştır.
Mahkemece davanın kabulüne, .... Köyü, 102 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 16.05.2012 günlü fen bilirkişi krokisinde (A) ile gösterilen bölümünün tapu kaydının iptaline ve miras paylarına göre davacılar ..., ..., ... ve ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişiler vekili tarafından yargılama giderlerine ilişkin, davalı Hazine tarafından da esasa ilişkin olarak temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4/3 madde gereği orman olarak sınırlandırılıp, bu şekilde tesbit tutanağı düzenlenen taşınmazın tapu kaydının iptali ve tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre orman kadastrosu yapılmamıştır.
.... Köyünde yapılan kadastroda 102 ada 1 parsel sayılı 45 hektar 5814,17 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4/3. maddesine göre orman olarak sınırlandırılıp, Devlet orman niteliğiyle Hazine adına tesbiti, 25.08.2008 ilâ 24.09.2009 tarihleri arasında yapılan askı ilânı sonunda kesinleşerek tapuya kayıt edilmiştir.
Mahkemece dayanılan tapu kaydının, eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarının uygulanmasına dayalı araştırma, inceleme ve keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporlarıyla çekişmeli 102 ada 1 sayılı parselin krokisinde (A) ile gösterilen bölümünün tapu kaydının iptaline ve miras payları oranında davalılar Cuma Küsini ve arkadaşları adına tapuya tesciline karar verilmiş ise de, hükme dayanak yapılan orman bilirkişi raporlarında 102 ada 1 sayılı parselin (A) ile gösterilen bölümünün yapraklı tek ağaç rumuzlu yeşil alan olarak nitelendirildiği, % 2-32 eğimli tarım toprağı olduğu sonuç olarak orman sayılan yerlerden olmadığı bildirilmiş ise de, dayanılan tapu kaydının, Şirvan Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.06.1984 gün ve 1982/6-14 sayılı tescil hükmü ile oluştuğu, bu kararda Orman Yönetimi taraf olmadığı için Orman Yönetimini bağlamayacağı düşünülmemiş, kararın aslı ya da onaylı sureti varsa tescil krokisi, dayanılan tapu kaydının örneği getirtilip uygulanmamış, tapu kaydının ormana kalan sınırları itibariyle değişebilir nitelikte sınırları içerip içermediği üzerinde durulmamış, kayıt fazlası yönünden orman kadastrosunun kesinleşeceği gözetilmemiştir.
O halde, öncelikle ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.06.1984 gün ve 1982/6-14 sayılı tescil dosyası, dosya bulunamaz ise, mahkeme kararının ve eki olan tescil krokisinin onaylı suretinin tapu müdürlüğündeki dosyasından getirtilmeli, daha sonra çekişmeli taşınmazın bulunduğu yere ilişkin en eski tarihlisinden en yeni tarihlisine tüm memleket haritası ve hava fotoğrafı ile amenajman planları getirtilerek dosyasına eklenmeli,
Daha sonra, mahkemece aynı parsele ilişkin olarak açılan mahkemenin 2010/7 ve 2010/6 Esasına kayıtlı dava dosyaları birleştirildikten sonra, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi, bir harita mühendisi bilirkişi aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, getirtilen memleket haritaları, hava fotoğrafları ve amenajman planları yöntemince uygulanarak 102 ada 1 sayılı parselin dava konusu edilen bölümünün bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; ormanlardan tapu ve zilyetlikle yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak orman kadastro haritası ile irtibatlı, parselin çekişmeli bölümünün konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli; tescil hükmü ve var ise eki olan tescil krokisi ile birlikte dayanılan tescil tapusu yöntemince uygulanarak, tapu kaydının kapsamı belirlenmeli, tescil krokisi yok ise, orman içinde kalan sınırları itibariyle değişebilir nitelikte sınırlar içerdiği de gözetilerek, sabit sınırlarından başlanarak uygulanmalı, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan, krokili, bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı,
Oluşacak sonuca göre, dayanılan tapu kaydının, uygulanabilir bir krokisi yok ise kapsamının yüzölçümüne değer verilerek saptanacağı, tescil hükmünde Orman Yönetiminin taraf olmadığı belirlendiği takdirde yönetimi bağlamayacağı, dayanılan tapu kaydı kapsamındaki yerler için 6831 sayılı Kanunun 11/1 maddesi gereğince 10 yıllık süre içinde orman kadastrosuna itiraz davası açılabilirse de, tapu kaydının yüzölçümü ile geçerli kapsamı dışında kalan yerler için orman kadastrosunun kesinleşeceği, tapu kaydı kapsamı dışındaki yerler için, tapu sahiplerine tanınan 10 yıllık dava açma süresinin uygulanamayacağı gözetilerek,
Dayanılan tapu kaydının tescil krokisi ya da kroki yok ise, yüzölçümü ile geçerli kapsamı dışında kalan yerler için açılan davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmeli, tapu kaydının krokisi ya da yüzölçümü ile geçerli kapsamı içinde kalan ve orman sayılan yerlerden olmadığı belirlenen bölümleri için açılan davanın kabulüne, tapu kaydının tescil krokisi ya da yüzölçümü ile geçerli kapsamı içinde bulunup orman sayılan yerlerden olduğu belirlenen bölümleri için açılan davanın ise reddine karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma ile davanın kabulüne karar verilmesi, kabule göre, dayanılan tapu kaydı ortak muris Hasan Küsüni adına kayıtlı olduğu, her hangi bir veraset ilâmına dayanılmadığı halde, payda belirtmeden Cuma Küsini ve arkadaşları adına tescile karar verilmesi ve davacı tarafın yaptığı yargılama giderlerinin davalı taraftan tahsiline karar verilmesi gerekirken, yargılama giderleri hakkında bir hüküm kurulmaması da usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı gerçek kişinin yargılama giderleri ve vekâlet ücretine; davalı Hazinenin ise, esasa ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 05/03/2013 günü oy birliği ile karar verildi.